Her şey CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Merkez Bankası'na ani bir ziyaret gerçekleştirmesiyle başladı.
15 Ekim sabahı Merkez Bankası'ndan randevu alındı ve aynı gün saatler 15.30'u gösterdiğinde CHP lideri Kılıçdaroğlu, ekonomiden sorumlu kurmayları ve yardımcıları ile birlikte Merkez Bankası'na giderek
Başkan Şahap Kavcıoğlu ile yaklaşık bir buçuk saatlik bir görüşme gerçekleştirildi.
Bu görüşmenin ertesi günü, yani 16 Ekim'de bu kez Kılıçdaroğlu hükümet cephesini hop oturtup hop kaldırtan videolu bir mesaj yayımladı.
Kılıçdaroğlu mesajında, "Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. İktidarın değişmesine az kaldı. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacak. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibarıyla durun" ifadelerini kullandı.
Dün Afrika turuna çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı'nda yaptığı basın açıklamasının büyük bir bölümü Kılıçdaroğlu'nun son sözlerine yanıt vermekle geçti.
Bu durum aslında CHP'nin son adımlarının hükümet cephesinde sarsıcı bir etki yaptığının göstergesi mahiyetinde aynı zamanda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarının bir nevi tehdit olduğunu ifade ederek, altı çizilmesi gereken şu ifadeleri kullandı:
"Bu açıklama CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir.
…Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum. Bay Kemal'in oyun oynadığı alan da değildir. Heves ettiğiniz günler geride kaldı. Cumhurbaşkanı'ndan en alt düzeydeki memura kadar herkes görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetindedir.
…Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi aynı zamanda açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin?"
Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra sosyal medyada 2001 yılında Ak Parti grup toplantısında bizzat Erdoğan'ın konuşma yaptığı bir arşiv videosu dolaşmaya başladı.
20 yıl önceki bu videoda dönemin bürokratlarını suçlayan Erdoğan, "Devletin imkânları belli bir siyasi parti veyahut da siyasi maksatlı operasyonlar için kullanılıyor. Devletin bürokratlarına suç işlettiriliyor. Buradan açıkça ilan ediyorum, bu işleri yapanlar, yaptıkları hukuksuz ve ahlaksız her türlü faaliyetin altında ezilecekler" şeklinde konuştuğu görülüyor.
1 yıl sonra hükümet değişti
Dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu; 2001 yılında kurulduğunda Meclis'te grup kurarak, siyaset sahnesinde boy gösteren Ak Parti, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden yüzde 34.28 oy oranıyla tek başına hükümet oldu.
Yani Erdoğan 20 yıl önceki yukarıdaki konuşmayı yaptığında o dönemki hükümet yolun sonuna gelmişti ve yaklaşık 1 yıl sonra iktidar el değiştirdi.
Sanki tarih şimdi de tekerrür edecek gibi görünüyor.
Yalnız roller değişmiş durumda.
20 yıl önce Erdoğan'ın söyledikleri şimdi Erdoğan'a söyleniyor.
Peki, 20 yıl önce olduğu gibi şimdi de hükümet değişecek mi?
20 yıl önce Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum nasıl ki Ak Parti'ye iktidar yolunu açtıysa, ülkemizin şimdiki ekonomik ve siyasi durumu da Ak Parti'nin gidici olduğunu işaret ediyor.
Bunan dolayı Kılıçdaroğlu'nun son uyarıları bürokraside Ak Parti içinde oluşturduğundan çok daha büyük bir paniğe neden olmuş olabilir.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023