AB kapısını bırak Kin kapısına bak

Son birkaç haftadır Avrupa Birliği Ecevit'in bin bir ricası üstüne Türkiye'ye yapmacık gülücükler saçıyor.

Avrupa Birliği, Türkiye'nin üyelik müzâkerelerine yaklaştığını söyleyerek Türkiye'yi kol hizasında tutmaya devam ediyor.

Bunu fırsat bilen Fener Rum Patriği AB sürecini kendi emelleri için kullanmaya başladı.

Lozan'a göre Fatih Kaymakamlığına bağlı sıradan bir kilisenin patriği olan Bortholomeos, AB'nin şişirmesiyle ekümenik sıfatla AB koridorlarında kulis yapıyor.

Sadece kendisi değil kendisine bağlı bütün Ortodoks kiliselerinin başları, Avrupa Yuhadi topluluklarının hahamları, Ermeni Patriği Mutafyan, Diyanet'i temsilen Prof. Dr. Niyazı Öktem ve Zaman grubundan Cemal Uşşak katılmış. Vatikan, Patriği ekümen kabul etmediği için toplantıya katılmamış.

Böylece Türkiye kendi eliyle Lozan Antlaşmasını çiğnemiş oluyor.

Türk Ortodoks Patrikliği'nin sözcüsü Sevgi Erenerol bir tehlikeye dikkat çekiyor ve uyarıyor: Türkiye Rum Patriğinin Lozan Antlaşmasını çiğnemesine fırsat veriyor. Avrupa Birliği'nin azınlık tanımını Lozan'ı gerekçe göstererek reddeden Türkiye, yarın hangi gerekçeyle itiraz edecek? Çünkü Türkiye'nin bu gafleti, Patriğin gayreti sayesinde Lozan mozan kalmadı.

Patriğin bu atraksiyonlarını son günlerde kalemini ABD ve AB menfaatlerine adayan Cengiz Çandar, nasıl da ballandıra ballandıra anlatıyor.

Bakın Cengiz Çandar ne diyor: "Charlemagne binasında dün başlayan toplantı, İstanbul'daki ekümenik (cihanşümul) Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ve Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin ortak inisiyatifi. Amaç, 11 Eylül sonrasında Müslümanlara karşı oluşabilecek Haçlı ruhunun Avrupa'da önüne geçmek ve medeniyetler çatışmasının yerine dinlerarası barış ve işbirliğini oturtmak."

Breh breh breh. Yer Haçlı Roma'nın birleştiricisi Charlemagne binası.

Baş aktörler Atatürk'ün deyimi ile fesat ocağının temsilcisi, Çandar'a göre cihanşümul patrik.

Ve 11 Eylül saldırısından sonra Batı medeniyeti İslam'dan üstündür diyen Berlusconi...

Bunlar mı Haçlı ruhunun önüne geçecekler. Sayın Çandar yazdıklarına gerçekten inanıyor mu yoksa vazifesini mi icra ediyor?

Çandar döktürmeye devam ediyor: "Avrupa Komisyonu'nun kendisini böyle bir yükümlülük içinde görmesi ve Patrik Bartholomeos ile birlikte inisiyatif alması Türkiye'nin AB ufukları bakımından da gayet anlamlı."

Evet Cengiz gibilerine göre medeniyetler çatışmasını Berlusconi gibiler önleyecek. Haçlı ruhunu da Bartholomeos gibi Haçlı ateşi ile yanıp tutuşanlar önleyecek ve Türkiye'ye AB kapılarını açacakmış.

Şu patrik AB kapıları açmadan önce Kin kapısını açsa olmaz mı? Hani şu Osmanlı'ya ihanet eden Girit isyanlarının baş temsilcisi Patrik 2. Gregorius'un 2. Mahmut tarafından idam edildiği kapıyı, Patrikhanenin, "Burada aynı şekilde bir Türk yöneticisi asılmadıkça bu kapı ebediyyen açılmayacak" deyip mühürlendiği Kin kapısı var ya önce onu açsın Patrik olmaz mı?

Hem diyalogda samimiyet ve özeleştiri esas değil miydi? Hadi diyalogcular, hadi AB'ciler, hadi Bartholomeosçular görelim sizi.

İnanın o çok özlediğiniz AB kapısı da bu Kin kapısından geçiyor.