Ahirete gönül vermek

"Dünyaya gönül bağlayan kimse, ahiretine zarar verir. Ahirete gönül veren kişi, dünyalık zarara düşer. O halde siz, baki olan ahireti, fani olan dünyalıklaratercih ediniz" Resulullah Efendimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuşlarıdır: "Dünya melun, dünyalık herşey melundur; yalnız Allah için olanlar müstesna" (Tirmizi, Zühd:14) buyurmuştur.Bu mecrada kalbin meyli, yönelişi ve titreme yönü çok önemlidir. Zira, "Dünyaya gönül bağlayan kimse, ahiretine zarar verir. Ahirete gönül veren kişi, dünyalık zarara düşer. O halde siz, baki olan ahireti, fani olan dünyalıklara tercih ediniz" (Ahmed İbni Hanbel, Bezzar) buyuran Peygamberimiz, bu dengenin sağlanmasının zorluğuna ısrarla dikkat çeker.Dünya nefse hoş gelir, onu celbeder. Şeytan onu cazip gösterir, ona meylettirir. Zaten nefis, arzu ve ihtiraslar yumağıdır. Bu yumak Allah'ı hatırlamakla çözülür. Aksi halde şeytan, insanoğlunun kalbini feasada uğretmekten geri durmaz, "Şeytan hortumunu insanoğlunun kalbine uzatır, üstüne koyar. Kul, Allah'ı hatırlar ise, şeytan oradan uzatlaşır, Allah'ı unutursa kalbini lokma eder" (İbn Ebid-Dünya).Şüphesiz İslam, maddemana, bedenruh, dünyaahiret dengesini esas kabul eder. Bu dengenin ortaya çıkmasında iki ayrı alemin mahiyet ve ehemniyeti önem taşır. Bu cümleden olarak dünya, ahiret merkezlidir. Dünya ve dünyalıkların kıymeti, kişiyi ebedi aleme hazırlayabildiği nispettedir.