2020 hüzün, 2021 umut

Bir yılı daha geride bıraktık. Başından sonuna sancılı geçen bir yıl.

Covid-19 pandemisi, depremler, sel felaketleri, orman yangınları, kum fırtınaları, cinayetler, intiharlar, kadına şiddetin tımanışı, açlık, yoksulluk ve işsizliğin tırmanışı, iflaslar, gelir adaletsizliğinin daha da artışı ve daha sayamadığımız birçok karanlık hadise… 

Felaket üstüne felaket yaşandı, 2020 yılında.

Genel anlamda tüm milletimizin ve dünya insanlığının karanlık ve kayıp yılı oldu 2020 ama özelde bizler için tam bir "hüzün yılı" oldu. Büyük bir değerimiz aramızdan ayrıldı.

14 Nisan günü Prof. Dr. Haydar Baş'ı Hakk'a uğurladık.

11 yaşından beri tanıdığım, üzerimizde büyük emeği olan, her sevincimizde, üzüntümüzde yanımızda olan, bizi her yönüyle ilmek ilmek dokuyan, hayatımızın her anını kuşatan çok değerli Hocamız'dan ayrı düştük.

Tabii ki bedenen; inanıyorum ki, O manen hep bizimle beraber. 

O'nunla o kadar beraberdik ki, O'nsuz olabileceğimizi hiç düşünemedik.

O'nun yokluğu hayatımızda büyük bir boşluk oluşturdu ve bu boşluk asla dolmaz.

Kıymetli Hocam, yetiştirdiği mümtaz şahsiyetler olan rahmetli Celal Mısır'ı, Baki Bektaş'ı, Ali Gedik'i, Hüseyin Çamurdan'ı, Lütfullah Dereci'yi ve Hakk'a yolcu ettiğimiz diğer hocalarımızı ve arkadaşlarımızı sık sık hatırlar, gözyaşları ile anlatır ve şöyle derdi: "Onların yeri asla doldurulamaz."

Yetiştirilenin yeri dolmuyorsa, yetiştirenin yeri hiç dolar mı?

İşte bu sebeple 2020 yılının bizler için çok ayrı bir anlamı var: Hüzün yılımız.

Ama bu elbette ki bir "umutsuzluk" anlamına gelmiyor.

Bizler Allah'a iman eden insanlarız ve bizim kitabımızda "umutsuzluk" yok.

Bu dönem hüznü ve umudu beraber yaşamakla mükellefiz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğe ışık tutan çok veciz bir ifadesi var:

"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Ulu Önder'in en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.

O bu büyük eseriyle kıyamete kadar yaşayacak.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocam da birçok eserler bıraktı: Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet tezi, Hoş Geldin Atatürk, Ehl-i Beyt Külliyatı, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt tezi, birlik ve beraberlik duruşu ve daha niceleri.

Ama siz de takdir edersiniz ki bunlar soyut eserler; bunları somut hale dönüştürecek, hayata geçirecek, pratiğe dönüştürecek bir kadro da yetiştirdi, Bağımsız Türkiye Partisi kadrosu. Ortaya konulan ve daha önce benzerleri yazılmamış bu tarihi eserlerin canlı numuneleri olan BTP kadroları.

Ve bu kadronun seçkini, örneği, lideri BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş.

Prof. Dr. Haydar Baş gibi mümtaz bir liderin emanetini taşımak, O'nun fikirlerini, eserlerini, duruşunu devam ettirebilmek her yönüyle çok ağır bir emanet ve Sayın Hüseyin Baş, bu ağır emaneti büyük bir özveriyle taşıyor.

Allah kendisinden razı olsun ve muvaffakiyetler nasip eylesin.

Böylesine ağır bir emaneti genç yaşta sırtlanmak, taşımak büyük ve özel bir kabiliyeti gerektirir; gördük ve şahit olduk ki BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ta bu fazlasıyla var.

Yılbaşı gecesi Meltem TV'de canlı olarak yayımlanan "2020'den 2021'e Bakış" programına BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş kurmay kadrosuyla birlikte konuk oldular.

Kapanış konuşmasını Sayın Hüseyin Baş yaptı ve tarihi bir konuşmaydı. Tespitleriyle, öngörüleriyle, kuşatıcılığıyla, duruşuyla muhteşem bir konuşma yaptı. Ve bir kez daha onurla, gururla gördük ki, Prof. Dr. Baş'ın o, çağları aydınlatan ağır emaneti sahibini bulmuştu.

Konuşmanın tamamını Meltem TV youtube kanalından izlemenizi tavsiye ederim, her satırı dolu dolu bir konuşmaydı. Gecenin geç saatlerinde seyretmemize rağmen gözümüzü kırpmadan büyük bir heyecanla ve umutla izledik.

Tüm milletimizi "çözümle buluşmaya" çağırdı Hüseyin Baş.

Millet olarak kimliğimizi ve de hafızamızı kaybettiğimizi belirterek, Atatürk ve Hacı Bektaş denklemiyle kimliğimize dönmeye, hafızamızı tazelemeye davet etti.

Prof. Dr. Baş'ın yetiştirdiği BTP kadrolarının mükemmelliğinden bahsederek, "Geleceğin anahtarı bu kadrodadır" dedi. "Herkes reformdan bahsediyor" dedi BTP Lideri ve devam etti: "Reformu ancak kendisi reform olan insanlar gerçekleştirebilir."

Prof. Dr. Baş'ın başlı başına bir reform olduğunu vurgulayarak FETÖ ile mücadeleden, Milli Ekonomi Modeli'nden, Atatürk duruşundan örnekler verdi ve şöyle dedi:

"Doğduğumuzdan bugüne büyük bir reform içindeyiz."

Milli Ekonomi Modeli'nin, tüketimden yola çıkan bir model olduğunu vurguluyarak, Kapitalizmin dışladığı yaşlılara ve çocuklara bir tüketici olduğu için sahip çıktığını vurguladı.

Ve bu sebeple dijitalleşme ve teknoloji çağında artacak olan işsizliğe tek çözümü olan modelin de Milli Ekonomi Modeli olduğunu vurguladı.

Ve daha birçok önemli değerlendirmeler yaptı BTP Lideri. 

Diliyoruz ki, 2021 yılı bu umudun yeşerdiği, milletimizin ve dünya insanlığının Prof. Dr. Baş'ın çözümleriyle buluştuğu bir yıl olur.

Herkes 2021'in daha iyi olmasını istiyor, doğrudur, ama bu tamamen bizlerin doğru tercihler yapmasına bağlıdır.

Yunus'ın dediği gibi, kovamızı çeşmenin altına koymazsak kırk yıl dolası değil.

Bu yıl kovamızı Milli Ekonomi Modeli çeşmesinin altına koyalım, bu Modeli hayata geçirecek Lider ve Kadroyu baş tacı edelim ve de bereket pınarından doya doya içelim.

Eğer yapmazsak, 2020'yi bile ararız, bizden uyarması.