Türkiye'deki biyodizel üreticileri, dizel motorun mucidi Rudolf Diesel'in doğum günü 10 Ağustos'ta, tanıtım atağı başlatıyor.Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Çevre ve Orman bakanlıkları, üniversiteler ve üretici firmaların desteği ile Ankara'da düzenlenecektoplantıda, "içilebilir nitelikte yakıt" olarak bilinen biyodizel tartışılacak. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği'nin (ALBİYOBİR) "10 Ağustos Dünya Biyodizel Günü" nedeniyle düzenlediği "Ulusal Yakıt: Biyodizel" konulu toplantıda, Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığının azaltmaya yönelik politikalar ele alınacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Çevre ve Ormanbakanlarının da katılımı beklenen toplantıda, Avusturya ve Almanya'dankatılacak uzmanlar da söz konusu sektörün gelişimi ve önemi konusunda bilgi verecek.Avrupa'da 3. sırada2000 yılında AB'nin direktifleri nedeniyle Türkiye'nin gündemine gelen biyodizel-biyoyakıt konusunda Türk firmaları "AB'yi de şaşırtacak kadar hızlı" yol aldı. Almanya'da şu anda 1.8 milyon ton üretim varken, Türkiye, yıllık üretimini yaklaşık 3 yılda 450 bin tona çıkararak, üretim açısından Avrupa'da 3. sıraya yükseldi. Biyodizel ve biyobenzin farklıTürkiye'de bir firmanın biyobenzin üretmesine karşın, 25'ten fazlafirmanın biyodizel üretimine geçtiği, 35-40 firmanın da üretime geçmek için yatırım aşamasında olduğu belirtiliyor. Yağ teknolojisi ile üretim yapılabildiği ve fazla yatırım gerekmediği için, hammadde sorununun çözümü halinde, Türkiye'nin yıllık üretiminin, çok kısa sürede 1 milyon tonun üzerine çıkabileceği söyleniyor. Biyodizel ile biyobenzin, kimyasal olarak da farklı. Biyobenzin üretimi için daha yüksek yatırım gerekiyor. Biyobenzin, arpa, buğday, mısır, şekerpancarının fermantasyonu ile elde edilen biyoetanolden üretiliyor. Yatırım maliyeti 40-50 milyon dolar civarında. Biyodizel ise atık yağlar, bitkisel veya hayvansal yağlar kullanılarak, yağın gliserini ayrıştırılarak üretiliyor. Biyobenzin de biyodizel de benzine ya da motorine katılmadan doğrudan araçlarda kullanılabiliyor. Ama üretim yetersiz olduğu için, AB'de şimdilik yüzde 2 oranında katılıyor. Yıllar itibariyle katkı oranı artırılacak. 2010'da yüzde 5.75, 2012'te yüzde 18'e yükseltilmesi hedefleniyor. Mevzuatı yokTürkiye'nin mevzuatında, halen biyobenzin ve biyodizel konusunu tam olarak kapsayan bir düzenlemenin olmadığı belirtiliyor. TBMM gündeminde yer alan Enerji Verimliliği Yasa Tasarısı ile bu konuda ilkdüzenleme yapılmış olacak. Ancak, mevzuat konusunda sektörde faaliyet gösteren firmalar ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) arasında anlaşmazlık yaşanıyor. Hızla gelişen sektörde faaliyet gösteren firmalar, bu yıl Haziran ayında Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği'ni (ALBİYOBİR) kurdu. Biyodizel üreticileri, petrol ürünü olmadığı, bitkisel ürün olduğu için konunun EPDK'nın yetki alanında olmadığını öne sürüyor. Petrole dayalı akaryakıtların devletlerin en önemli gelirkaynağı olduğunu, Türkiye'de akaryakıtın maliyetinin 4 katı vergi uygulandığını anlatan yetkililer, biyodizel ve biyobenzinde ise ÖTV olmadığı gibi tüketimin teşvik edildiğini, yani devletin gelir kaynağıolamayacağını, dolayısıyla akaryakıttan ayrı bir prosedüre tabi tutulması gerektiğini vurguladılar. Yetkililer, "Çevrenin korunması açısından tüketimi teşvik edilen biyodizel ve biyobenzine ÖTV uygulanırsa, fiyat açısından bir cazibesikalmaz ve kullanılmaz" dedi. Biyobenzin ve biyodizel, Petrol Kanunu'nda akaryakıt olarak geçmemesine karşın, dağıtım ile ilgili yönetmeliklerde, akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından dağıtılması öngörülüyor. Standardı da yokSektördeki diğer önemli sorun da TSE'nin biyodizel standardını henüz hazırlamaması olarak ifade ediliyor. Elektrik İşleri Etüd İdaresi, 2003'te standardın hazırlanması konusunda TSE'ye başvurmuş. TSE ilke olarak EN-14214 standardı üzerinde duruyor. Bu standartta ana ürün kanola. Ancak Türkiye'de kanola üretimi çok düşük olduğu için, firmalar, Türkiye'de yoğun olarak üretilen, pamuk, ayçiçeği, mısır gibi yağ bitkileri dikkate alınarak özgün bir standart hazırlanmasını istiyor. ABD'de ise daha çok soya ağırlıklı biyodizel üretiliyor.