ABD'nin muhatabı terörist gruplar, Rusya'nın ise meşru devletler

Rusya'nın Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli ve sosyal projeleri ile nasıl bir tavır değişikliğine gittiğini görmememiz açısından Suriye, Ukrayna ve de son olarak Irak meselelerindeki politikalarına bakmak yeterlidir.Bu değerlendirmeyi yaparken Kapitalizmin sömürü anlayışıyla dünyaya bakan ABD'nin politikalarıyla da mukayese faydalı olacaktır.Suriye konusunda ABD, uluslararası hukuka göre terör kapsamında olan ve meşru Suriye devletini yıkma ve parçalama gayesi olan gruplara her türlü para, silah, mühimmat, askeri eğitim desteği sağlarken; Rusya ise BM'de de temsil edilen, dünya nezdinde tek temsilcisi olan Suriye Devleti ile işbirliğini geliştirdi ve kurduğu bütün ilişkileri uluslar arası hukuka göre kurdu, süreci Cenevre'ye taşıyarak barış eksenli bir politika izledi, ABD ve yandaşlarının illegal operasyonlarının önünü keserek, milyonlarca masum sivilin hayatını kurtardı.Ukrayna konusunda ABD, halkın seçmiş olduğu mevcut devlet başkanını darbe ile indirilmesini kışkırtan, ardından da bu illegal darbeye karşı gelen Ukrayna halkının silah zoruyla susturulmasını teşvik eden, Ukrayna ile ilgili Cenevre mutabakatının bütün maddelerini ihlal eden ve süreci sürekli olarak dışarıdan müdahale eden, en etkili isimlerini Cenevre'ye aykırı olarak Kiev'e gönderen bir konumda oldu.Rusya ise, Ukrayna konusunda da Suriye'de olduğu gibi uluslar arası hukuka aykırı en ufak bir adım atmadı. Süreci Cenevre'de barış masasına götüren Rusya idi. Cenevre kararlarına harfiyen uydu. Kırım ve Sivastopol'un önce bağımsızlıklarını ilan edip sonra Rusya'ya bağlanması uluslar arası hukuka tamamen uygun oldu. Bölge haklarının kararıydı ve Rusya bu karara saygı gösterdi.Gelelim Irak sürecine? Irak konusunda da ABD, her ne kadar Irak hükümetinin yanındaymış gibi bir görüntü verse de, batı basınında çıkan birçok haberde terör gruplarının destekçisi hatta organizatörü şeklinde bir tavır içinde olduğu ifade edilmektedir.Yeniden hatırlatalım, Amerikalı yorumcu William Engdahl, IŞİD'in CIA ve NATO'nın Irakta yürüttüğü kirli savaşın bir parçası olduğunu belirtti. Ürdünlü yetkililer, 2012'de Ürdün'deki gizli bir kampta CIA ve ABD Özel Kuvvetleri tarafından eğitildiğini açıkladılar. WND News, aynı bilgiyi doğruladı ve Suudi Arabistan ve Katar'ın bu eğitimin masraflarını karşıladığını haber verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nda bir dönem görev yapmış Andrew Doran, National Review dergisinde yazdığı yazıda, IŞİD militanlarının bazılarında Amerikan pasaportu olduğunu belirtti?Amerikan kaynaklı haberlere göre IŞID'i oluşturan, eğiten ve finanse eden ABD'nin, sizce Irak'ın başkenti Bağdat'a Maliki'ye destek için 90 askeri danışman ve 300 asker göndermesi neyi ifade eder? Bunlar Irak yönetimine IŞİD'le mücadelenin şifrelerini mi verecekler, yoksa Irak'ın merkezinden IŞİD'e bilgi mi aktaracaklar?Irak yönetimi ABD'den savaş uçağı talep etti ama bu uçakların çok geç teslim edileceği belirtildi. IŞİD'e silah ve mühimmat konusunda anında görüntü yapanlar, konu Irak yönetimi olunca ayak sürtüyorlar.Rusya ise yine terörün karşısında ve meşru Irak yönetiminin yanında uluslar arası hukuka uygun bir duruş sergiledi. IŞİD terörü başladıktan kısa bir süre sonra Başbakan Maliki'yi arayan Putin, teröre karşı her türlü desteği sağlayacağını belirtti.ABD'den umduğu uçak desteğini alamayan Maliki, bu talebini Rusya'ya da yaptı ve Rusya hiç bekletmeden savaş uçaklarını eğitim personeliyle beraber gönderdi.Bir tarafta illegal grupların taleplerine hemen koşup, meşru devletin taleplerinde ayak sürten ABD, diğer tarafta ilişkilerini terörist gruplarla değil, resmi devletlerle sürdüren ve geliştiren, hukukla hareket eden ve barış sürecine katkı sağlayan Rusya?Sizce hangisinin geleceği var?