İnsanlar iki kısımdır. Biri dünya arar, diğeri ahiret. Bunlar kıyamet günü de böyle olacak. Bir kısmı cennet ehli, diğer kısmı da cehennem... Yine o gün, bir kısım insanlar hesap çokluğundan korunurlar, bunlar ahiret ehlidir. O günün uzunluğunu anlatırken:- " O gün, dünya gününe göre bir günü "bin" senedir."Buyuruldu. Yine o gün bir kısım insanlar Peygamber(S.A.) Efendimizin buyurduğuna göre şöyle anlatılır:- " O gün siz, arşın gölgesinde rahat edersiniz, lezzetli meyveleri yer, tatlı yemekleri tadarsınız. Kardan daha beyaz, soğuk ballardan afiyetlenirsiniz..." Diğer bir Hadis-i Şerifte ise şöyle buyuruldu:- " Cennet ehli, o gün yerlerine bakarak görürler. Hesap bitince yerlerine giderler. Onlar yerlerini tanırlar. Dünyadaki evlerine gider gibi, cennetteki yerlerine varırlar.Bunlara verilen bu yüksek derece, dünyayı terkettikleri için oldu. Dünyayı attılar bir yana, Allah'a kul oldular. Diğer kısmın, şiddetli hesaba maruz kalması ise dünyaya tapmaları yüzünden oldu. Dünyaya tapmanın neticesi onları öbür alemde buldu.Allah'ın emri hilafına gidiş felakettir. Bu hataların hepsi yarın senin önüne çıkar. Hata işleme, hata ettikçe batarsın. Kitap ve Peygamberin emirlerinde bulun, yoksa ne iyilik, ne kötülük kaybolur.Nefsine acı; ona rahmet ve şevkatle bak. Onu kötü yola atma. Ona hata işleme fırsatı verme. Onu birinci sınıftan yapmağa çalış, ikinci sınıftan koru. Nefsine kötü arkadaş seçme, insan ve cin şeytanlarından onu esirge. Kitap ve sünneti eline al. Her zaman onları gör, onlarla amel et. Oldum olası sözlerle uğraşma. Boş heveslerle kendini yorma. Allah-ü Taâla şöyle buyurdu:- " Peygamberlerin getirdiklerini alın, yasak ettiği şeyleri yapmayın. "Allah'tan korkunuz. O'na muhalefet etmeyiniz. Ameli terkediyorsunuz. Peygamberlerin getirdiği şey ile amel etmiyorsunuz.Boş işle nefsini aldatma, amel ve ibadetini daima yap. Yeni icadlar çıkarmağa kalkışma. Allah-ü Taâla icatçı bir kavim hakkında şöyle buyurdu:- " O kendiliğinden konuşmaz. O'nun konuştuğu vahiydir. Ona vahyolunur. "Yani peygamberin getirdiği bendendir. Şahsi ve indi mütealası değildir. Dolayısıyla Ona uyunuz. Sonra peygamberimiz şöyle buyurdu:- " Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Bana uyarsanız Allah'da sizi sever."Anlaşılıyor ki; sevgi sevilene uymakla olur. Söz ve hareketle peygambere (S.A.) uymak gerekir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.