AB'den Rusya'ya yeni yaptırım yok
AB ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren AB Liderler Zirvesi'nin ilk gün oturumlarında ilk olarak, sınır güvenliği ve Afrika ülkeleri ile yapılacak anlaşmalar temelinde sığınmacı konusu ele alındı. En önemli gündem ise ağırlıklı olarak Rusya oldu.
Liderler, AB'nin Rusya ile ilişkileri ve Moskova'nın Suriye, Ukrayna ve Balkanlar'daki rolünü konuştu. Beklendiği gibi Suriye konusunda yayımlanan sonuç bildirgesinde Rusya, saldırılarından dolayı kınandı.
Metinde, "AB Konseyi, Suriye rejimi, müttefikleri ve özellikle de Rusya'nın Halep'teki sivillere dönük saldırılarını şiddetle kınar. Onları, mezalime son vermeye, Halep ve ülkenin geri kalanına engelsiz bir şekilde insani yardımın ulaşmasını temin etmek için acilen gerekli adımları almaya çağırır" ifadeleri kullanıldı.
Bildirgede, Suriye'de çatışmaların durdurulması ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde siyasi geçiş sürecine devam edilmesi de istendi. Metinde, "Uluslararası insani yardım ve insan hakları kanunlarını ihlal edenler, sorumlu tutulmalı" değerlendirmesinde bulunuldu.
AB 'özenli' bir dil kullandı
AB ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının buluştuğu zirvede, "Mevcut durumun devam etmesine bağlı olarak AB, tüm seçenekleri değerlendiriyor" ifadesiyle yaptırım imasında bulunulsa da metinde "yaptırım" kelimesine bile yer verilmedi.
Gün içinde basına sızan taslakta yer alan "Beşar Esad ile yakın ilişkisi olan Rus şirket ve kişilere karşı yaptırım tehdidi" ibaresi sonuç bildirgesinden çıkarıldı. Bu durumun, Rusya ile iyi ilişkileri olan İtalya'nın yaptırımlara karşı çıkmasından kaynaklandığı belirtildi.
İtalya'dan yaptırıma veto
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, düzenlediği basın toplantısında, Rusya'yı eleştirerek, "Liderler, hava sahası ihlalinden siber saldırılara, AB'deki siyasi süreçlere müdahale ve ötesine uzanan her türlü Rus düşmanlığına değindi.
Bu örnekler, Rusya'nın stratejisinin AB'yi zayıflatmak olduğunu açıkça gösteriyor" dedi. Rusya'ya yaptırım uygulanmasına karşı çıkan İtalya Başbakanı Matteo Renzi ise ekonomik yaptırımların Rusya'yı barış antlaşması yapmaya zorlayamayacağını öne sürdü.
Renzi, "Suriye'de barışın sağlanması için her şeyi yapmamız lazım ancak bunun Rusya'ya karşı daha fazla yaptırımla ilişkilendirilmesini hayal etmek zor" açıklamasında bulundu.
Zirvenin dün gerçekleşen oturumlarında ise AB-Kanada Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması (CETA) ele alındı. CETA'ya, Belçika'daki bölgesel yönetimlerden Valonya karşı çıktığı için bu ülkenin federal yönetimi onay veremiyor. AB, anlaşmanın reddedilmesi durumunda birliğin ticaret konusunda yumuşak gücünü kaybedeceğini savunuyor.