logo
28 MART 2024

'Aile üyesi tarafından dünyada her gün 137 kadın öldürülüyor'

Kadınların her türlü şiddete ve ayrımcılığa maruz kaldığını rakamlarla ortaya koyan raporları değerlendiren Prof. Dr. Özlem Arzu Azer dünya genelinde her gün 137, yılda ise 87 bin kadının aile bireyleri ve eşleri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Erkeklerin kadınları özellikle karar verme merciinde istemediklerini vurgulayan Azer, 'Bu yüzden kadınların parlamentolarda temsil oranı yüzde 21' dedi.
26.11.2020 12:16:00
'Aile üyesi tarafından dünyada her gün 137 kadın öldürülüyor'
'Aile üyesi tarafından dünyada her gün 137 kadın öldürülüyor'
Kadınların her türlü şiddete ve ayrımcılığa maruz kaldığını rakamlarla ortaya koyan raporları değerlendiren Prof. Dr. Özlem Arzu Azer dünya genelinde her gün 137, yılda ise 87 bin kadının aile bireyleri ve eşleri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Erkeklerin kadınları özellikle karar verme merciinde istemediklerini vurgulayan Azer, 'Bu yüzden kadınların parlamentolarda temsil oranı yüzde 21' dedi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma günü kapsamında dünya genelinde kadınlara yönelik ayrımcılığa dair yapılan araştırmaları değerlendiren İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Arzu Azer önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özlem Arzu Azer, 2017 verilerine göre dünyada her gün 137, yılda ise yaklaşık 87 bin kadının kasten öldürüldüğünü, bunun 50.000 inin en yakınları olan aile fertleri tarafından öldürülürken 30.000 inin eski eş veya erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğünü dile getirdi. Kadınlara uygulanan fiziki ve cinsel şiddetin yanı sıra ekonomik ve psikolojik şiddetin de altını çizen Azer, erkeklerin kadınları özellikle karar verme merciinde istemediklerinden dolayı kadınlar ve erkekler arasındaki en büyük uçurumun politikadaki temsil alanı olduğuna dikkat çekerek, 'En son yapılan araştırmalara göre kadınların parlamentolardaki temsil oranı yüzde 21. Türkiye'de ise 17 bakandan sadece ikisi kadın. Bu rakamlar bize kadının temsilinin görünür pozisyonlarda ne kadar arka planda kaldığını gösteriyor' dedi.

'Kadınlar ikinci sınıf olarak görülüyor'

Özlem Arzu Azer, feminist filozof Simone de Beauvoir'ın de ifade ettiği gibi kadınların erkekler tarafından 'öteki' statüsünü benimsetilmeye çalışıldığını söyleyerek, 'Beauvoir'e göre 'kadın aslında çok özerk ve özgür bir varlık. Buna rağmen erkeğin kendisine benimsetmeye zorladığı 'öteki' statüsünü kabul etmeye zorlandığı bir dünyada yaşıyor. Erkeğin ise ötekine karşı algısının üstünlüğü sonucunda kadın ikinci cins olarak kabul ediliyor. Din, dil, kültür, coğrafya farklılığına rağmen dünyanın her yerinde kadının 'nesneleştirilmiş öteki' algısının değişmediğini görüyoruz' dedi.

'Aile üyesi tarafından dünyada her gün 137 kadın öldürülüyor'

Kadınların uğramış olduğu ve halen toplumların en büyük problemi olarak önümüze çıkan kadınlara yönelik fiziki şiddet ile ilgili rakamları da paylaşan Azer, 'BM'nin en son yayınlanan 2017'ye ait bir araştırma raporuna göre; dünyada günde 137 kadın aile üyesi tarafından öldürülüyor. Bu araştırmaya göre yıllık bazda baktığımızda yaklaşık 87 bin kadın kasten öldürülüyor. Öldürenler kim; aile üyeleri, eşi, erkek arkadaşı 50 bin kişi aile üyesi veya eşi tarafından öldürülürken yaklaşık 30 bin kişi de eski eş ya da erkek arkadaş tarafından öldürülüyor. Türkiye'ye baktığımızda Bakan Süleyman Soylu'nun açıklamalarına göre 20 Kasım 2020 tarihi itibariyle bu yıl 234 kadın öldürülmüş. Açıklandığı kadarıyla her yıl ortalama 300 kadın öldürülüyor' dedi.

'Yasalar yeterli ama uygulama ve uygulatma konusunda yetersiziz'

Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için yasaların yeterli olduğunu fakat uygulamak konusunda daha önemli adımlar atılması gerektiğini söyleyen Azer, 'Cinayetlerin önünü almamız için işlevsel politikalara ihtiyacımız var. Yasalarımız yeterli ama bunu mutlaka doğru uygulamak ve uygulatmak lâzım. BM Raporuna göre, dünyada şiddete uğrayan kadınların sadece yüzde 40'ı polis ya da sağlık merkezi gibi destek birimlerine gitmişler ve bu yüzde 40'ın içinde sadece yüzde 10'u polise gitmiş. Kadın şiddete uğrasa bile hakkını aramıyor ve korkuyor. Bunlarla mücadele etmek için yasaların varlığının yetmediğini görüyoruz, çünkü o yasalar bize imkân verdiği halde cezalar alınması gerekenden daha az oluyor. Gerçekten yasalar uygulanırsa şiddetin önünü alabiliriz. Kadınlar maruz kaldıkları şiddete karşı mücadele etmeleri gerekirken çeşitli zorluklarla karşılaşıyorlar. Doğdukları günden beri cinsiyet ayrımcılığı ile karşı karşıya olan kadınlar şiddete karşı seslerini çıkarmakta tereddüt etmekteler. Kadınlarımızın özgüvenli olmaya ihtiyaçları var. Karşılaştıkları haksızlıklar karşısında susmamalılar ve haklarını aramaları için bilinçlenmeliler. Küçük ya da büyük örgütlenmelerle ve dayanışmayla da büyük yollar kat edebiliriz' şeklinde konuştu.

'Kadının finansal kaynaklara erişimi kısıtlanıyor'

Kadınların sadece fiziki ya da cinsel şiddete maruz kalmadığını psikolojik, ekonomik hatta dijital şiddet oranlarının da çok fazla arttığını ifade eden Azer sorunun temelinde erkek egemen toplum yapısının olduğuna vurgu yaptı. Özellikle ekonomik anlamda uygulanan şiddet hakkında da konuşan Azer, kadınlara uygulanan ekonomik şiddetten dolayı finansal bağımlılık oluştuğunu söyleyerek, 'Fiziksel şiddeti konuşuyoruz ama ekonomik şiddeti konuşmuyoruz. Ekonomik şiddet çok normalleştiriliyor. Halbuki kadının finansal kaynaklara erişimi kısıtlanıyor. Yani erkek tarafından finansal bağımlı hale getiriliyor. Çalışmak istiyorsa çalışması engelleniyor. Hatta üzerine kapı kilitlenip evde hapsedilen kadınlar var. Ekonomik şiddetle mücadele çok çok zor ama kadınların bilinçlenmesi gerekiyor, bu kavramların ne olduğunu bilerek haklarına sahip çıkmaları gerekiyor. Bu mücadele de önce kadının özgüveniyle başlar' ifadelerini kullandı.

Parlamento temsil oranı yüzde 21, CEO oranı yüzde 7.4

2020 Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı 'Cinsler Arası Uçurum Raporu'na göre, kadın ve erkek arasındaki en büyük uçurumun politikada temsil alanında olduğunu da vurgulayan Azer sözlerine şu şekilde devam etti;

'İncelenen ülkeler arasında kadının parlamentolarda temsil oranı yüzde 21. Türkiye de ise 17 bakanın sadece iki tanesi kadın. Kadının temsil hakkının ne kadar arka planda kaldığını görüyoruz. Parlamentoda böyle de iş hayatında farklı mı' Kadın orta düzey yönetici olabiliyor birçok sektörde ama üst düzey yönetici yani karar alma mekanizmasında yer almasına geldiğimizde bu oranlar çok çok düşük. En son yayınlanan bir rapora göre dünyanın en büyük firmalarını kapsayan Fortune 500 firmalarındaki kadın CEO oranı yüzde 7.4. Kadınlar yükselmek istedikleri zaman cam tavanlara çarpıyor ve erkeklerden daha çok kendilerini göstermek zorundalar. Kadının yeteneğinin yarısı kadar bilgisi veya becerisi olan erkekler çok daha kolay yükselirken kadın cam tavanla karşılaşıyor. Tabii bu cam tavanda kadın bazen kendi kendini frenleyerek daha ileriye gidemeyeceğini de düşünüyor, ama daha çok bu cam tavanın arkasındaki dinamik erkek egemen toplum. Erkekler kadınları özellikle karar verme merciinde istemiyorlar' diyerek sözlerini sonlandırdı.İHA
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.