Komşularla sıfır sorun,
Stratejik derinlik,
Rumlardan bir adım önde olma,
Ermeni açılımı,
Vin - vin (kazan - kazan)
Değerli yalnızlık,
Normalleşme,
Bunlar AKP hükümetinin ilk gününden bugününe 18 yıldır belli periyotlarla adeta kutsanarak topluma lanse edilen dış politika yaklaşımları. Gün oldu ABD'nin BOP'una eş başkan olup hikmetlerini anlattılar, gün oldu haçlılarla cihada çıktılar.
* * *
Evet… Dış politikada birbiriyle taban tabana zıt savrulmalarla dolu koca bir 18 yıl geçirdik, üstelik de bunu aynı insanlar, aynı kadrolar yaptı.
Tüm yollar ise "kandırıldık, aldatıldık" itirafına çıktı!
ABD ile ilişkileri, AB ile ilişkileri, İsrail ile ilişkileri, Kıbrıs meselesini, Ermeni meselesini, Ortadoğu'yu ve daha pek çok konuyu buna örnek gösterebiliriz.
Attıkları birçok adımın sonunda kandırıldıklarını itiraf edenler hiç pişman olmadılar, hiçbir yerli ve milli ikaza kulak vermediler. Bunun yerine tuttukları yanlış yolu "yerli ve milli" ilan ederek yollarına devam ettiler.
* * *
2020 yılını ABD ve AB ile gerilimle geçirdik. ABD ile S-400, AB ile Doğu Akdeniz nedeniyle gerildik. Bu sefer yüzde yüz haklıydık, bazı doğru adımlar da atıldı. Haçlıyla mücadele edebiyatı zirve yapmıştı ki… O da ne? Her iki cephe de yaptırım düğmesine basınca "iyi ilişkiler" aklımıza geliverdi. Hem ABD hem de AB ile ilişkileri süratle normalleştirme çabasına girdik. Bizi hasım ülke ilan edip yaptırım uygulayan, terör örgütünü Suriye ve Irak'ın kuzeyinde devlet haline getirmeye çalışan ABD stratejik ortak, AB üyeliği de yeniden stratejik hedef oluverdi.
* * *
Şimdi gözler ise Joe Biden'de. (İktidar medyasının canhıraş bir şekilde desteklediği Trump seçimi kaybedince bir panik havası oluştu. Oysa "ABD'de başkanlara göre politika değişmez, politikaya göre başkan değişir" kuralını en iyi kendileri biliyordu. Üstelik kendilerine çok yakın gördükleri Trump'ın bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na yazdığı küstah mektup ortada iken) 20 Ocak'ta görevi Trump'tan devralacak olan Biden'in Türkiye'ye nasıl bir tavır alacağı konuşuluyor. Aslında Biden Obama'nın yardımcısı iken "Biz Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz" diyerek yaklaşımını ortaya koymuştu. Biden'e göre elbette el ABD, eldiven de Türkiye. Eldivenin görevinin eli korumak, yıprandığında kaldırılıp atılmak olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
* * *
Evet… Türkiye dış politikada yalpalamaya devam ediyor. Ekonominin mevcut durumunda bu yalpalama her zamankinden çok ama çok daha tehlikeli.
Peki ne yapacağız?
Yapılacak olan tek şey var, bir Mustafa Kemal duruşu, bir Haydar Baş duruşu.
Nedir bu duruş?
Bu duruş;
"Ne AB ne ABD tam bağımsız Türkiye" duruşudur. Bu ülkenin kaynaklarını yabancılara aktarmak yerine "devlet millet ortaklığı" ile işletmeye almaktır, ABD'nin dolar sömürüsüne karşı "milli parayı" devreye koymaktır, Türk halkını kapitalizmin pençelerinden alıp "Milli Ekonomi Modeli" rıhtımında emniyete almaktır.
Saygılar...
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021