ABD battı Çin büyüyor

Zaman içerisinde tüm dünya şahit oldu ki, merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ülkeler dünyada lider oldu; uygulamayıp, demode olmuş Kapitalizmin bataklığında debelenip duranlar da mahvoldu, perişan oldu.

Bu gerçeği doğrulayan sayısız örnekler var ve bizler sık sık güncel örnekleri sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.

ABD'nin içinde bulunduğu çıkmazı anlatan bir örnek de önceki gün açıklanan bütçe rakamlarıydı. ABD Hazine Bakanlığı, Haziran ayına ilişkin bütçe dengesi raporunu yayınladı.

Buna göre;

* ABD federal hükümetinin 1 aylık bütçe açığı, Haziran'da 864 milyar dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

* Federal hükümet, geçen yılın aynı ayında 8,4 milyar dolarlık bütçe açığı vermişti. 

Aradaki uçurumu görebiliyor musunuz? 8,4 milyar dolardan 864 milyar dolara fırlayan, 100 kat artan bir bütçe açığı… ABD'nin çöktüğünü anlatmak için başka bir delile ihtiyaç var mı? Ama biz yine de verileri aktarmaya devam edelim.

* Bütçe açığı, Mayıs'ta 398,7 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. 

Haziran'da bütçe açığı bir önceki aya göre de ciddi bir artış göstermiş ve ikiye katlanmış.

* Bu dönemde hükümetin harcamaları, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 223 artarak 1,1 trilyon dolara yükselirken, gelirleri yüzde 28 azalışla 240,8 milyar dolara geriledi.

Bir de 9 aylık döneme bakalım.

* Ülkede 2020 mali yılının 9. ayı olan Haziran itibarıyla toplam bütçe açığı 2,7 trilyon dolar olarak hesaplandı. ABD'de mali yıl 1 Ekim'de başlıyor, 30 Eylül'de bitiyor.

* 9 aylık dönem için piyasa beklentisi 863 milyar dolarlık bir bütçe açığıydı.

863 milyar dolarlık bir açık bekleniyor ama 2,7 trilyon dolar gibi bir açık gerçekleşiyor.

* Söz konusu açık, geçen yılın aynı döneminde ise 747,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti.

Bu gelir gider tablosuyla hangi ülke ayakta kalabilir?

Gördüğünüz gibi sistemini ve dolar hakimiyetini kaybeden ABD, dünyayı saran Korona felaketine de bu sebepten dolayı hazırlıksız yakalanmış oldu.

Devasa bütçe açığı veren, borç batağında olan çökmüş bir devletle böylesine bir salgınla mücadele edebilmek elbette ki imkansızdı.

* Mali yılın ilk 9 ayındaki harcamalar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49 artarak 5 trilyon dolara yükselirken, gelirleri yüzde 13 azalışla 2,2 trilyon dolara geriledi.

ABD hükümetinin Korona salgınıyla mücadele kapsamında, bu zamana kadar hayata geçirdiği teşvik paketlerinin toplam tutarı yaklaşık 3 trilyon doları buldu. Ama uzmanların ifadesiyle bu da yeterli olmadı, en az 10 trilyon dolarlık bir teşvik paketi gerekiyor.

Bütçedeki yama tutmaz açıklara bakıldığında ABD bütün bu paketleri borçlanarak devreye koymak durumunda… ABD için tam anlamıyla büyük bir fiyasko…

Peki, Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) 2005 yılından sonra kısmen, 2013 yılından sonra da tümüyle uygulamaya başlayan Rusya ve Çin'de durum nasıl?

Rusya ekonomisini Rusya referandumundan önceki bir yazımda değerlendirmiştim.

Rusya Lideri Putin, katıldığı bir TV programında, 20 yılda ülkesinde çok şeyler değiştiğini, Rusya'nın rezervlerinin 50 kat arttığını ifade etmiş ve Korona ile mücadelede bir kuruş borçlanılmadığını, öz kaynaklarla mücadele edildiğini vurgulamıştı.

Yani Rusya ekonomisi ABD'nin diz çöktüğü Korona karşısında dimdik ayakta…

Elbette ki, uyguladığı ve 27 Şubat 2013 tarihinde Prof. Dr. Baş'ı Duma'sına çağırarak tüm dünyaya ilan ettiği gibi Milli Ekonomi Modeli sayesinde…

Pandeminin ilk vurduğu Çin ise Milli Ekonomi Modeli'nin kazandırdığı güçlü devlet anlayışıyla Korona'yı yendi ve ekonomisi kaldığı yerden büyümeye devam ediyor.

Çin ekonomisi ikinci çeyrekte, beklentilerin üzerinde, yüzde 3,2 oranında büyüdü.

Başta ABD olmak üzere tüm kapitalist ülkeler bu dönemde büyük ölçekte küçülürken, Çin büyüyor. Ve bundan sonra çok daha hızlı büyüdüğünü göreceğiz.

Çünkü MEM'le ekonomisini sağlamlaştırdı.

Korona'yı hem yenmek, hem de ekonomiyi büyütmek ancak MEM'le mümkündür.

Dünyada yaşananlar bunun en açık ispatıdır.

Türkiye de bu yaşananlardan ders çıkarmalıdır.

Bu badirelerden kurtulmanın yolu, partili cumhurbaşkanlığı sistemi değildir, çoklu baro değildir, Ayasofya'nın ibadete açılması da değildir.

Bu iş ekonomi bilmeyi gerektirir, bu kabiliyete de ülkemizde, MEM'i ekonomi programına alan tek kadro Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Bey sahiptir.