Afganistan'da durum kritik

Afganistan'da 'film şeridi' geriye doğru sarılmaya başlandı. Taliban ve El Kaide'yi Afganistan'ın dışına ittiğini sanarak, ülkenin başına bir ABD petrol şirketinde çalışmış Karzai'nin geçmesini sağlayan ABD'nin yanıldığının ortaya çıkması için çok zaman geçmesine gerek kalmadı. Tam Afganistan'ın manşetlerden indiği ve dikkatlerin Irak'a yapılması muhtemel askeri operasyon üzerinde yoğunlaştığı bir sırada gelen 'çarpıcı' haberler, terörle mücadele adı altında yürütülen çalışmaların ilk cephesinde zaferden söz edilemeyeceğini gösteriyor.

Zafere ulaşmak öyle kolay değil

ABD'nin kolu kanadı kırılmış Taliban ve El Kaide'nin üstesinden geleceği konusunda ortada fazla şüphe olmasa da, kimse bu işin bir çırpıda halledileceğine artık inanmıyor. Önemli ölçüde elemanı esir düşse de Taliban güçleri ile El Kaide Örgütü, kalan 'sağ'larıyla ABD askerlerine hatırı sayılır ölçüde zayiat verdiriyor. Washington yönetimi ise bunları 'kaza sonucu oluşmuş zayiat'lar olarak kamuoyuna duyuruyor!

Ülke coğrafyasını yakından tanıyan yerli kuvvetlerin desteğindeki Amerikan Ordusu'nun Afganistan'daki askeri üstünlüğü tartışma götürmez. Ama barış ve güvenlik sağlam bir temele nasıl oturtulacak? Yeniden imar sürecinin kaosa sürüklenmesi önlenebilecek mi?

Afganistan yine huzura hasret

Ülkenin doğusunda çarpışmalar devam ederken kuzeydeki Peştunlar katliam korkusuyla topraklarından kaçıyor. Afgan milisiyle geçici hükemete bağlı gruplar arasındaki silahlı hesaplaşmalar sürüyor. Kabil'in de emin bir yer olduğu söylenemez. Bu bakımdan uluslararası barış gücünün görev alanının genişletilmesi ve barış gücüyle Amerikan birlikleri arasındaki görev bölümünün açıklığa kavuşturulması gerekiyor.

Verilen vaadler unutuldu

Son gelişmeler ülke güvenliğinin Kabil'den sağlanamayacağını gösterdi. Bir an önce yüksek risk taşıyan kapsamlı kararlar alınması şart. Kabil'de 5 bin ISAF (Uluslararası Güç) askeri var. Dünya devletleri işgal ordusu izlenimi uyandırmadan Afganistan'ın diğer bölgelerinde de nasıl barış gücü üslendirilebileceğini düşünmek zorunda. Ama barış gücünün görev süresinin hangi ülkenin komutasında uzatılacağı bile hala açıklık kazanmış değil. Kabil'deki geçici hükümet otorite zaafına uğrarken dünya devletleri büyük vaadlerini unutmuşa benziyorlar.