logo
29 NİSAN 2024

Ailelerin bu hatası çocuğun geleceğini karartıyor

Çocuklarında küçük yaşlarda farklılıklar tespit eden aileler, yanlış giden bir şeylere rağmen düzelir umuduyla hiç bir adım atmıyor
02.04.2022 22:42:00
Ailelerin bu hatası çocuğun geleceğini karartıyor
Ailelerin bu hatası çocuğun geleceğini karartıyor
Çocuklarında küçük yaşlarda farklılıklar tespit eden aileler, yanlış giden bir şeylere rağmen düzelir umuduyla hiç bir adım atmıyor. Bu hata ise çocukların geleceğini karartıyor. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yöneticisi Mehmet Ali Kaşka, otizmli çocukların ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu. Çevreye kulak asılmaması, erken yaşta tedaviye başlanılması gerektiğini söyleyen Kaşka, özellikle babaların yüzde 90'nının çocuğun otizm durumunu kabullenmediğini söyledi.

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yöneticisi Mehmet Ali Kaşka, özel gereksinimli çocukların ailelerine önemli bilgiler verdi. Erken yaşta eğitimin öneminden bahseden Kaşka, çocuklara geç tanı konulması ve tedaviye getirilmediği durumlarda hem aile hem de çocuk için büyük sorunlar yaşandığını belirtti. Babaların çocuklarındaki özel durumu kabullenmekte zorlandığını söyleyen Kaşka, anne ve babaların çocuğun yanında kavga etmemesini, velilerin polyannacılık oynamak zorunda olduğunu anlattı.

Babaların yaklaşık yüzde 90'ı bu durumu kabullenemiyor

Velilerin çocuğu tanıma ve çocuğun sorununu kabul etme sürecinin çok önemli olduğunu söyleyen özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yöneticisi Mehmet Ali Kaşka, 'Anneler çocukları henüz 1.5-2 yaşlarındayken onlardaki sıkıntıyı hissedebiliyorlar ve bunu babalar ile paylaşıyor. Babaların yaklaşık yüzde 90'ı bu durumu kabullenemiyor. Özellikle dede ve anneanneler gibi ebeveynlerimizin de yanlış örneği bunu ekiliyor.

Örneğin büyüklerimiz, 'Çocuk 4-5-6 yaşında konuşur' veya 'Daha önce bu durumda olan ve konuşan çocuk oldu' gibi söylemleri var. Bu tür örnekler yüzünden en önemli ve değerli zaman kaybediliyor. 2 yaşından 3-4 yaşına kadar Türkiye'de dahil olmak üzere çocuğun tanısını bulma peşine düşüyoruz. Halbuki 2 yaşında olaya müdahale edilebilseydi, veliler hastanelerde tanı peşinde koşmayacaktı.

Bugün bilim adamları özellikle otizmde erken ve yoğun müdahalenin çok büyük yarar sağlayacağını, çocuğun belki tamamen bu durumdan kurtulabileceğini söylüyor. Özel eğitimde, erken yaşta ve doğru bir eğitimle müdahale edildiği zaman çocukların aldıkları tanıyı bir daha alamadıklarını da gördük. Yani bu tamamen bir düzelme anlamına geliyor. Tanıyı biz koymuyoruz, tanıyı psikiyatristler koyar ve yine onlar kaldırır.

Eğer bir tanı sonrasında alınamıyorsa, özel eğitime artık ihtiyacı yok deniliyorsa bunun anlamı konulan tanının ortadan kalkmış olmasıdır. İnsanların umudu olmalı. Genelde birileri devreye giriyor ve 'Benim çocuğum 10 sene eğitim aldı ve düzelmedi. Otizmde kurtuluş yoktur, mümkün değildir' diyorlar. Doğa içerisinde imkansız diye bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz, yeter ki doğru yerde olalım ve doğru bir şekilde çocuklarımıza bu eğitimi verelim. Eğer çocuklarınıza şans verirseniz zaten bunu başarabilme imkanları olduğunu göreceksiniz' dedi.

Pozitif olmak zorundayız, çocuğunuzun yanında kavga etmeyin

Babalardaki kabullenmeme sürecinin büyük bir sıkıntı oluşturduğunu söyleyen Kaşka, "2 yaşında karşılaştığımız bir çocukta yapabileceklerimizle 5 yaşında yapabileceklerimiz arasında mutlaka fark vardır. Daha kemikleşmiş daha zor çocukla karşılaşıyoruz. O yüzden velilerimize özellikle babalara sesleniyorum. Annenin hissettiği duygular hiçbir varlıkta yoktur. Bir baba olarak annenin hissettiğini hissedemeyiz bu yüzden de annelere mutlaka ama mutlaka kulak verelim.

Buna kulak vermediğimiz zaman bundan zarar görecek kişi çocuk, sonrasında ise bu zor çocukla hayatını geçirecek çekirdek ailedir. Sonrasında tabi ki büyük ebeveynler bununla ilgili sorunlar yaşayacaktır.

Pozitif olmak zorundayız, çocuğunuzun yanında kavga etmeyin. Konuşamayan, kendini ifade edemeyen bir çocuk her zaman kaygı içerisinde olacaktır. Kaygılı bir çocukta mutlaka ve mutlaka davranış problemlerini daha büyük bir seviyede gösterecektir.

Bu yüzden zaten kaygılı bir süreç geçiren bir çocuğa negatif yaklaşım ve yüksek sesle ifadeler çocuğu çok daha zor bir duruma sokacak. Veliler polyannacılık oynamak zorunda. Veliler kendi aralarındaki tartışmaları evin içerisinde değil mutlaka dışarıda yapmalı. Çocuklara ne kadar sevgi ortamı oluşturuşsak o ortamda başarabilecekleri şey o kadar çok olur" diye konuştu.İHA
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor

Elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütü çökertildi

İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-34' operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı.
29.04.2024 08:42:00
İhlas Haber Ajansı
Elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütü çökertildi
Elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-34' operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti.


"Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez'in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu.

Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."

İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi

Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
28.04.2024 17:28:00 / Güncelleme: 28.04.2024 17:33:49
İHA
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.  

Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.

Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.

Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.

Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi  sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.

Edanur'un su dolu çukurda ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Küçükçekmece'de su dolu olan çukura düşerek hayatını kaybeden Edanur'a başsağlığı dileyerek olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını duyurdu.
28.04.2024 16:05:00
Haber Merkezi
Edanur'un su dolu çukurda ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı
Edanur'un su dolu çukurda ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Küçükçekmece'de bulunan bir parkın içinde bulunan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden Edanur'a başsağlığı dileyerek olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Sosyal medya platformu X üzerinden konuya ilişkin açıklama yapan Bakan Tunç şu ifadelere yer verdi:

'İstanbul Küçükçekmece ilçesi Menekşe Sahil Parkı içinde açıldığı tespit edilen ve içi su dolu olan çukura düşerek hayatını kaybeden Edanur evladımızın ölümü bizleri derinden üzdü. Evladımıza Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Olayın hemen ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmıştır. Kusur tespiti için uzman bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir. Evladımızın hayatını kaybetmesinde sorumluluğu bulunanlar hakkında adli soruşturma titizlikle yürütülecektir.'

Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı

Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00
İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'

Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.

Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:

'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.