7 Aralık BTP Kongresiyle siyasette değişen denge

Atatürk'ün izinde, Haydar Baş'ın davasında, gençlerin omuzlarında yükselen yeni bir siyaset…

Bağımsız Türkiye Partisi'nin 7 Aralık'ta Ankara'da gerçekleştirdiği 9. Olağan Büyük Kongre, sadece bir parti içi seçim değil; Türk siyaseti açısından yeni bir sayfanın açıldığının işaretidir. Kongrede verilen mesajlar, oluşan atmosfer ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlerin coşkusu, siyasette uzun süredir görülmeyen türden bir dinamizmi gözler önüne serdi.

Bu kongrenin öne çıkan başlıklarını madde madde değerlendirerek, "nelerin değiştiğini" ve "bundan sonra nelerin değişeceğini" net biçimde ortaya koyabiliriz.

1. ATATÜRK'ÜN ÇİZGİSİNİN KARARLILIKLA DEVAMI

Kongrenin ilk mesajı, Atatürk çizgisinden asla taviz verilmediğidir. Sabahın erken saatlerinde binlerce delegenin Anıtkabir ziyaretiyle başlayan program, BTP kadrolarının Atatürk'e bağlılığını hem sözle hem fiilen ortaya koydu.

Bu görüntü, Atatürk'ün "istikbal gençlerindir" vasiyetinin bugün BTP'de karşılık bulduğunu gösterdi.

Kongre salonunda en çok yankılanan cümle ise Hüseyin Baş'ın şu sözleri oldu: "Atamızın emridir: İstikbal biziz, biz geleceğiz!"

Bu, siyasette Atatürkçülüğün içi boş sloganlarla değil, politik vizyonla temsil edileceğinin ilanıdır.

2. HAYDAR BAŞ DAVASININ KESİNTİSİZ DEVAMI

Bir diğer büyük mesaj, Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerinin artık genç bir liderlik tarafından daha güçlü şekilde taşındığıdır.

Kongre boyunca hem sinevizyonlarda hem konuşmalarda "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Projeleri" ne yapılan vurgular, bu mücadelenin güncellenerek sürdüğünü gösterdi.

Hüseyin Baş'ın; "Biz bir hayalin değil, ispatlanmış bir vizyonun sahibiyiz." ifadesi, Haydar Baş çizgisinin stratejik bir devlet programı olarak ele alınacağının net bir beyanı oldu.

3. GENÇLERİN SİYASETE BÜYÜK YÖNELİŞİ

Kongrenin en dikkat çeken taraflarından biri salonu dolduran genç yoğunluğu oldu.

Siyasette umudunu kaybeden gençler, ilk kez kitlesel şekilde BTP'ye yönelmiş durumda. Bu da kongreyi bir "gençlik buluşması" na dönüştürdü.

Kimi 18 yaşında, kimi ilk kez oy kullanacak olan binlerce genç, "Biz geleceğiz!" sloganının gerçek anlamda toplumsal karşılığını oluşturdu.

Bugün Türkiye'de siyasetin gençleştiği tek parti BTP'dir.

4. TÜRK SİYASETİNDE GELECEK ADINA YENİ BİR KAPI

Bu kongre, sadece BTP'nin değil, Türkiye'nin siyaset sahnesinin değişmekte olduğunun işaretidir.

Hukuksuzluk, ekonomik çöküş, gençlerin umutsuzluğu, kutuplaşma…

Bu sorunlara karşı kongre kürsüsünden verilen net mesaj şuydu:

"Türkiye'de yeni bir akıl, yeni bir dil ve yeni bir siyaset mümkündür."

Hüseyin Baş'ın güçlü konuşması, salonun taşması, coşkunun sokaklara taşması, BTP'nin artık "küçük bir parti" tanımını çoktan geride bıraktığını gösterdi.

7 ARALIK, BİR KONGREDEN FAZLASIDIR

7 Aralık 2025'te, Ankara'da sadece bir genel başkan seçilmedi.

Atatürk çizgisi tazelendi.

Haydar Baş davası yeniden bayraklaştı.

Gençlik siyasete geri döndü.

Türkiye'nin geleceği adına yeni bir umut kapısı açıldı.

Ve artık şu cümle tarihe not düşüldü:

"İstikbal biziz, biz geleceğiz."