logo
19 NİSAN 2024

Akif'in millete hediyesi

12.03.2006 00:00:00


Bugün bir başka kutlacayacağız yıldönümünü. Eskiye dönecek; vatanın kurtuluşu, milletin istiklali için akıtılan ecdat kanlarını hatırlayacak hem hüzünleneceğiz. Ama, aynı zamanda, milli kararlılığın zafere dönüştüğü Türk kahramanlığını yâd edecek ve gururlanacağız. Evet, bugün Mehmet Akif'in millete hediyesini tekrar kabul edecek, İstiklal Marşımızı göğsümüzü gererek okuyacağız... Okumalıyız!..Milli kahramanlığımızın eşsiz bir şiire dönüştüğü, Türk milletinin sinesinden çıkan ve Mehmet Akif Ersoy'un kaleminden dökülen, kendi ifadesiyle "benim milletime en kıymetli hediyem..." diye nitelediği İstiklal Marşımız'ın, bugün, Büyük Millet Meclisi'nde kabulünün 85. yılını idrak ediyoruz. 12 Mart 1921'de kabul edilen İstiklal Marşı'mızım öyküsü hayli ilginç, ilginç olduğu kadar da onur vericidir. Dilerseniz biraz eskilere Kurtuluş Savaşı'nı verdiğimiz o yıllara gidelim ve Akif'e dünyanın en muhteşem marşını yazdıran ruhu teneffüs edelim...Sevr Antlaşması'ndan sonra düşman baskısına maruz kalan bahtı kara vatanın semâlarını kara bulutlar kaplamıştı. Asırlar boyu esaret nedir bilmeyen bir millet mahzundu, kederliydi... Mehmetçik, bir o cephe bir bu cephe, vatanın bağrına saplanan Haçlı hançerini çıkarmaya çalışıyordu. Bu vatan semâlarında dalgalanan şanlı sancağımız ve asırlar boyu vatan semalarını çınlatan Ezan-ı Muhammedî'miz dinecek miydi?.. Türk milleti, gönüllere su serpecek, ümit mayası aşılayacak birini ararken, gür bir ses, cepheye giden kahraman Mehmetçiğe şöyle haykırıyordu: "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancakSönmeden Yurdumun üstünde tüten en son ocak.O benim milletimin yıldızıdır, parlıyacak, O benimdir, o benim milletimindir ancak!Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım."

Ve Mehmed Akif in dediği gibi yedi düvel saldırsa da bu cephe sarsılmayacaktı, sarsılmamıştı. İstiklal, Hakk'a tapan milletindi ancak... Ve "İla-yı kelimetullah" için didinen bir millete Cenab-ı Hakkın armağanıydı, ihsanıydı istiklal...Akif, Bütün şiddetiyle Anadoluya saldıran düşmanlar karşısında imanlı göğsünü siper edenlere kuvva-yı maneviyye olarak sesi çınlıyordu siperlerde:"Yurdunu Allaha bırak, çık yola Cenk"e deyip çık ki, vatan kurtula. Böyle müyesser mi gaza her kula Haydi, levend asker, uğurlar ola.""Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz;Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz.Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i namusun?Meğer ki harbe giren son nefer şehid olsun."Balkan harbi esnasında; Beyazıt, Fatih, Süleymaniye camii şeriflerinden, Milli Mücadele'de Balıkesir Zağanos Paşa, Kastamonu Nasrullah ve daha pek çok camilerden millete seslenmişti... İlk önce ümitsizliğe karşı çıkmış, daha sonra fikir birliği için, Kuva-yı Milliye için çalışmaya başlamıştı."Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez"diyerek tefrikanın dehşetine dikkatleri çeken Akif hiçbir vakit ümidini kaybetmiyordu. Şöyle sesleniyordu necib milletine:"Değil mi cephemizin sinesinde iman bir Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir Değil mi sinede birdir vuran yürek... Yılmaz! Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz!...Milli Mücadele saflarında yer almak için Ankara'ya giden Akif i çeşitli bölgeleri dolaşarak halkı aydınlatırken görüyoruz... Vaaz ve nasihatlarıyla mücadelenin ehemmiyetini dile getiren Akif, her gittiği yerde büyük alâkayla karşılanıyordu. Konuşmalarıyla milletin hissiyatını dile getiriyor. Milletin hissiyatına, ruhuna hitap ediyordu. 6 Şubat 1920 günü Balıkesir Zağnos Paşa Camiini tıklım tıklım dolduran ahâliye şöyle sesleniyordu Akif:

"Ey cemaati Müslimin! memleketlerinizi kurtarmak için devam eden mücâhedâtımızda bir noktaya son derece dikkat etmelisiniz! Bu hareketlerin, bu himmetlerin sırf müdafai din ve vatan gayesine müteveccih olduğu yar ve ağyar nazarında tamamiyle anlaşılmalıdır. Fırkacılık, menfaatcilik, komitecilik gibi hislerden külliyen müberra olduğuna yakındakilere uzaktakilere tamamiyle kanaat gelmelidir. Bu kanaati zerre kadar sarsacak bir harekete, bir söze kimse tarafından meydan verilmemelidir."Yine devamla şöyle diyordu:"Cemaat içinde herkesin uhdesine düşen bir vazife-i vataniye, bir farizâ-i diniye vardır ki onu ifa hususunda zerre kadar ihmal göstermek caiz değildir. Bu hususta hiçbir fert kenara çekilerek seyirci kalamaz. Çünkü düşman kapılarımıza kadar dayanmış, onu kırıp içeri girmek, harîm-i namus ve şerefimizi çiğnemek istiyor. Bu nâmerd taarruza karşı koymak, kadın, erkek, çoluk çocuk, genç, ihtiyar... Her fert için farz-ı ayın olduğu, bir lahza hatırdan çıkarılmamalıdır."Akif in bu vazlan kulaktan kulağa her tarafa yayılıyordu. Kastamonu Nasrullah Camiinde verdiği vaaz ise Yurdun çeşitli yerlerinde camilerde okunmuş, bastırılarak her tarafa dağıtılmıştır.İşte bu acılı dönemde, I.Büyük Millet meclisine Burdur mebusu olarak giren Akif bu devrede 1921'de İstiklal Marşı'nı yazmıştır. 12 Mart' ta Millet meclisince yüzlerce şiir arasından seçilerek  kabul edilen İstiklal Marşı, mecliste tekrar tekrar okunmuş, vecd içerisinde ayakta dinlenmiştir......Ve azimle, imanla büyük savaştan yüz akıyla zaferle çıkılmıştı.
 
Oğuz Köroğlu / diğer yazıları
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.