ABD-Çin gerilimi tırmanıyor
ABD ve Çin arasında devam eden gerilimli mücadele hegemonik bir savaştan ziyade, iki tarafın da birbirini yıpratmasına dönük, uzatılmış gayrinizami bir savaşa doğru gidiyor
05.09.2019 00:00:00





ABD ve Çin arasında stratejik rekabet, giderek yeni bir soğuk savaşın temellerini atıyor. Rekabetin düşmanlığa dönüşme olasılığını barındıran bu süreç, aynı zamanda sistemi bir düzensizlik anaforuna doğru çekiyor.
Günümüzde savaşlar artık toplumsal, siyasal ve teknolojik cephelerdeki mücadeleleri de kapsayan bir dönüşüme uğramış görünüyor. Bu yeni gerçeklikte aktörler ve muharebe alanları silikleşmiş, asker ve sivil ayrımı önemini kaybetmiş görünüyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nda albay rütbesiyle görevli Çiao Liang ve Vang Şiangsui'nin 1999 yılında yazdığı 'Sınırsız Savaş' isimli kitap, Çin'in askeri çabalarını tüm alanlara yaydığı bir 'halk savaşı konseptinden' bahsediyor.
Söz konusu kitabın, özellikle ABD'li şahin kanat tarafından Çin'le ilgili sıklıkla atıf yapılan bir eser olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Yazarların bu kitapta özellikle 'ticaret savaşları' kavramını öngörmeleri, savaşın değişen doğasına dair önemli bir tespit olarak görünüyor.
ABD'nin ana stratejisi
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD öncülüğünde kurulan Batı merkezli hegemonik söylem, artık tükeniş belirtileri gösteriyor. Bu süreçte ABD Çin'i 'stratejik bir rakip' olarak tanımlıyor ve adı konulmamış bir 'kuşatma stratejisini' aşama aşama hayata geçirmeye çabalıyor.
Çin'in hedefi ise çok kutuplu bir uluslararası sistem tahayyülünü söylemsel düzeyde inşa etmeye çabalayarak bu kuşatmayı yarmak. Hong Kong, Tayvan, Kuşak-Yol Girişimi ve ticaret savaşları üzerinden başlatılan ve ABD'nin Çin'i 'çevreleme' stratejisinin birer parçası olarak değerlendirilen bu unsurlar giderek 'yeni soğuk savaş' belirtileri göstermeye başladı. Aslında bu belirtiler resmi anlamda ilk olarak 2017 yılının sonunda yayımlanan ABD'nin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'nde ortaya çıktı.
ABD Çin'i ve Rusya'yı stratejik rakip olarak tanımladı; özellikle Çin'le olan ilişkileri ulusal güvenlik temelinde algılamaya başladı. Hatta daha sonra Huawei gibi Çin menşeli bazı firmaları ulusal güvenlik tehdidi olarak tanımlamaya başladı.
Yine ABD tarafından 1 Haziran 2019 tarihinde yayımlanan Hint-Pasifik Strateji Raporu'nda da büyük güç rekabetine dikkat çekilirken, Çin ve Rusya en önemli 'rakipler' olarak ortaya konuldu.
Çin ise ABD'nin bütün bu 'tanımlama' çabalarına dört yıl aradan sonra 'Yeni Dönemde Ulusal Savunma' isimli beyaz kitabı yayımlayarak bir anlamda cevap vermeye çalıştı. Ticaret savaşlarının giderek genişlemesi, Hong Kong'da devam eden olayların derinleşmesi ve ABD'nin Tayvan'a tarihin en büyük silah satışını yapmaya hazırlanması gibi olaylar, Çin tarafından ABD'nin kuşatması ya da çevrelemesi olarak algılanıyor. Öyle ki Çin'de giderek yükselen bir fikri algı "Çin ne yaparsa yapsın ABD Çin'i çevrelemeye çalışıyor" şeklinde.
Çin'in ana stratejisi
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi Enformasyon Bürosu tarafından 22 Temmuz 2019 tarihinde yayımlanan "Yeni Dönemde Çin'in Ulusal Savunması" başlıklı beyaz kitapta ABD'nin küresel istikrarı bozan eylemleri özellikle belirtiliyor ve Çin'in nasıl bir pozisyon aldığı konusunda belirleyici bir tutumun hakimiyeti görünüyor.
Konuyla ilgili 2015 yılında yayımlanan son beyaz kitapta, karasal askeri güce önem veren geleneksel zihniyetin terk edilmesi, deniz güçlerine ağırlık verilmesi ve siber gücün gelişiminin hızlandırılması gerektiği şeklinde tespitler olduğunu da ekleyelim.
Son yayımlanan raporda, ABD'nin kuşatma çabalarına karşılık, Çin tarafının 'hegemonya' aramadığını özellikle vurgulaması ise dikkatlerden kaçmıyor. Çin, sık sık modern ve yüksek teknolojiye sahip bir ordu kurmayı planladığını belirtiyor. Bu arada uzmanlar Çin'in 2035 yılına kadar en az altı uçak gemisine sahip olacağını tahmin ediyor.
Hüseyin KORKMAZ / AA
Günümüzde savaşlar artık toplumsal, siyasal ve teknolojik cephelerdeki mücadeleleri de kapsayan bir dönüşüme uğramış görünüyor. Bu yeni gerçeklikte aktörler ve muharebe alanları silikleşmiş, asker ve sivil ayrımı önemini kaybetmiş görünüyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nda albay rütbesiyle görevli Çiao Liang ve Vang Şiangsui'nin 1999 yılında yazdığı 'Sınırsız Savaş' isimli kitap, Çin'in askeri çabalarını tüm alanlara yaydığı bir 'halk savaşı konseptinden' bahsediyor.
Söz konusu kitabın, özellikle ABD'li şahin kanat tarafından Çin'le ilgili sıklıkla atıf yapılan bir eser olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Yazarların bu kitapta özellikle 'ticaret savaşları' kavramını öngörmeleri, savaşın değişen doğasına dair önemli bir tespit olarak görünüyor.
ABD'nin ana stratejisi
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD öncülüğünde kurulan Batı merkezli hegemonik söylem, artık tükeniş belirtileri gösteriyor. Bu süreçte ABD Çin'i 'stratejik bir rakip' olarak tanımlıyor ve adı konulmamış bir 'kuşatma stratejisini' aşama aşama hayata geçirmeye çabalıyor.
Çin'in hedefi ise çok kutuplu bir uluslararası sistem tahayyülünü söylemsel düzeyde inşa etmeye çabalayarak bu kuşatmayı yarmak. Hong Kong, Tayvan, Kuşak-Yol Girişimi ve ticaret savaşları üzerinden başlatılan ve ABD'nin Çin'i 'çevreleme' stratejisinin birer parçası olarak değerlendirilen bu unsurlar giderek 'yeni soğuk savaş' belirtileri göstermeye başladı. Aslında bu belirtiler resmi anlamda ilk olarak 2017 yılının sonunda yayımlanan ABD'nin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'nde ortaya çıktı.
ABD Çin'i ve Rusya'yı stratejik rakip olarak tanımladı; özellikle Çin'le olan ilişkileri ulusal güvenlik temelinde algılamaya başladı. Hatta daha sonra Huawei gibi Çin menşeli bazı firmaları ulusal güvenlik tehdidi olarak tanımlamaya başladı.
Yine ABD tarafından 1 Haziran 2019 tarihinde yayımlanan Hint-Pasifik Strateji Raporu'nda da büyük güç rekabetine dikkat çekilirken, Çin ve Rusya en önemli 'rakipler' olarak ortaya konuldu.
Çin ise ABD'nin bütün bu 'tanımlama' çabalarına dört yıl aradan sonra 'Yeni Dönemde Ulusal Savunma' isimli beyaz kitabı yayımlayarak bir anlamda cevap vermeye çalıştı. Ticaret savaşlarının giderek genişlemesi, Hong Kong'da devam eden olayların derinleşmesi ve ABD'nin Tayvan'a tarihin en büyük silah satışını yapmaya hazırlanması gibi olaylar, Çin tarafından ABD'nin kuşatması ya da çevrelemesi olarak algılanıyor. Öyle ki Çin'de giderek yükselen bir fikri algı "Çin ne yaparsa yapsın ABD Çin'i çevrelemeye çalışıyor" şeklinde.
Çin'in ana stratejisi
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi Enformasyon Bürosu tarafından 22 Temmuz 2019 tarihinde yayımlanan "Yeni Dönemde Çin'in Ulusal Savunması" başlıklı beyaz kitapta ABD'nin küresel istikrarı bozan eylemleri özellikle belirtiliyor ve Çin'in nasıl bir pozisyon aldığı konusunda belirleyici bir tutumun hakimiyeti görünüyor.
Konuyla ilgili 2015 yılında yayımlanan son beyaz kitapta, karasal askeri güce önem veren geleneksel zihniyetin terk edilmesi, deniz güçlerine ağırlık verilmesi ve siber gücün gelişiminin hızlandırılması gerektiği şeklinde tespitler olduğunu da ekleyelim.
Son yayımlanan raporda, ABD'nin kuşatma çabalarına karşılık, Çin tarafının 'hegemonya' aramadığını özellikle vurgulaması ise dikkatlerden kaçmıyor. Çin, sık sık modern ve yüksek teknolojiye sahip bir ordu kurmayı planladığını belirtiyor. Bu arada uzmanlar Çin'in 2035 yılına kadar en az altı uçak gemisine sahip olacağını tahmin ediyor.
Hüseyin KORKMAZ / AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.