Terör örgütünü meşrulaştırma konusunda bizi yönetenlerin üzerine dünyada bir örnek daha yoktur herhalde.
16 yıllık iktidarlarında PDY diye adlandırdıkları FETÖ yapılanmasını göz göre göre baş tacı ettiler.
Ne İslam diniyle ne de Türklükle bağdaşmayan Türkçe Olimpiyatları düzenleyip sahte gözyaşları döktüler.
Birbirlerini karşılıklı sevgi sözcükleri ile yücelttiler.
Devletin her kademesine FETÖ'yü yerleştirdiler.
FETÖ'nün kanallarında yapılan Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini devletin kanallarına da alet ettiler.
Doğruları söyleyip, bugün yaşadığımız tehlikeleri haber veren kanallara milyonlarca ceza yağdırdılar, Hz. Peygamber'i kamyonete bindiren, sırat köprüsü kurup papazı, hahamı, imamı üzerinden geçirerek 3 hak din mesajı veren sapıklara bilakis destek oldular.
Yetmedi!
Türkiye Cumhuriyeti'nde Kürt sorunu var dediler.
Ama Kürt sorunu değil terör sorunu olduğunu bir türlü görmediler, görmek istemediler.
Terör örgütü PKK'ya çözüm süreci adı altında taviz verdiler.
Her gün aldığımız can kaybı haberlerinin bilerek ya da bilmeyerek zeminini oluşturdular.
Habur'da portatif mahkemeler kurdular.
TBMM'nin vekilleri, hükumet yetkilileri bebek katili Öcalan'a methiyeler dizdi.
Hata üstüne hata.
Vebal üstüne vebal.
En büyük vebal, siyasiler bunları yaparken alkış tutanlarda.
Bile bile göz yumanların, destek olanların ellerinde binlerce Müslümanın kanı var.
Peki, bugün sonuç ne?
Dün PKK vardı.
Bugün hem PKK, hem FETÖ, hem de IŞİD var.
Yanlış Suriye politikası sonucunda hem canlar gitti hem birçok milli ve manevi değerimizi kaybettik.
Esad'ı devirmek için eğitip donattığımız teröristler bizim başımıza bela oldu.
Suriye'nin meşru hükumetine düşmanlık ettik, ABD-İsrail ve Batı'nın desteklediği terör gruplarına Esad'ı devirsinler diye her türlü desteği verdik.
Bugün askerimiz Suriye'de.
Esad'la ve Rusya'yla beraber hareket etmediği takdirde çıkamayacağı bir bataklıkta.
Esad'ı devirmek için faaliyet gösteren IŞİD'e karşı yine başka bir terör örgütü olan ÖSO'yla işbirliği yapılıyor.
15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp haklı olarak meşru hükumete sahip çıkın diyen iradenin Suriye'de yaptığı tezat değil de nedir?
Allah muhafaza yarın bir gün BOP'un hedefi olan Türkiye'de PKK ve diğer terör örgütleri meşru hükumete karşı faaliyet gösterdiklerinde Suriye'de yaptığımız siyasetten farklı bir durum olmaz.
Bizim ülkemizde PKK-FETÖ-IŞİD neyse Suriye'de IŞİD-ÖSO ve Esad'a karşı olan elleri silahlı diğer muhalifler de odur.
Daha önce IŞİD'e silah sattığı bilinen ÖSO'nun kimin adına mücadele ettiği de belli değil.
Dünyada bütün terör gruplarını silahlandıran ABD, İsrail gibi terörün hâmisi olan ülkelerdir.
Esad'ın devrilmesi demek, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün tehlikesi demektir.
Esad'la birlik olmak dışında bütün kapılar Suriye'nin üzerinde kirli oyunlara hizmet etmeye çıkar.
İstediğiniz haber kanalını izleyin, dilediğiniz siyasi partiyi destekleyin ama en son Müslüman olarak düşünüp karar verin.
Bu ülkenin bir kez daha kandırılmak için şansı olmayabilir.
Esad mı, yoksa tasması ABD ve İsrail'in elinde olan terör örgütleri mi?
16 yıllık iktidarlarında PDY diye adlandırdıkları FETÖ yapılanmasını göz göre göre baş tacı ettiler.
Ne İslam diniyle ne de Türklükle bağdaşmayan Türkçe Olimpiyatları düzenleyip sahte gözyaşları döktüler.
Birbirlerini karşılıklı sevgi sözcükleri ile yücelttiler.
Devletin her kademesine FETÖ'yü yerleştirdiler.
FETÖ'nün kanallarında yapılan Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini devletin kanallarına da alet ettiler.
Doğruları söyleyip, bugün yaşadığımız tehlikeleri haber veren kanallara milyonlarca ceza yağdırdılar, Hz. Peygamber'i kamyonete bindiren, sırat köprüsü kurup papazı, hahamı, imamı üzerinden geçirerek 3 hak din mesajı veren sapıklara bilakis destek oldular.
Yetmedi!
Türkiye Cumhuriyeti'nde Kürt sorunu var dediler.
Ama Kürt sorunu değil terör sorunu olduğunu bir türlü görmediler, görmek istemediler.
Terör örgütü PKK'ya çözüm süreci adı altında taviz verdiler.
Her gün aldığımız can kaybı haberlerinin bilerek ya da bilmeyerek zeminini oluşturdular.
Habur'da portatif mahkemeler kurdular.
TBMM'nin vekilleri, hükumet yetkilileri bebek katili Öcalan'a methiyeler dizdi.
Hata üstüne hata.
Vebal üstüne vebal.
En büyük vebal, siyasiler bunları yaparken alkış tutanlarda.
Bile bile göz yumanların, destek olanların ellerinde binlerce Müslümanın kanı var.
Peki, bugün sonuç ne?
Dün PKK vardı.
Bugün hem PKK, hem FETÖ, hem de IŞİD var.
Yanlış Suriye politikası sonucunda hem canlar gitti hem birçok milli ve manevi değerimizi kaybettik.
Esad'ı devirmek için eğitip donattığımız teröristler bizim başımıza bela oldu.
Suriye'nin meşru hükumetine düşmanlık ettik, ABD-İsrail ve Batı'nın desteklediği terör gruplarına Esad'ı devirsinler diye her türlü desteği verdik.
Bugün askerimiz Suriye'de.
Esad'la ve Rusya'yla beraber hareket etmediği takdirde çıkamayacağı bir bataklıkta.
Esad'ı devirmek için faaliyet gösteren IŞİD'e karşı yine başka bir terör örgütü olan ÖSO'yla işbirliği yapılıyor.
15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp haklı olarak meşru hükumete sahip çıkın diyen iradenin Suriye'de yaptığı tezat değil de nedir?
Allah muhafaza yarın bir gün BOP'un hedefi olan Türkiye'de PKK ve diğer terör örgütleri meşru hükumete karşı faaliyet gösterdiklerinde Suriye'de yaptığımız siyasetten farklı bir durum olmaz.
Bizim ülkemizde PKK-FETÖ-IŞİD neyse Suriye'de IŞİD-ÖSO ve Esad'a karşı olan elleri silahlı diğer muhalifler de odur.
Daha önce IŞİD'e silah sattığı bilinen ÖSO'nun kimin adına mücadele ettiği de belli değil.
Dünyada bütün terör gruplarını silahlandıran ABD, İsrail gibi terörün hâmisi olan ülkelerdir.
Esad'ın devrilmesi demek, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün tehlikesi demektir.
Esad'la birlik olmak dışında bütün kapılar Suriye'nin üzerinde kirli oyunlara hizmet etmeye çıkar.
İstediğiniz haber kanalını izleyin, dilediğiniz siyasi partiyi destekleyin ama en son Müslüman olarak düşünüp karar verin.
Bu ülkenin bir kez daha kandırılmak için şansı olmayabilir.
Esad mı, yoksa tasması ABD ve İsrail'in elinde olan terör örgütleri mi?
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018