Dünkü 'Türkiye'nin başına yine çuval geçirecekler' başlıklı yazımda ifade ettiğim, tehlikeyi sonunda fark ettiğine sevindiğim Dışişleri Bakanlığı, ABD'den gelen açıklamalara tepki göstermiş.
Malumunuz ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili hafta başında Türkiye'ye giden Afganların ABD'ye kabul edilebileceğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
ABD'nin Afganlar için Türkiye'yi göç rotası olarak göstermesinin kabul edilemez olduğunu açıklayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, "Türkiye son yedi yıldır dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD'nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise "Türkiye kimsenin bekleme odası değildir, olmayacaktır. Bölgemizdeki koşullar ve ülkemizin 4 milyondan fazla sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde, düzensiz göçü özendirecek böyle bir çağrı asla kabul edilemez. Sınır güvenliğimizi muhafaza etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Şimdi Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç'in ve İletişim Başkanı Altun'un bu sözlerinden sonra, 'tamam ülkemizi yönetenler tehlikeyi fark etmiş, gerekli tüm tedbirleri alacaklardır' diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Çoğu zaman hükümetin tepesindeki isimlerin bu ve benzeri açıklamaları vatandaşların duymak istediklerini söylemekten öteye geçmedi bugüne kadar ve tedbir alındığını düşündüğümüz tehlikeler eninde sonunda kapımıza dayandı.
Yaklaşan Afgan göçüyle ilgili ifadeler orman yangınlarından sonra 'buralar kesinlikle imara açılmayacak' gibi temenniden öteye geçmeyen açıklamalara benziyor. Nasıl ki yanan orman alanlarına 5 yıldızlı oteller dikildiğinde artık yapacak fazla bir şeyimiz kalmıyorsa, şimdi de ABD'nin Türkiye'yi Afgan göçmenlere hedef göstermesine hükümetin açıklamalarla tepki göstermesini yeterli görürsek, Türkiye'ye 4-5 milyon Afgan dolduktan sonra aklımız başımıza gelse de hiçbir faydası olmayacaktır.
Zira Türkiye'den bu açıklamalar geliyor ancak, ABD ve Avrupa'da ülkeler Türkiye'ye milyonlarca Afgan gelecekmiş gibi karar alıyorlar ve çeşitli açıklamalarda bulunuyorlar.
ABD'li üst düzey bir yetkili Afgan göçmenlerin Türkiye'ye girişlerinin başladığını söylerken, Avrupa Birliği'nden (AB) de Türkiye'yle geçmişte imzaladıkları 'Göçmen Anlaşması'nın Afganları da kapsayacak şekilde genişletilmesi talepleri geliyor.
Bu bağlamda Belçika İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sami Mehdi, Türkiye'ye yönelik Afgan mülteci akını öncesinde AB-Türkiye Göçmen Anlaşması'nın Afganları da kapsayacak şekilde genişletilmesi çağrısında bulundu. Mehdi, "Türkiye'yi Afganlar için güvenli bir üçüncü ülke haline getirmek, göç akışlarını yönetmemize yardımcı olacaktır. Türkiye Anlaşması, Türkiye'ye sığınan ve daha sonra sağlam mülteci statüsü alan Suriyelilere daha iyi koruma sunmamızı sağlıyor. Yeterli korumadan faydalanabilmeleri için bu anlaşmanın Avrupa düzeyinde Afgan mültecilere nasıl genişletilebileceğini araştırmalıyız" şeklinde konuştu.
Bütün bunlar Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı'ndan yetkililer oturdukları yerden ABD ve AB'ye atıp tutarlarken, her gün binlercesinin sınırlarımızdan ülkemize girdiği Afganların, etkili tedbirler alınmazsa kısa sürede birkaç milyonu bulabileceğini gösteriyor.
Bu yüzden hükümet lafla peynir gemisi yürütmek yerine hemen bu konuda etkili tedbirler almalıdır.
Alınabilecek tedbirler konusunda şu tavsiyelerde bulunabilirim:
1- Hükümet hemen ülkeye hiçbir Afgan mültecinin girişine izin verilmeyeceğini tüm dünyaya duyurmalı.
2- Türkiye-İran sınırında teyakkuza geçilip sınırdan kaçak geçişlerin önlenmesi sağlanmalıdır.
3- İran'la görüşülüp topraklarını kullanarak Afganların Türkiye'ye girişini engellemesi istenmeli. İran'ı kullanarak ülkemize girdiği tespit edilen Afgan mülteciler İran'a deport edilmelidir.
4- AB'ye Suriyeli sığınmacıları kapsayan mülteci anlaşmasının Afganlar için geçerli olmadığı resmen bildirilmeli.
5- Bugüne kadar ülkeye kaçak yollardan girmiş olan Afganların İran sınırına yakın bölgelerde kurulacak mülteci kamplarına yerleştirilmelidir. Suriyeli sığınmacılar konusunda yapılan yanlış Afganlar için yapılmamalı ve İstanbul gibi şehirlerimizde giderek daha fazla görmeye başladığımız Afgan mültecilerin İran sınırında kurulacak bu kamplardan çıkışına izin verilmemelidir.
6- Türkiye'nin sığınmacılar ve mülteciler için cazip ülke olduğu imajı hızla değiştirilmelidir. Bunun için Suriyeli sığınmacılara sağlanan imtiyazlar ivedilikle sona erdirilmelidir.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023