Uyanınca...

Ne zaman uyanacaksınız? Vatan işgal edilince mi diyeceğim ama zaten işgal edilmiyor mu? Geçmişte topla tüfekle yapılan savaş şimdi hala bazı ülkelerde maalesef devam ederken kendi ülkemizde daha farklı bir işgal söz konusu. Çünkü biliyorlar ki Türkiye topla tüfekle işgal edilemez, bunu Çanakkale Savaşı'nda ve Kurtuluş Savaşı'nda idrak ettiler, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK onların planlarını altüst ederek fırsat vermedi. Ama onlar vazgeçtiler mi hayır, su uyur düşman uyumaz, planlarını değiştirdiler, daha farklı işgal yolları deniyorlar. İşe yarıyor mu maalesef evet.

Biz Türk milleti olarak bu işgale müsaade etmemeliyiz. Geçmişte nasıl mücadele ettiysek, şimdi de mücadele etmeliyiz, şuanda top tüfek kullanmıyorlarsa eğer biz de kullanmayacağız.

Peki, nasıl mücadele edeceğiz. Öncelikle ne yazık ki bağımlı olan hükümetimizi uyaracak, bu yanlışa bir dur diyeceğiz, millet olarak yerine ise bağımsız bir hükümet seçeceğiz. Yönetimi tek adam sisteminden kurtaracak, Atatürk'ün kurmuş olduğu parlamenter sistemi geri getireceğiz.

Ülkemize hiçbir soruşturmaya gerek kalmadan, hırsız mı, terörist mi olduğuna bakılmadan mülteci olarak giren insanları kendi ülkelerine göndererek işe devam edeceğiz. Bu hususta Atatürk'ün uyguladığı sistem aklıma geliyor, Kurtuluş Savaşından sonra Anadolu'daki gayrimüslimleri Batıya, Batıdaki Türk ve Müslümanları ise ülkemize kabul ettiği sistemdir bu. Bizlerde bu yoldan devam edeceğiz.

Daha sonra bir iç temizlik yapmamız gerekiyor. Ekonomide eğitimde, adalette, hukukta ve toplumsal problemlerde bir düzelmeye ve iyileşmeye gitmemiz gerekiyor. Bu sözleri yazdıkça aklıma hep Atatürk geliyor. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ülkemizi nasıl kalkındırdığı ne mücadeleler verdiğini düşünüyorum. Ne kadar şanslıyız ki önümüzde rehber edineceğimiz bir kişi var. Atatürk var. O ne yaptıysa nasıl mücadele edip ülkemizi kalkındırdıysa bizlerde onun askerleri olarak yapabiliriz.

İç problemleri çözmek için ise önümüzde çok kıymetli bir hazine var. Altın tepsi ile önümüze koyulan, tüm bu dertleri çözebileceğimiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet kitabı var. Bu modelle hem ekonomimizi kalkındıracak hem eğitimimizi hak ettiği seviyelere çıkartabilecek, hukukta adaleti sağlayabilecek, modelin içindeki onlarca projeler ile toplumsal refahı ve huzuru getirebileceğiz.

Dış ilişkiler kısmında yine Atatürk'ün ve Milli Ekonomi Modelinin bize göstermiş olduğu rehber doğrultusunda hareket edeceğiz. Belirli bir kısmın çıkarı için çalışmayacak, kendi ülkemizin faydasına işler göreceğiz. Özelleştirme adı altında satılan kıymetli topraklarımızı, madenlerimizi ve fabrikalarımızı geri alacağız. Harıl harıl çalışan bir sermayeye döndüreceğiz, bu şekilde işsizliği engellemiş ve mikro problemleri halletmiş olacağız. Makro problemlerde ise devlet araya girerek enflasyonu, cari açıkları ve borçları halledecek. Kimseye boyun eğmeyecek ve Dünyanın en güçlü devleti olacağız.

Farkında mısınız bilmiyorum sadece ülkemizi kurtarmayacağız. İşgal altında olan Gazze'yi de kurtarmış olacağız, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerini de kurtarmış olacağız. Dünyada eziyet gören tüm Müslümanların hakkını savunacak güçte bir devlet olacağız.

Dosta güven düşmana korku olacağız. Ne zaman olacağız peki? UYANINCA.