Sahibi belli, hedefi malum odaklar tarafından bir süreç başlatıldı. Sürecin siyasi ayağında olanların hedefi netleşti, Kandil ayağında olanların ise hedefi çoktan belliydi.
Ankara'da peş peşe görüşmeler, bir o kadar açıklamalar, bir o kadar da gözdağı vermeler yaşanıyor.
Sürecin siyasi ayağı yani AKP-MHP ittifakının ilk hedefi Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını sabit kılmak.
Bunun ne kolay ve zahmetsiz yolu ise 400 vekil ile anayasa değişikliği. Yapılan açıklamalarda bunu teyit ediyor.
Hatırlayın! Sayın Erdoğan, "Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok." dedi.
Herkes, 'Erdoğan aday olmayacak' manası çıkarırken biz her zaman ki gibi aksini söyledik. Yine haklı çıktık.
Erdoğan'ın açıklamaları üzerine Devlet Bahçeli, "Bizim nazarımızda adil ve hakkaniyetli bir hal beyanı değildir… Derdi vatan ve millet olan bir Cumhurbaşkanı'nın yolundan caymaya hakkı yoktur" dedi.
Hemen akabinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman: "Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha başkan yapacağız, hiç endişeniz olmasın" dedi.
Son sözü ise iktidar partisinin sözcüsü Ömer Çelik söyledi: 'Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesi birinci önceliğimiz'.
Mevcut anayasaya göre bu mümkün değil. Mümkün olması için her yol mubahtır, siyaseti izleniyor.
Kimden cumhurbaşkanı olmaz?
Kimden cumhurbaşkanı olup, olamayacağı kanunlarımızda yazılıdır. Ama bazıları bu ülkede kendilerini hep kanunlardan üstün görmüş, ona göre kendi hükümlerini koymuşlardır.
Tarihler 2013'tü ve 'Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır ya da Türk kanını içmeye yeminli çevrelerin özel görevlisidir' diyordu Sayın Bahçeli.
Bir yıl sonra aynı Devlet Bahçeli; "Aday olmayacağım, demiyor. Çünkü mevcut yasalara göre aday olamayacağını biliyor. O yüzden cümleye kendimiz için değil ülkemiz için anayasa, diyor.
Twitter kapatandan cumhurbaşkanı olmaz, adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan'dan da Cumhurbaşkanı olmaz' diyordu.
Yine bir yıl sonra da; 'Siyasi görüşü, fikri, aidiyeti, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AKP'li, ister MHP'li, isterse de CHP'li olsun her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir. Ne var ki Recep Tayyip Erdoğan'dan olamaz. Milletin terazisi bu sıkleti çekmez' sözlerinin sahibi de Sayın Bahçeli'ydi.
Şimdi aynı Bahçeli, 'derdi vatan ve millet olan bir Cumhurbaşkanı'nın yolundan caymaya hakkı yoktur' diyorsa hesap içinde hesap, plan içinde plan var demektir.
Suriye'ye doğalgaz satacakmışız
Hani derler ya! 'ayranı yok içmeye, at ile gider çeşmeye'. İşte o cinsten bir dış politika anlayışı var ortada.
Ülkemizin doğalgaz üretimi, tüketimin yüzde ikisi dahi değil. Suriye'nin doğalgaz üretimi ise ülkemizin yıllık tüketiminden fazla ve biz, Suriye2ye doğalgaz ihraç edecekmişiz!
Sahi Suriye'de doğalgaz yok mu? Varmış. Hem de 85 artı 10 milyonluk Türkiye'nin yıllık tüketim miktarı kadar üretim yapıyormuş Suriye.
Suriye'de ilk doğal gaz keşfi 1940 yılında gerçekleşiyor. 1980'lerden itibaren çıkarma ve kullanma artışı yaşanıyor.
T.C. Ticaret Bakanlığı resmi sitesinde şu bilgiler veriliyor: Suriye'nin gaz rezervleri 500-600 milyar m3 olup bunun ancak 300 milyar m3'ü işlenebilmektedir.
2002 yılı verilerine göre Suriye 205 milyar ft3 doğalgaz üretimi gerçekleştirmiştir. Halihazırda ülkenin günlük gaz üretimi yaklaşık 20 milyon ft3 tür.
Türkiye
AA'nın haberine göre ülkemizde gaz üretimi 852 milyon metreküp olarak gerçekleşirken, yurt içi üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 1,7 oldu. Doğal gaz üretiminin bu yıl sonunda 2,8 milyar metreküpe, 2025'te ise 3 milyar metreküpe çıkarılması planlanıyor.
Türkiye'de, 7 Şubat'ta günlük 300 milyon metreküp doğal gaz tüketimiyle rekor kırıldı. Yani yerli üretim 3 günlük tüketim miktarımız kadar ve biz, Suriye'ye doğalgaz ihraç ediyoruz.
Demek ki Suriye'nin kaynakları bırak 15-20 milyon nüfusu Türkiye'ye bile yetecek kadar.
Ama neden ithal ediyorlar?
Evet, doğalgaz, petrol kaynakları Suriye'de. Ama bulunduğu alanlar ve kullanım hakkı PKK/YPG'de.
Bu PKK/YPG ayrı bir devlet mi? Varın cevabı siz verin!
Ankara'da peş peşe görüşmeler, bir o kadar açıklamalar, bir o kadar da gözdağı vermeler yaşanıyor.
Sürecin siyasi ayağı yani AKP-MHP ittifakının ilk hedefi Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını sabit kılmak.
Bunun ne kolay ve zahmetsiz yolu ise 400 vekil ile anayasa değişikliği. Yapılan açıklamalarda bunu teyit ediyor.
Hatırlayın! Sayın Erdoğan, "Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok." dedi.
Herkes, 'Erdoğan aday olmayacak' manası çıkarırken biz her zaman ki gibi aksini söyledik. Yine haklı çıktık.
Erdoğan'ın açıklamaları üzerine Devlet Bahçeli, "Bizim nazarımızda adil ve hakkaniyetli bir hal beyanı değildir… Derdi vatan ve millet olan bir Cumhurbaşkanı'nın yolundan caymaya hakkı yoktur" dedi.
Hemen akabinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman: "Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha başkan yapacağız, hiç endişeniz olmasın" dedi.
Son sözü ise iktidar partisinin sözcüsü Ömer Çelik söyledi: 'Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesi birinci önceliğimiz'.
Mevcut anayasaya göre bu mümkün değil. Mümkün olması için her yol mubahtır, siyaseti izleniyor.
Kimden cumhurbaşkanı olmaz?
Kimden cumhurbaşkanı olup, olamayacağı kanunlarımızda yazılıdır. Ama bazıları bu ülkede kendilerini hep kanunlardan üstün görmüş, ona göre kendi hükümlerini koymuşlardır.
Tarihler 2013'tü ve 'Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır ya da Türk kanını içmeye yeminli çevrelerin özel görevlisidir' diyordu Sayın Bahçeli.
Bir yıl sonra aynı Devlet Bahçeli; "Aday olmayacağım, demiyor. Çünkü mevcut yasalara göre aday olamayacağını biliyor. O yüzden cümleye kendimiz için değil ülkemiz için anayasa, diyor.
Twitter kapatandan cumhurbaşkanı olmaz, adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan'dan da Cumhurbaşkanı olmaz' diyordu.
Yine bir yıl sonra da; 'Siyasi görüşü, fikri, aidiyeti, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AKP'li, ister MHP'li, isterse de CHP'li olsun her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir. Ne var ki Recep Tayyip Erdoğan'dan olamaz. Milletin terazisi bu sıkleti çekmez' sözlerinin sahibi de Sayın Bahçeli'ydi.
Şimdi aynı Bahçeli, 'derdi vatan ve millet olan bir Cumhurbaşkanı'nın yolundan caymaya hakkı yoktur' diyorsa hesap içinde hesap, plan içinde plan var demektir.
Suriye'ye doğalgaz satacakmışız
Hani derler ya! 'ayranı yok içmeye, at ile gider çeşmeye'. İşte o cinsten bir dış politika anlayışı var ortada.
Ülkemizin doğalgaz üretimi, tüketimin yüzde ikisi dahi değil. Suriye'nin doğalgaz üretimi ise ülkemizin yıllık tüketiminden fazla ve biz, Suriye2ye doğalgaz ihraç edecekmişiz!
Sahi Suriye'de doğalgaz yok mu? Varmış. Hem de 85 artı 10 milyonluk Türkiye'nin yıllık tüketim miktarı kadar üretim yapıyormuş Suriye.
Suriye'de ilk doğal gaz keşfi 1940 yılında gerçekleşiyor. 1980'lerden itibaren çıkarma ve kullanma artışı yaşanıyor.
T.C. Ticaret Bakanlığı resmi sitesinde şu bilgiler veriliyor: Suriye'nin gaz rezervleri 500-600 milyar m3 olup bunun ancak 300 milyar m3'ü işlenebilmektedir.
2002 yılı verilerine göre Suriye 205 milyar ft3 doğalgaz üretimi gerçekleştirmiştir. Halihazırda ülkenin günlük gaz üretimi yaklaşık 20 milyon ft3 tür.
Türkiye
AA'nın haberine göre ülkemizde gaz üretimi 852 milyon metreküp olarak gerçekleşirken, yurt içi üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 1,7 oldu. Doğal gaz üretiminin bu yıl sonunda 2,8 milyar metreküpe, 2025'te ise 3 milyar metreküpe çıkarılması planlanıyor.
Türkiye'de, 7 Şubat'ta günlük 300 milyon metreküp doğal gaz tüketimiyle rekor kırıldı. Yani yerli üretim 3 günlük tüketim miktarımız kadar ve biz, Suriye'ye doğalgaz ihraç ediyoruz.
Demek ki Suriye'nin kaynakları bırak 15-20 milyon nüfusu Türkiye'ye bile yetecek kadar.
Ama neden ithal ediyorlar?
Evet, doğalgaz, petrol kaynakları Suriye'de. Ama bulunduğu alanlar ve kullanım hakkı PKK/YPG'de.
Bu PKK/YPG ayrı bir devlet mi? Varın cevabı siz verin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025