7 ulu ozan-Yemini

 "Hz. Ali, Hz. Muhammed'in ilmini bilen
Güvenilir, sadık ve Allah'ın sırlarına ulaşan kişidir
İlmin sahibi Kur'an-ı Kerim'i en iyi bilendir
Hz. Ali Allah'ın nurudur, dersen doğrudur
Vahiy sırrına ulaşan ilk insandır
Hamd eden ve Peygamber'in sancağını taşıyan odur
O, evliyaların şahı ve peygamberlerin sırrını bilendir
Zahir, batın, yakîn mertebesine ulaşan Ali'dir."


Bu sözlerin sahibi olan ozanımızın, 15. Yüzyılın sonlarında yaşadığı bilinmektedir. Tarihi kaynaklarda hayatıyla ilgili fazla bilgiye rastlanmamıştır. Fakat şiirleriyle Balkanların inanç tarihinde çok önemli bir yeri olduğu bilinmektedir.
Yemini, ömrünün büyük bir kısmını Tuna ırmağı yakınlarında Betova'daki türbede geçirmiştir. Akyazılı Sultan'ın halifelerindendir. Burada ozanımızın adı, Hafız-ı Kelam Yemini olarak geçer. Böylelikle de Yemini'nin Kur'an'ı ezbere bildiği anlaşılmaktadır.
Erdemler Kitabı anlamına gelen, "Faziletname" adlı bir eseri vardır. Bu eser Yemini'nin düşünce ve inanç yapısını yansıtan bilgilerle doludur. Bu sebeple de 16. yüzyılda Balkanlardaki Alevilik ve inanç yapısının nasıl olduğuna dair ışık tutar.
"Suretin nakşında gördüm Fazl-ı İsm-i A'zamı
Zülfü kaş u kirpiğindedir Süleyman hatemi
Limeallahın hayalidir yüzün vech-i ilah
Gösterir mir'at-ı mü'min on sekiz bin alemi."


Yemini, ozanların divanlarında gelenek haline gelmiş üsluba uyarak, eserlerinin girişinde sırasıyla Allah'a hamd, Peygamber (sav) Efendimize naatından sonra, 12 İmam'a olan saygısını ifade eder.
Hz. Ali'ye olan sevgisi eserlerinde sıkça görülmektedir. 
"Dediler zi-keramet kanı Haydar
Dayanılmaz derdin dermanı Haydar 
Hakk'ın kudretleri sende ayandır
Velayet mülkünün sultanı Haydar
Cemada dil verirsin emr-i Yezdan
Verir nutkun ölüye canı Haydar"


diyen Yemini, 16. Yüzyılda türbede vefat etmiş olup kabri de buradadır.
Rabbim şefaatlerine nail eylesin.