ABD Ortadoğu’dan çıkmalı

ABD'nin, Kudüs Gücü komutanı General Kasım Süleymani'yi hunharca şehit etmesinin ardından, İran'dan ilk misilleme geldi. Önceki gece saat 01.45 ile 02.15 arasında Irak'taki ABD üsleri balistik füzelerle vuruldu. Füze sayısı ve sonuçları ile ilgili çok farklı açıklamalar yapıldı.

İran Devrim Muhafızları'ndan yapılan açıklamada, "Hava Kuvvetleri, 'Şehit Süleymani' adını taşıyan başarılı bir operasyon düzenleyerek, Ayn el-Esad olarak bilinen işgal altındaki hava üssüne onlarca karadan-karaya füze fırlattı" denildi. İran devlet televizyonu, toplamda 15 füze fırlatıldığını ve en az 80 ABD askerinin yaşamını yitirdiğini belirtti. 

Haberde, füzelerin hiçbirinin engellenmediği belirtilirken, "Eğer Washington karşılık verirse bölgede İran'ın vuracağı 100 hedefi gözümüze kestirdik" ifadesi kullanıldı. 

ABD'ye ait helikopterlerin ve askeri mühimmatın da ciddi hasar gördüğü belirtildi.

İran Savunma Bakanı Amir Hatami devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Kısa menzilli füzeler kullandık. Umarım Amerika bundan bir ders çıkarmayı başarır" ifadelerini kullanarak "ABD Başkanı Donald Trump ABD hükümetini terörist hükümete çevirdi" dedi.

Irak ordusunun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, 22 füze fırlatıldığı, füzelerin ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin kaldığı Ayn el- Esad Hava Üssü'nü ve Erbil'deki bir üssü hedef aldığı belirtildi. Açıklamada füzelerden 5'inin Erbil'deki üssü hedef aldığı ve 17'sinin de Ayn el-Esad Hava Üssü'nü hedef aldığı belirtilirken, Irak güçlerinin saldırıda zarar görmediğine yer verildi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran'ın ABD askerlerinin konuşlandığı Irak'taki el-Esad ve Erbil üslerine 12'den fazla balistik füze ile saldırı düzenlediğini açıkladı.

ABD'nin ABC haber kanalına göre ise İran toplamda 15 balistik füze fırlattı. Füzelerden 10'u Irak'taki Ayn el Esad Hava Üssü'nü, 1'i kuzey Irak'taki Erbil'de bir hedefi vurdu.

ABD'li askeri yetkililer, yalnızca Ayn el-Esad'ın değil, Irak topraklarındaki tüm Amerikan üslerinin ateş altında olduğu bilgisini verdi.

ABD'li yetkililer, saldırılarda hiçbir ABD'li askerin yaşamını yitirmediğini söyleyerek İran'ı yalanladı. Ama Trump'ın attığı Tweet bunun böyle olmadığını gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump Twitter'da şunları yazdı:

"Her şey yolunda! İran'dan Irak'taki iki üsse füze atıldı. Can kaybı ve zarar tespit çalışmaları sürüyor. Şu ana kadar her şey iyi."

Hiçbir can kaybının olmadığı bir yerde can kaybı ve zarar tespit çalışmaları yapılmaz.

ABD üslerinde askerleri bulunan ülkeler de ABD'den sonra birbiri ardınca asker kaybı yaşamadıklarını açıkladılar. Bunlar yaşanan tabloyu örtmek amaçlı olabilir.

Bu bilgilerden sonra, şu gerçeğin altını çizmeliyiz ki, mesele kaç füzenin gönderildiği, kaç ABD askerinin öldüğü değildir; asıl mesele İran'ın verdiği mesajdır ve pratik olarak yaptığı uyarıdır. Dikkat ederseniz, tüm haberler ve açıklamalar İran'ın füzelerinin üsleri vurduğunu ifade ediyor.

Yani İran bu hamleyle "Bölgedeki tüm üslerin hedefimde, füzelerimi gönderebiliyorum, istesem daha fazlasını yapabilirim, Patriotların da hiçbir işe yaramıyor" mesajını vermiş oldu. Emin olun ki, ABD de, İsrail de, bölgede ABD üslerine topraklarını açmış olan tüm ABD müttefiki İslam ülkeleri de bu uyarıdan nasibini almıştır.

Reuters'in haberine göre, İran ayrıca bölgede ABD üslerine ev sahipliği yapan ülkeleri de ABD saldırılarına izin vermemeleri konusunda uyardı. ABD'nin İran'a yakın, Türkiye, Katar, İsrail, Suriye, Irak, Kuveyt ve Özbekistan gibi ülkelerde üslerinin bulunduğu biliniyor.

Hedef olarak Ayn el Esad üssünün seçilmesinin de farklı bir anlamı var.

ABD Başkanı Trump, çok kısa bir zaman önce, 28 Aralık'ta Noel için ABD askerleriyle bir araya gelmişti.

Süleymani'nin şehadeti bir kez daha göstermiştir ki, ABD'nin Ortadoğu'daki varlığı, bu coğrafyadaki çatışmaların, kaosun, kan ve gözyaşının asıl sebebidir.

ABD, Süleymani gibi Şii-Sünni tüm Müslümanların sevdiği ve de terörle mücadelede çok büyük başarılar elde etmiş bir şahsiyeti şehit ederek, Ortadoğu'da bulunma gerekçelerini ve bahanelerini bizzat kendisi yalanlamıştır.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu durumu, "Süleymani'yi şehit eden ABD'nin Ortadoğu'da bundan sonraki hayatı bitmiştir" ifadeleriyle özetlemiştir.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan yapılan açıklamada "ABD güçlerine ev sahipliği yapan ülkelerden İran'a bir saldırı olursa yanıt vereceğiz. Askerlerinizin hayatını korumak istiyorsanız geri çağırın" ifadeleri yer aldı.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, ABD'nin her türlü yeni adımında "daha ezici ve kesin bir karşılık vereceklerini" belirterek ABD'nin en kısa sürede ordusunu bölgeden çıkarması gerektiğini bildirdi.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, "Bölgedeki ABD varlığını sonlandırmak için askeri eylem gerekmeyecek, kamuoyunun nefretini artıran aptalca eylemlerinin sonunda bu olacak" dedi.

İran komutanlarından İsmail Kevseri, "yapmayacağımız bir şeyin sözünü vermeyiz. Bu gece attığımız adım başlangıçtı. ABD güçleri bölgeyi terk etmeli" ifadelerini kullandı. 

İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bölgedeki yozlaşmış Amerikan varlığı son bulmalı" vurgusunu yaptı.

Süleymani'nin şehadetinden sonra emin olun ki tüm İslam ülkeleri ve Müslümanlar Ortadoğu'da her türlü karmaşanın asıl sebebi olan ABD'nin bu bölgeyi terk etmesini talep ediyorlar.

ABD'den de savaş karşıtı açıklamalar gelmeye devam ediyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Başkan Yardımcısı Mike Pence'le bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek bilgi aldı; sonrasında yaptığı açıklamada "ABD ve dünya başka bir savaşın yükünü kaldıramaz" dedi.

Evet, bugün Ortadoğu'da barış için ABD'nin bu bölgeden acilen çıkması gerekiyor.

Ama unutmayalım ki İslam ülkelerinin asıl kurtuluşu, ABD'ye ve Batılı ülkelere ekonomik bağımlılıktan kurtulmaları, aralarındaki ayrılıkları ortadan kaldırmalarıdır.

Ekonomik bağımsızlığın bugünkü adresi Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, birlik ve beraberliğin adresi ise Sayın Baş'ın "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezidir.