AB'ye Girmekteki Amacımız Ne?

İngiltere Dışişleri Bakanı Matgaret Beckett bir gazeteye verdiği demecince şöyle diyor; "AB ülkelerinin nüfusu yaşlanmış, yeraltı kaynakları bitme noktasına gelmiş, sosyolojik ve psikolojik dengeler kalmamış." Aynı bakan bakın Türkiye için neler söylüyor; " Genç ve dinamik bir nüfus, Avrupa'yı Asya'ya bağlayan stratejik bir ülke, Yeraltı kaynakları zengin, enerjik ve dinamik bir iş gücüne sahip, Avrupa ülkelerinin hiç birinin sahip olmadığı Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip" diyor.Yukarıdaki sözlerden yola çıkarak insanın aklına şu soru geliyor. Acaba!  İngiltere Dışişleri Bakanı Matgaret Beckett'in bildiğini bizim iktidar acaba bilmiyor mu?  Beckett; açık konuşuyor. Her dediğimize evet diyen her yönden de bizden çok güçlü olan Türkiye'yi kullanalım. Backett'in dediği gibi Türkiye AB ülkelerinin hepsinden her yönden büyük ve daha geniş kapasiteye sahip bir ülke...Ama gelin görün ki iktidarın bu AB ısrarı nedendir? Bilinmez!  Bu kadar verilen tavizler neden verilir? Bu da bilinmez! Bu kadar güçlü olan bir ülke, kendisinden zayıf olan ülkelere neden bu kadar boyun eğer,  bu da bilinmez! Kendisini onlara benzetmeye çalışmasına da anlam vermek mümkün değildir. Aslında her şey açık ve seçiktir. İktidarın kendisine güvenmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu güvensizlikte ülkeyi yönetmek için bir plan ve projesinin olmamasından dolayıdır. Tabi ki! Zihniyette çok önemlidir. Eğer zihniyet iktidar olurken bir iradeye evet demişse, sonuç bugünkü tablo olur. Halkımıza hizmet için değil de, sadece o koltuğa oturmak için boş vaatlerle iktidara gelirseniz. Bu yüce milleti kendinizden güçsüz ülkelere teslim eder, onların boyunduruğu altına sokarsınız. İktidarında geldiği noktada budur. Türk milletinin artık bazı gerçeklerin farkına varması gerekmektedir. Avrupalı; Siz bizden güçlüsünüz, diyor. İktidar ise; illa da onların boyunduruğu altına sizleri sokmaya çalışıyor. Üstelikte verilmedik taviz bırakmadan. Anlı şanlı bir geçmişe sahip olan Türk milletinin buna evet demesi mümkün değildir. İktidar, hatırlarsanız Aziz Türk milletine...  AB'ye girersek cepleriniz para dolacak, çok rahat bir hayat süreceksiniz vs. vaatler söylemişti. Yani; Avrupa Birliğine girmemiz durumunda; her şeye sahip olacaksınız senaryolarını çizmişlerdi. İngiltere Dışişleri Bakanının söyledikleri doğrultusunda, Nüfusu yaşlanmış, yeraltı kaynakları bitme noktasına gelmiş, sosyolojik ve psikolojik dengeleri kalmamış bir AB topluluğu bizlere ne verebilir ki! Ben söyleyeyim. Koskoca bir hiç verebilir. Peki, bizden ne alır. Çok şeyler alır. Daha AB"ye girmeden iktidarın verdiği tavizler gibi. Yani sizin anlayacağınız. Biz AB'ye muhtaç değiliz. Her alanda onlar bize muhtaç. Avrupalı siz bizden güçlüsünüz derken, neden bu AB sevdası, AB'ye girmekteki amacımız ne? Girsek ne olacak? Gibi sorulara cevap ararsak, şu sonuç karşımıza çıkar.  Demek ki! AB'ye girmemiz bizlere hiçbir şey kazandırmaz. Ama çok şeylerimizi alıp götürür.  Türk halkı her yönden AB ülkeleri halkından üstündür.  Hiçbir zaman bizleri AB boyunduruğu altına atmak isteyen kişi, kuruluş ve siyasilere pirim vermeyiniz. Onun içindir ki "Ne AB, Ne ABD Tek çözüm Bağımsız Türkiye"dir.AB"yi çok iyi analiz eden, Ülkemizin kurtuluşu için çözümü AB ve ABD'de aramayan, çözümün Türk milletinin kendisinde olduğunu söyleyen bir Prof. Dr. Haydar Baş izlediğimden dolayı bir kampanya başlattım. Bu kampanyama da devam ediyorum. Ülkemizin kurtuluşu için, Türk milletinin her yönden refah seviyesine ulaşması için, AB ve ABD'den üstün olduğumuzu görmek için. Bu sefer kesinlikle yanılmayın diyorum. "Bu Sefer İş Aş Haydar Baş" sloganı ile yolumuza devam edelim. Çünkü başka çaremiz kalmadığının altını çiziyorum.