ABDnin savaş gazı Rusyanın doğalgazı

Türkiye'ye gaz veren verene?Eee bağımsız ve milli politikalar üretmezsen, siyasilerin, ecnebilerin işgal projelerinde misyon sahibi olursa alacağın gazdan başka bir şey değildir.Bir Rus savaş uçağı Türk hava sahasını ihlal etti ve "navigasyon hatası" açıklaması yaptı. Türkiye de uyarıda bulundu.Olayın hemen ardından İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, "Rusya'nın Türk hava sahasını ihlali pervasız ve endişe vericidir. Birleşik Krallık ve diğer NATO müttefikleri, Türkiye ile omuz omuzadır" diye tweet attı.Yani "Gerekli cevabı ver Türkiye, kim tutar seni, arkandayız" tarzında?Anlayacağınız gazı bastı İngiltere, büyükelçisinin tweetiyle?Çok geçmedi, bu sefer ABD'nin okyanus ötesi gazı da geldi.ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, bu olayın kendisini fazlasıyla endişelendirdiğini belirterek, "Türkiye, hakları doğrultusunda karşılık vererek bu uçağı düşürebilirdi. Bu tam da bizim daha önceden uyardığımız bir konu" dedi.Babasının hayrına endişelenmediği kesin. Kendisinden ABD askerleri, Türk askerlerinin başına çuval geçirdiği zaman da aynı haktan bahsetmesini beklerdik!Peşinden NATO'dan yapılan açıklamada, "Müttefikler, Türk hava sahasına yönelik ihlalleri şiddetli şekilde protesto etmektedir ve NATO hava savasının ihlal edilmesini de kınamaktadır" ifadesi kullanılarak gaz verenler listesine eklendi.Ne hikmetse bu ABD, İngiltere ve NATO gazını İsrail uçakları hava sahamızı ihlal ettiği zaman görememiştik.Hatırlarsanız, Eylül 2007 tarihinde İsrail uçakları hem Suriye hem de Türkiye hava sahasını ihlal etmişlerdi ve İsrail jetlerinin Hatay, Şanlıurfa ve Gaziantep üzerinden uçup, Türk topraklarına yakıt tanklarını düşürdükleri kaydedilmişti (Akşam, 11.09.2007)Batılı ülkelerin gazı kendi çıkarlarına hizmet ederse ortaya çıkıyor.Suriye krizi başladığında da ABD başta olmak üzere Batlı ülkeler "Haydi Türkiye! Savaş Suriye ile, kim tutar seni" tarzında gazlar vermişti, şimdi de aynı gazı Rusya konusunda veriyorlar.Tabi, bu ABD'ye, İngiltere'ye ve NATO'ya sormak lazım, siz ne Ukrayna krizinde, ne Suriye krizinde ne de diğer krizlerde Rusya ile savaşı göze alamazken, bizim gibi terörüyle bile başa çıkamayan bir ülkenin Rusya ile kapışması ne kadar mantıklı olur?Rusya, Kırım ve Sivastopol'u topraklarına kattı, ABD, NATO bağırdı, çağırdı ama o kadar? Rusya son olarak Ukrayna mevzuunu tamamen kendi lehine çevirdi, Batılı ülkeler "şöyle yapacağız, böyle yağacağız" dediler ama hepsi fos çıktı.Suriye krizi başladığında da NATO ülkeleri, "1 hafta içinde Suriye'ye askeri operasyon yapacağız" dediler. Rusya Akdeniz'e savaş gemilerini gönderdi, İsrail-ABD ikilisinin deneme amaçlı gönderdikleri 2 füzeyi tespit edip düşürdü, bu ve benzeri olaylar neticesinde bu 1 hafta hala bitmedi.O dönemin NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Suriye krizinin askeri yöntemlerle değil, ancak diplomasiyle çözülebileceğini açıklamıştı.Hatta NATO'dan yapılan açıklamalarda, Suriye'de Rus personelin bulunduğu, operasyonlarda bu personelin zarar görmesi durumunda küresel bir krizin çıkabileceği uyarısında bulunulmuştu.ABD, Rusya ile sıcak bir çatışma ortamında karşı karşıya gelmekten korkuyor, NATO bu noktada temkinli ama konu Türkiye olunca ver gazı gitsin.Bizi doğalgaz, hammadde ve enerji tedarikçimiz Rusya ile karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Peki, ya sonra? Bırakın savaşta ne yapacağınızı, kışın soğukta ne yapmayı düşünüyorsunuz?8 yıl boyunca ABD'ye müttefik olmanın bedelini ödemek için İran'la savaşan Saddamlı Irak'a, müttefik ABD ve NATO'nun yıllardır ne yaptığını görmüyor musunuz? Ne can kaldı ne de namus?Türk yetkililerin bu ihlali bugün bir navigasyon hatası olarak görmesinde fayda var.Eğer böyle görmek istemiyorlarsa başka bir tavsiyemiz daha olacak; Türkiye'yi ilk fırsatta ateşe atmak isteyen ABD, İngiltere, NATO gibi sahte müttefiklerden derhal kurtulup, Suriye politikasında 4 yıldır yaptığımız yanlışlardan dönmeliyiz.O zaman göreceğiz ki, bu tür problemlerin kendiliğinden ortadan kalktığını göreceğiz.Daha net bir çözüm mü istiyorsunuz, beceremediğiniz siyaseti derhal bırakın, Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada barışın merkezi yapacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirecek siyasi kadroya, Bağımsız Türkiye Partisi'ne yol açın.Siyaset bunu yapmayacağına göre, 1 Kasım'da millet sandıktan "Çözümün Adresi"ni çıkarmalıdır. Milet olarak bu vazifenizi yapmadığınız takdirde, bugün terörle başınız belada, yarın önünüzde perişan olacağınız savaş da dahil her seçenek olacaktır.Çünkü bugüne kadar seçtiğiniz siyasilerin müttefikleri her fırsatta "savaş gazı" veriyor.