Konjonktürel gerekçelerle sümenaltında bekletilen paket AB fırsatçıları tarafından seçim atmosferi içinde masaya getirildi. Yangından mal kaçırırcasına tüm AB'ci partiler, "paketi, kimseciklere çaktırmadan nasıl Meclis'ten geçiririz"in hesabını yapıyorlar.
Toplum sosyal patlama noktasına gelmiş...
Son fabrikalardan da son işçiler, kapı dışarı ediliyor.
Hanelerden, hanlardan, meydanlardan "Açııız, açıııız" feryatları yükseliyor.
Ankara'dan duyan var mı?
Ecevit, Bahçeli, Yılmaz... Duyuyor mu?
Hayır.
Onların kulakları AB FM'de, IMF FM'de. Frekansları oraya kilitlenmiş.
Hadi onlar, üç-dört yıldan beri zaten böyleler; ya muhalefet?
Onlar da duymuyor. Onlar da AB'ci, onlar da IMF'ci çünkü.
Onların frekansları da AB FM ve IMF FM'e ayarlı.
Yok birbirlerinden farkları; çünkü hepsi AB'ci.
Bu sebeple hemen AB paketinde anlaşabiliyorlar.
Ama milletin karnının aç, sırtının açık olduğundan hiçbiri anlamıyor.
Mesut Yımaz'ın şu AB paketinin içindeki cinlere bir görseniz; şaşarsınız. Hadi, Mesut Yılmaz, onun AB çırağı Tayyip Erdoğan, onlardan geri kalmak istemeyen ABD tetikçisi Tansu Çiller paketi gözü kapalı çıkartmak için seferber oldular... Onlar Aydın Doğan'ın gölgesinde buluşuyorlar... Tamam.
Ama şu ak saçlı Recai Kutan'a ne oldu? Onu, paketteki hangi cin çarptı ki, şartsız şurtsuz tam destek vereceğiz, diyor.
Yılmaz'ın AB paketindeki cinlerden sadece bir tanesini çıkartalım.
Buna çok iyi dikkat edin; çünkü AB'ci liderlerin nabzının attığı paketteki "asıl cin" bu. Gerisi çerez.
Fırsattan istifade işte bunu geçirmek istiyorlar.
Vakıflar Kanunu Tasarısı...
Ne mi var içinde?
1936'dan bu yana başta suriçi İstanbul'da olmak üzere bugüne kadar Ortodoks, Ermeni, Rum ve sair azınlık vakıflarının yasadışı yollarla edindikleri taşınmazların tapularının kiliseleri üzerine bir kereliğine verilmesi...
Yani Fener Patrikhanesi başta olmak üzere Ermeni kiliselerinin yasadışı yollarla bugüne kadar kondukları arazi, arsa, otopark, apartman; yani "vatanımızın bir bölümünün tapusu"nun adı geçen kiliselere tescil edilmesi tasarısı...
Müslüman Türk evladının öz vatanında, kendi tapulu arazisi üstünde dişinden tırnağından artırdığıyla yaptığı evini-barakasını prosedür eksikliği-evrak noksanlığı sebebiyle başına yık... Ama 1936'dan bu yana "devlet içinde devlet olmak isteyen ekümenik sevdalıları"nın hukukdışı yollarla edindikleri taşınmazlara tapu ver, tescil et... Atatürk'ün "fesat yuvası" diye nitelendirdiği kilisenin yasadışı biçimde edindiği taşınmazları, arsaları üzerlerine afiyetle tescil et, tapu ver... Öyle mi?
Buna gaflet denemez.
Böyle bir işe herkes cüret edemez.
Bu cüret, sadece AB sevdasıyla açıklanamaz.
Avrupa Parlamentosu'nun İstanbul'u iki kez "Konstantinapolis" diye niteleyip ortasına "Ekümenik Patriklik"i kondurmak istediği 24 Ekim 1996 tarih ve BA-1132, 1134-1179/96 sayılı küstahça kararı da olsa, hiçbir Türk evladının yüreği buna evet diyemez.
Bu yasadışılığa imkan verenler, kendileri yasadışı olurlar.
AB'ciler, yüreklerinizi bir kez daha kontrol ediniz.
Unutmayınız ki, "yürekleriniz kimliklerinizdir."
Türk Milleti ve önümüzdeki seçimin tek başına iktidarı BTP kadroları, herşeyin farkındadır.
Toplum sosyal patlama noktasına gelmiş...
Son fabrikalardan da son işçiler, kapı dışarı ediliyor.
Hanelerden, hanlardan, meydanlardan "Açııız, açıııız" feryatları yükseliyor.
Ankara'dan duyan var mı?
Ecevit, Bahçeli, Yılmaz... Duyuyor mu?
Hayır.
Onların kulakları AB FM'de, IMF FM'de. Frekansları oraya kilitlenmiş.
Hadi onlar, üç-dört yıldan beri zaten böyleler; ya muhalefet?
Onlar da duymuyor. Onlar da AB'ci, onlar da IMF'ci çünkü.
Onların frekansları da AB FM ve IMF FM'e ayarlı.
Yok birbirlerinden farkları; çünkü hepsi AB'ci.
Bu sebeple hemen AB paketinde anlaşabiliyorlar.
Ama milletin karnının aç, sırtının açık olduğundan hiçbiri anlamıyor.
Mesut Yımaz'ın şu AB paketinin içindeki cinlere bir görseniz; şaşarsınız. Hadi, Mesut Yılmaz, onun AB çırağı Tayyip Erdoğan, onlardan geri kalmak istemeyen ABD tetikçisi Tansu Çiller paketi gözü kapalı çıkartmak için seferber oldular... Onlar Aydın Doğan'ın gölgesinde buluşuyorlar... Tamam.
Ama şu ak saçlı Recai Kutan'a ne oldu? Onu, paketteki hangi cin çarptı ki, şartsız şurtsuz tam destek vereceğiz, diyor.
Yılmaz'ın AB paketindeki cinlerden sadece bir tanesini çıkartalım.
Buna çok iyi dikkat edin; çünkü AB'ci liderlerin nabzının attığı paketteki "asıl cin" bu. Gerisi çerez.
Fırsattan istifade işte bunu geçirmek istiyorlar.
Vakıflar Kanunu Tasarısı...
Ne mi var içinde?
1936'dan bu yana başta suriçi İstanbul'da olmak üzere bugüne kadar Ortodoks, Ermeni, Rum ve sair azınlık vakıflarının yasadışı yollarla edindikleri taşınmazların tapularının kiliseleri üzerine bir kereliğine verilmesi...
Yani Fener Patrikhanesi başta olmak üzere Ermeni kiliselerinin yasadışı yollarla bugüne kadar kondukları arazi, arsa, otopark, apartman; yani "vatanımızın bir bölümünün tapusu"nun adı geçen kiliselere tescil edilmesi tasarısı...
Müslüman Türk evladının öz vatanında, kendi tapulu arazisi üstünde dişinden tırnağından artırdığıyla yaptığı evini-barakasını prosedür eksikliği-evrak noksanlığı sebebiyle başına yık... Ama 1936'dan bu yana "devlet içinde devlet olmak isteyen ekümenik sevdalıları"nın hukukdışı yollarla edindikleri taşınmazlara tapu ver, tescil et... Atatürk'ün "fesat yuvası" diye nitelendirdiği kilisenin yasadışı biçimde edindiği taşınmazları, arsaları üzerlerine afiyetle tescil et, tapu ver... Öyle mi?
Buna gaflet denemez.
Böyle bir işe herkes cüret edemez.
Bu cüret, sadece AB sevdasıyla açıklanamaz.
Avrupa Parlamentosu'nun İstanbul'u iki kez "Konstantinapolis" diye niteleyip ortasına "Ekümenik Patriklik"i kondurmak istediği 24 Ekim 1996 tarih ve BA-1132, 1134-1179/96 sayılı küstahça kararı da olsa, hiçbir Türk evladının yüreği buna evet diyemez.
Bu yasadışılığa imkan verenler, kendileri yasadışı olurlar.
AB'ciler, yüreklerinizi bir kez daha kontrol ediniz.
Unutmayınız ki, "yürekleriniz kimliklerinizdir."
Türk Milleti ve önümüzdeki seçimin tek başına iktidarı BTP kadroları, herşeyin farkındadır.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019