AB yeniden şekilleniyor
'Avrupa'da yeni Donald Trump yaratmamalıyız' diyen Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, AB'nin entegrasyon projesine bir müddet ara vererek önündeki hedefleri yeniden ölçüp biçmesi gerektiğini ifade etti.
29.11.2016 00:00:00
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Avrupa'da son dönemde artan ırkçı ve sağcı popülist eğilimlerin Avrupa Birliği'nin (AB) barış ve uyum içinde genişlemesinin önünü tıkadığını, bu nedenle AB'nin entegrasyon projesine bir müddet ara vererek önündeki hedefleri yeniden ölçüp biçmesi gerektiğini ifade etti.
Gauck, AB'ye tüm üye ülkelerin politikacılarının neyi hangi hızda başarmak istediklerini bir durup düşünmeleri gerektiğini çünkü son yıllardaki politikaların hedeflenenin aksine popülist akımları hızlandırdığını söyledi. "Avrupa'da yeni Donald Trump yaratmamalıyız" ifadesini kullanan Gauck, Avrupa Birliği projesinin önemli 'barışçıl' bir konsept olduğunu, kendilerinden önceki liderlerin rüyalarında bile göremeyecekleri bir başarıyı ifade ettiğini, ancak küreselleşmenin umulanın tersine insanları birbirinden uzaklaştırmaya başladığını, Avrupalı insanların da yapısını değiştirdiğinden bahsetti.
78 yaşındaki Alman Cumhurbaşkanı, 'Küreselleşme herkes için aynı yönde işlemiyor. Daha yakın ve kenetlenmiş bir birlik hayali kurarken belki de biraz hızlı hareket ettik. Herkes bizimle birlikte gelmek istemiyor. Bu da beni endişelendiriyor.
İnsanlarda bir huzursuzluk ve memnunsuzluk hakim. Bu da ABD'de Donald Trump'ı iktidara taşıyan şey. Bu nedenle biraz mola verip, şapkamızı önümüze koyup, neyin peşinde olduğumuzu, neyi hedeflediğimizi bir tartmalıyız. Avrupalı politikacılar, özgürlük ve güvenlik gibi evrensel değerlere daha çok odaklanmalı, ve 28 üyeli bu Avrupa bloğunda yaşayan herkesin 'evinde' olduğu duygusunu yeniden yaratmalı. Herkes kendini dünya vatandaşı gibi hissetmiyor" dedi.
Sağcı partiler AB'de yükselişte
Gauck'un bu sözleri özelikle son zamanlarda sığınmacı akının yarattığı baskı nedeniyle Avrupa'nın pek çok ülkesinde sığınmacı karşıtı ve ırkçı politikalar güden sağcı partilerin yükseliş ivmesini hızlandırdığı bir dönemde geldi.
Son olarak ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte bu akımın daha ivme kazanacağı ve Avrupa'yı daha da etkileyeceği düşüncesi hakim.
Fransa'da mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi önceki merkez sağdaki Cumhuriyetçiler, kendi adayları olarak daha ılımlı politikalar güden Alain Juppe yerine sağcı vaatlerde bulunan Francois Fillon'u seçti.
Ülkede sığınmacı karşıtı söylemleri ile son yıllarda büyük ivme kazanan Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen de yükselişine devam ediyor.
Gauck, AB'ye tüm üye ülkelerin politikacılarının neyi hangi hızda başarmak istediklerini bir durup düşünmeleri gerektiğini çünkü son yıllardaki politikaların hedeflenenin aksine popülist akımları hızlandırdığını söyledi. "Avrupa'da yeni Donald Trump yaratmamalıyız" ifadesini kullanan Gauck, Avrupa Birliği projesinin önemli 'barışçıl' bir konsept olduğunu, kendilerinden önceki liderlerin rüyalarında bile göremeyecekleri bir başarıyı ifade ettiğini, ancak küreselleşmenin umulanın tersine insanları birbirinden uzaklaştırmaya başladığını, Avrupalı insanların da yapısını değiştirdiğinden bahsetti.
78 yaşındaki Alman Cumhurbaşkanı, 'Küreselleşme herkes için aynı yönde işlemiyor. Daha yakın ve kenetlenmiş bir birlik hayali kurarken belki de biraz hızlı hareket ettik. Herkes bizimle birlikte gelmek istemiyor. Bu da beni endişelendiriyor.
İnsanlarda bir huzursuzluk ve memnunsuzluk hakim. Bu da ABD'de Donald Trump'ı iktidara taşıyan şey. Bu nedenle biraz mola verip, şapkamızı önümüze koyup, neyin peşinde olduğumuzu, neyi hedeflediğimizi bir tartmalıyız. Avrupalı politikacılar, özgürlük ve güvenlik gibi evrensel değerlere daha çok odaklanmalı, ve 28 üyeli bu Avrupa bloğunda yaşayan herkesin 'evinde' olduğu duygusunu yeniden yaratmalı. Herkes kendini dünya vatandaşı gibi hissetmiyor" dedi.
Sağcı partiler AB'de yükselişte
Gauck'un bu sözleri özelikle son zamanlarda sığınmacı akının yarattığı baskı nedeniyle Avrupa'nın pek çok ülkesinde sığınmacı karşıtı ve ırkçı politikalar güden sağcı partilerin yükseliş ivmesini hızlandırdığı bir dönemde geldi.
Son olarak ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte bu akımın daha ivme kazanacağı ve Avrupa'yı daha da etkileyeceği düşüncesi hakim.
Fransa'da mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi önceki merkez sağdaki Cumhuriyetçiler, kendi adayları olarak daha ılımlı politikalar güden Alain Juppe yerine sağcı vaatlerde bulunan Francois Fillon'u seçti.
Ülkede sığınmacı karşıtı söylemleri ile son yıllarda büyük ivme kazanan Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen de yükselişine devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.