80 yıllık Atatürk düşmanları da Atatürkçü oluverdi!

Siyaset asıl manasıyla insana hizmet kurumudur ama bugün ülkemizde maalesef kayıkçı kavgalarıyla gerçekleri "sulandırma" ve bu ülkede projeleriyle, çözümleriyle milletine hizmet etmek için yola çıkmış olan samimi siyaset ve ilim adamlarını "gizleme" kurumu haline dönüşmüş durumda?
Eee işin başı olan siyaset kurumu böyle olunca, onun kuyruğu olan medya ve basın organları farklı mı olur, onlar da kendilerine verilen yerel ve küresel misyon gereği "sulandırma" ve "gizleme" vazifelerini fazlasıyla yerine getiriyorlar.
80 yıldır Atatürk'e hakaret edip onu milletten gizlemeye çalışanlar, "dinsiz Atatürk" üzerinden milleti kutuplaştırıp pirim toplamaya çalışanlar bugün ortalığı tozu dumana katarak Atatürk'ü gündem ediyorlar, tartışıyorlar.
Üstelik herkesin Atatürk'ü unutturmaya çalıştığı bir dönemde, büyük bir özveriyle, akan seli tersine çeviren, kınayıcıların da kınamalarına aldırmayıp, "Dindar Atatürk" gerçeğini ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'ı gizleyerek?
Hem Atatürk düşmanlığı yapıyorlar, hem Atatürkçülük, nasıl oluyorsa?
Konu sulandırma ve gizleme olunca Türkiye'deki siyaset gibisi yok, Türk basın ve medyası gibisi yok. Bu konuda çok maharetliler? Böyle olmasaydı, Türkiye 79 yıldır çözümsüzlüğün içinde, işbilmez siyesetçilerin elinde debelenip durur muydu?
"Atatürk'ü anlamak"tan bahsediyorlar ama hala kendi kafalarındaki Atatürk düşmanlığından beslenen adımları atıyorlar. "Atatürk bizimdir" diyorlar, etraflarındakiler düne kadar Atatürk'e hakaretlerin zirvesini ortaya koyanlar, bugün de bu düşmanlığı aynen, hatta fazlasıyla devam ettirenler? Ayrıca onların kontrolündeki kurumlarca, hayatları Atatürk'le mücadeleyle geçmiş, Atatürk'e Deccal diyenler için de birbiri ardınca sempozyumlar düzenleniyor. Örneğin Said Nursi, Mustafa Sabri?
Atatürkçülükten anladıkları da onu saçma sapan tartışmak... Halbuki Prof. Dr. Haydar Baş'ın önemle vurguladığı gibi, "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır, Atatürk millettir, Atatürk bu milletin inancıdır."
Yani nasıl vatan, bayrak, bağımsızlık, birlik ve beraberlik, millet, iman tartışılamayacak konularsa Atatürk de asla tartışma konusu yapılamaz.
Onun izinden yürünür, onun emanetine, mirasına sahip çıkılır, onun bizlere kazandırdığı milli ve manevi değerler taçlandırılır, ötelere taşınır.
Ama Prof. Dr. Baş sayesinde yeniden yükselen değer haline gelen Atatürk'ü yeni keşfedip, Atatürkçülük makyajıyla dünkü amaçlarına devam edenler elbette ki bunu anlayamazlar. Çünkü onlar yıllardır vatan topraklarını, dün önümüze Sevr'i koyanların talanına açtılar, "Bayrak bez parçasıdır" dediler, bağımsızlığımızı Brüksel'e, okyanus ötesine devrettiler, yaptıkları AB talimatlı açılımlarla milleti kutuplaştırdılar, hazırladıkları anayasa taslaklarından "Türk milleti" ifadesini çıkardılar, domuz etini kasaplık et yaparak, zinayı serbest bırakarak, Kelime-i Tevhid'den Muhammedü'r-Resulüllah'ı çıkartarak, nüfus cüzdanlarından din hanesini kaldırarak, dinler bahçelerini açarak itikadi değerlerimizle oynadılar.
Onlar bunların hepsini ortaya koydular, milli ve manevi konularımızı tartışma konusu yaptılar, ahlak bu olunca elbette ki Atatürk'ü de gayet seviyesiz bir şekilde tartışacaklar, tartışma konusu yapacaklar. Ne demişler, "Can çıkar, huy çıkmaz."
Atatürk sizinse, Atatürk'ün Türk milletine, Türk çocuklarına, Türk gençliğine emanet ettiği andımızı neden kaldırdınız, yıllardır "Lozan hezimettir" niye dediniz, Türk milletini büyük bir esarete ve yok oluşa götüren Osmanlıcılığın yenisine neden soyundunuz, 23 Nisan'ın, 19 Mayıs'ın, 30 Ağustos'un, 29 Ekim'in coşkulu bir şekilde sokaklarda, caddelerde resmi törenlerle kutlanmasına neden mani oldunuz? 
Atalarımız ne güzel demişler, "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diye?
Sosyal medyada dolaşan çok güzel bir resim ve ifade var. Türk Lirası'na ışık tutmuşlar ve paranın içinde Atatürk resmi gözüküyor. Altına not olarak yazmışlar, "İçinde Atatürk gözükmüyorsa sahtedir" diye? Biz de diyoruz ki, Atatürk'ün gerçekten izinden gidenleri tanımak mı istiyorsunuz, onu her yönüyle en iyi anlayan, anlatan ve onun izinden yürüyerek doğru icraatlar ortaya koyanlardır. İçinde Atatürk yoksa sahtedir.
Bu manada, bugün Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka, "sahte olmayan" bir lider var mı?
Milli Ekonomi Modeli'yle, Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle, birlik ve beraberlik duruşuyla, aidiyet duygusuyla, tam bağımsızlık anlayışıyla, Ehl-i Beyt duruşuyla, gerçek ve dindar Atatürk'le bizleri buluşturan "Atatürk Vatandır" sempozyumlarıyla, "Hoş geldin Atatürk" kitabıyla, milli çözümleriyle, büyük özverilerle ortaya koyduğu çalışmalarıyla, okyanus ötesinin ve Brüksel'in icazetini reddeden lider olmasıyla Prof. Dr. Haydar Baş Atatürk'e, milli ve manevi mirasına sahip çıkan tek liderdir.
Prof. Dr. Haydar Baş'a baktığınızda Atatürk'ü, Atatürk'e baktığınızda Prof. Dr. Baş'ı görürsünüz. Diğerlerinin hepsi sahtedir.