logo
18 TEMMUZ 2025

8 Mart’ta yazamamıştım

13.03.2012 00:00:00
Farz edin ki, bugün 8 Mart. Malum “Dünya Kadınlar Günü” Şimdi bir iki istatiksel rakamlar vereyim. Lafın kalanını sonda söyleyeceğim…
*Üç kadından biri yaşamı boyunca dövülüyor, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da istismar edilmiştir.
*Her altı Amerikalı kadından biri hayatı boyunca bir girişimi sırasında veya tecavüz kurbanı olmuştur.
*Ortalama olarak, daha üç kadın bir gün Amerika Birleşik Devletleri kocaları veya erkek arkadaşları tarafından öldürülüyor.
*Her dokuz saniye, bir kadının ABD’de dövülür.
*Kadınların yaşları 20–34 aile içi şiddetin en yüksek oranda tahammül.
*Fiziksel yaralanmalar ile beş aile içi şiddet mağduru Sadece yaklaşık bir profesyonel tıbbi tedavi aramaya.
*Cinsel şiddet yaşamın çok erken dönemlerinde başlar. Daha fazla kadının tüm tecavüz (% 54) yarısından fazlası 18 yaşından önce ortaya çıkar; bu tecavüzlerin% 22’si 12 yaş öncesinde ortaya çıkar.
*Washington State tüm kadın cinayet kurbanlarının en az% 30 oranında bir cari veya eski samimi ortağı tarafından öldürülür.
*1997 yılında şiddet içeren bir suç için Devlet cezaevlerinde yaklaşık 500.000 erkek ve kadın,% 15 bir aile üyesine karşı şiddet içeren bir suç vardı… Daha fazla bilgi ve bu bilgilerin kaynaklarını şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz; (http://doh.wa.gov/hsqa/emstrauma/vaw/data_stats.htm)
Tahmin ettiğiniz gibi bu istatistikler “Kadim Dostun!) rakamları. Çağdaşlığın, özgürlüğün topraklarında yaşananlar.
Madem başladık, biraz daha rakamlara bakalım;
“ABD ordusunda görev yapan her üç kadından birinin görev süresi içinde en az bir defa cinsel saldırıya ya da tacize maruz kaldığı ortaya çıktı. ABD Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, ABD’de her 6 kadından biri yaşamı boyunca en az bir kere cinsel tacize uğruyor. Bu iki veri karşılaştırıldığında ABD ordusunda görev yapan kadınlar, sivil olarak yaşamlarını sürdürenlere oranla iki kat daha fazla tehdit altında.
İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un, ordu içinde cinsel saldırıya karşı tutumu, “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı. Orduda cinsel tacize uğrayan kadın askerler, bu konuyu mahkemeye taşıdıkları zaman ya da şikayette bulunduklarında üstleri tarafında baskıya uğruyor…
Pentagon’un verilerine göre, ABD ordusunda geçtiğimiz yıl 3 bin 158 cinsel taciz olayı rapor edildi. Söz konusu olaylardan 529’u mahkemeye taşındı. Sadece 104 mahkumiyetle sonuçlandı. Oysa bu konuda hazırlanmış bağımsız bir rapor durumun çok daha vahim olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl ABD ordusunda 19 bin cinsel taciz vakası, baskılar nedeniyle gizli kaldı.
Cinsel tacize uğrayan Maricella Guzman adlı kadın asker yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Orduya kayıt olmamın henüz birinci ayı dolmamıştı. Çok gençtim. Cinsel saldırıya uğradım. Şikayetçi olmaya çalıştım ama konuyu mahkemeye taşımamam için üstlerimden baskı gördüm. O gün bana yapılanları, burada tanımlayacak sözcükleri bulamıyorum.” (http://www.ntvmsnbc.com)
İngiliz Ordusunda da durum daha vahim.  Kadın Askerlerin Yüzde 99’u Taciz Edilmiş. Fırsat Eşitliği Derneği (Equal Opportunities Commission) tarafından yapılan araştırmaya katılan 18 bin kadın askerin yüzde 99’u, pornografik fotoğraflar gönderilmesi, elle taciz ve hatta tecavüze maruz kaldığını itiraf etti…Kadın askerlerin % 11’i cinsel tacizler nedeniyle ciddi ruhsal sorunlar yaşamışlar.
Niye askerlerden örnek verdim? Çünkü dünyanın her ülkesinde ordudaki disiplin ve kurallar sosyal hayata oranla daha katı ve denetim altındadır.
Medeniyet diye bize yutturulan AB ve ABD’nin orduları bile bu haldeyken sosyal hayatları nasıldır bir düşünün. Fazla düşünmeye de gerek yok. Filmlerini hayranlıkla değil bir sosyolog anlayışıyla izleyin, batının kadına bakışını göreceksiniz.
ABD, AB yani haçlı anlayışında kadın günahın sembolüdür. Kadın günahkardır. Kadının kişiliği değil, dişiliği sayesinde hayatta kalabilmiştir. Ve günümüzde kapitalizmin kullandığı en etkili araçtır kadın. Bakın bir araba fuarlarına. % 75’i çıplak kadın ve son model bir araba. Ne anlama geliyor? Cips reklamı, tuvalet kağıdı reklamı ve yine kişiliği değil, dişiliği öne çıkarılmış kadınlar. Ayrıntı çok, konu uzun.
Niye yazdım bunları? 8 Mart’ta bir alış, veriş merkezindeyim. Platform kurulmuş. Dişiliği ön planda bir kadın elinde mikrofon, slayt gösteri eşliğinde Osmanlıda kadın şöyleydi, cumhuriyetle şöyle oldu. Kanıma dokunda yahu. Hatta diyor ki; Eskiden kadının sadece annelik görevi vardı. Çağdaş Avrupa (!) medeniyetini anlamamız ve algılamamızla kadının sosyal hayatta etkinliği artmış vs…
Annelikten daha büyük, daha üstün bir makam var mıdır bir kadın için? Ayrıca Osmanlı kadar kafana taş düşsün! Kimi, ne amaçla küçümsediğinin, kimi yüceltmeye çalıştığının farkında mısın? Artı siz kimlerin sosyal ve siyasi değirmenlerine su taşıyorsunuz?
Ha ülkemiz gülistan mı? Diye soracaksanız; Cevabım, hayır. Ülkemizde de öküzün önde gidenleri çok. (Tabiri erkekler iyi anlar) Ama bunun sebebi bizim kültür ve medeniyetimiz değil. Yukarıda bahsettiğim anlayışın yaklaşık 300 yıldır İslam topraklarındaki (haçlı adına) gayretlerinin sonucudur.
Kadın nedir? Biliyor musunuz? “Kadın; Allah–u Teala’nın merhametinin yeryüzündeki tecellisidir.” Bu mükemmel tanımı haliyle ben yapmadım. Üstadım Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Her alanda olduğu gibi bu alanda da çaresiz değiliz. Çare önümüzde. Yeter ki görün.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Meclis komisyonu için ilk toplantı
İYİ Parti üye vermeyecek
Lula'dan Trump'a şok suçlama
'Bize şantaj yapıyor'
Putin buna çok kızacak
AB yaptırım paketini onayladı
İsrail'e silah taşıyor!
Gemi o limana uğrayacak
Tatar'dan diyalog mesajı
Diyalogdan kaçmıyoruz, ama...
Soruşturma açıldı
Tüm alışveriş onlardan geçiyor
TOBB haziran verilerini açıkladı
Kurulan şirket sayısı azaldı
45 yıl isteniyor
İzmir operasyonunda iddianame hazırlandı
'Yüzde 70'i fazla kilolu'
Sağlık Bakanı açıkladı
Tepkiler eşliğinde tek tek geçiyor
Zeytinlikler maden sahası oluyor
Genç işsizliğinde düşündüren oranlar
İşte Türk gençlerinin durumu
İBB'ye bir operasyon daha
18 kişi hakkında gözaltı kararı
Ersin Tatar'dan "egemen eşitlik" vurgusu
O şart olmazsa müzakere yok
Memurlara yarım zamanlı çalışma hakkı
Maaşlarının yarısını alacaklar
Suriye durulmuyor, çatışma yeniden başladı
İsrail Bedevi grupları vurdu
Meclis komisyonu için ilk toplantı
İYİ Parti üye vermeyecek
Lula'dan Trump'a şok suçlama
'Bize şantaj yapıyor'
Putin buna çok kızacak
AB yaptırım paketini onayladı
İsrail'e silah taşıyor!
Gemi o limana uğrayacak
Tatar'dan diyalog mesajı
Diyalogdan kaçmıyoruz, ama...
Soruşturma açıldı
Tüm alışveriş onlardan geçiyor
TOBB haziran verilerini açıkladı
Kurulan şirket sayısı azaldı
45 yıl isteniyor
İzmir operasyonunda iddianame hazırlandı
'Yüzde 70'i fazla kilolu'
Sağlık Bakanı açıkladı
Tepkiler eşliğinde tek tek geçiyor
Zeytinlikler maden sahası oluyor
Genç işsizliğinde düşündüren oranlar
İşte Türk gençlerinin durumu
İBB'ye bir operasyon daha
18 kişi hakkında gözaltı kararı
Ersin Tatar'dan "egemen eşitlik" vurgusu
O şart olmazsa müzakere yok
Memurlara yarım zamanlı çalışma hakkı
Maaşlarının yarısını alacaklar
Suriye durulmuyor, çatışma yeniden başladı
İsrail Bedevi grupları vurdu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.