2004 yılı, kader yılı-7

Irak'ın gelecekteki yapısı

Irak'ın şu andaki geleceği herhalde federasyon şeklinde olacaktır. Buna Irak'taki Talabani ve Barzani zorlamaktadır. Arkalarındaki uzun vadeli Ortadoğu şekillenmesini çizen İsrail mevcuttur. Eski bir yol haritası ortaya çıkmıştır. Onun görülmeyen kısımlarında Irak'ın geleceği de muhakkak çizilmiştir. Bu planlar şöyle veya böyle çok kanlı veya daha az kanlı olacak ama sonunda hedefe ulaşılacak gibi görülmektedir.

Irak'ın geleceği herhalde bir nevi "Kaderi", bu 2004 yılında çizilecek gibi görülmektedir.

Ancak son günlerde Mr. Bush tarafından acayip manevralar yapılmaktadır. Mr. Bush Türkiye'ye karşı yeniden sıcak bakmaya başlamaktadır. Bunun ne kadar ciddi olduğunu henüz hiç kimse bilmemektedir. Ama en azından şu anda, Kuzey Irak'taki Kürt isteklerine kısmen de olsa set çekmiş görülmektedir. ABD yeniden Türkiye'deki üslerine değer vermeye başlamış bulunmaktadır. Mesela, İncirlik üssünü asker getirip-götürmelerde transit olarak kullanmak isteğini ortaya koymaktadır. Hatta bazı medya yazılarına göre Türkiye'de bir miktar asker, bu tesislerde barındırmak istemektedir. Buralarda zaten askerleri güç mevcuttur. Fakat bunların rakamlarını 40 - 60 binlere çıkarmak istediği yazılmaktadır. Böyle bir istek gerçekleşirse, yeniden TBMM'den tezkere çıkarılması gerekecektir. Fakat nasıl olursa olsun ABD gözleri önünde Türkiye'nin değeri yeniden artmaya başlamıştır.

Ancak bu kadar değişken bir ortamda ABD ve hele Mr. Bush'a tam güvenmek pek akıllıca sayılmamaktadır. Çünkü yarınki düşüncelerinin ne yönde gelişeceğini değil biz, belki kendisi bile tam bilmemektedir!

Ortadoğu'daki gelişmeler ve Türkiye

Türkiyemizin geleceğine dönük birçok durumları da kısmen buna bağlı olacaktır. Kısacası, Ortadoğu ve dolayısıyla bizim de Güneydoğu sınırlarımızın yeniden tehlikeli durumlara sürüklenmesi söz konusu olabilir! Türkiye için bu durum çok önemli olmaktadır.

AB devletleri, Türkiye, Suriye ve İran dahil bütün Arap Devletleri Irak'ın toprak bütünlüğünü istenmektedir. Ama Kürtlere herhalde ABD bazı vaatlerde bulunmuş görülmektedir. Şimdi de bunlar yerine getirilmek istenmektedir. Şimdi bütün bunlar Mr. Bush'un kafasında şekillenmektedir. Bakalım yarınlar neyi gösterecektir. Ortadoğu'da büyük bir satranç oyunu oynanmaktadır! Bakalım ağırlık kimin tarafında olacaktır! Şu anda ABD ve İsrail bir tarafta ve diğer dünya devletleri diğer tarafta gibi görülmektedir. Ama siyasette menfaatler ön planda tutulmaktadır. Yarın bu dengeler kolayca değişebilir. Ancak şu andaki duruma göre ABD'nin de kuzeydeki petrol bölgelerini Barzani ve Talabani emrine bırakması kendi menfaatlerine de pek uygun düşmemektedir. Üstelik Irak'taki huzurun, kısmen de olsa sağlanması bakımından da Irak halkına eşit davranmasını gerekmektedir. Bu yıl Irak halkının geleceği için de, çok önemli bir dönem olacağı anlaşılmaktadır. 2004 yılı içinde bu durum biraz daha aydınlanacaktır.

Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesi

Yunanistan-Güney Kıbrıs ve ABD ile AB devletleri sabırsızlıkla KKTC'deki olayları takip etmektedirler. Onların bütün çabalarına rağmen KKTC'de istedikleri sonucu tam olarak alamadıkları için telaş, üzüntü ve kısmı kırgınlık içindeler. Halbuki ise KKTC'yi, bu seçimlerde içten yıkmak ve bir nevi intihar ettirmek istemişlerdi. Bunun için de ellerinden gelen tüm gayretleri göstermişlerdi. Ama yine de Kıbrıs'taki halkımız son anda kısmen uyandı ve onların ne yaptırmak istediklerini anladı ve son anda isteklerine fren yaptı. Sonuç olarak durum ortada kaldı. Böylece ilk devre berabere bitti. Şimdi bakalım hangi oyunları tatbik edeceklerdir.

Seçimlerde o karışıklıkta müdahale etmeleri çok daha kolay olmaktaydı. Ama seçimlerin, çok dürüst bir halde yapılmasına rağmen planladıkları gibi sonuç çıkaramadılar. Şimdi ise ipler artık sadece onların elinde değil. Sayın Rauf Denktaş'ın da elinde kozlar ve imkanlar mevcuttur. O bilgili, tecrübeli ve çok usta bir diplomattır. Neticede bu oyunlara kolayca teslim olacağa benzememekdir. Sonuçları hep beraber göreceğiz.

Eğer KKTC'de istedikleri sonuç çıkmazsa, Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesi büyük çapta sorunlu olacaktır. Hatta belki de girişi tehir edilecektir. Zannedersem hukuken güneyi almalarında sakınca olduğu için bütün bunlara katlanmaktadırlar. Bakalım 2004 kader yılı onların ve bizim için neler getirecektir. Bu durum özellikle KKTC için kader yılı olacaktır.