logo
23 NİSAN 2024

AKP’nin iki sihirli değneği

21.01.2012 00:00:00
AKP hükümetinin seçimde tutunduğu iki tane dal vardı, biri sağlık, diğer duble yol…
Türünün son örneği olsa gerektir.
Dünyanın bir başka yerinde, 700 milyar doları aşan borç yükünün izahını, topu topu 6-7 milyar TL maliyetli duble yol ve asfaltla izah eden bir başka hükümet görülmüş değildir.
Duble yolların vaziyeti ortada... İki yağmur yağdı, bir sulu kar değdi; yollar patates tarlasına döndü, karnıyarık gibi ortadan bölündü.
Sağlık ve Sosyal Güvenlik alanı, hükümetin baştan beri en iddialı olduğu diğer alandır. AKP, en iddialı olduğu bu alanda da çuvalladı.
AKP hükümeti, önceki hükümetlerin bin bir türlü deneme yanılma yoluyla oluşturabildikleri ve 9 milyon-9.5 milyon yoksulun istifade ettiği Yeşil kartı, 1 Ocak 2012’den itibaren vize süreleri dolunca iptal ediyor. Yoksul vatandaşa “kırmızı kart” gösteriyor.
Açlık sınırının 1. 100 TL, yoksulluk sınırının 2 bin 750 TL seviyesinde olduğu istatistikleri yapılan ülkemizde, Yeşil kartlı olmanın gelir sınırı, 295,3 TL… 295 TL geliriniz varsa, sağlık hizmetini ancak parayla alabileceksiniz. Yeşil kartınızla sağlık hizmeti alabilmeniz için, açlık sınırının altında ya can çekişiyor olmanız lazım, ya da baygın vaziyette, bitkisel hayatta bulunmanız… Kartların vize müddeti henüz dolmadığı için, bugünlerde eski yeşil kartıyla iş görüyor vatandaş. Yeni sosyal güvenlik sisteminin vahametini önümüzdeki günlerde görecek, hastane kapılarında kabir azabı yaşanacak…
Sosyal Güvenlik ve Sağlık harcamalarını bütenin kamburu gören hükümet, bir yandan dar gelirli vatandaşı sağlık hizmetinden mahrum bırakmanın projesini olgunlaştırırken, diğer yandan da Sağlık ve Sosyal Güvenlik sisteminin en temel ayağını kırıyor. Doktorluk mesleğini bitiriyor, doktorları adeta sıfırla çarpıyor.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastaların bir kısmını arayıp ‘Doktorunuzdan memnun kaldınız mı?’ diye soracağız. Sonucu doktorun geliriyle karşılaştıracağız, diyor.
Böylesi sübjektif ve hastaların seviyesi nispetinde “hastalıklı bir ölçüt”le, doktorların performansını ve gelir düzeyini ele alacak bir anlayışla doktorları ele almak, onları bitirmektir.
Düşünün, Bakırköy Akıl Hastanesi Psikiyatr kliniğine gelip muayene olan bir hastadan, doktoru sorulacak, psikiyatr hastasından alınacak bilgilere doktorun performansı ölçülecek!
Niye? Doktora, devletin vermesi gereken üç-beş kuruşu kesmek, bütçede kambur olarak görülen Sağlık ve sosyal Güvenlik harcamalarını kısmak için…
Böyle bir “illet ve maraz ölçütleri” üzerine bina edilen ve performans tespiti yapılan bir sistemin sağlamlığından söz edilebilir mi?! Böyle bir illetli sistemin performasından ne çıkar?!
Dış borca mahkum ve liberal ekonomi anlayışına tutsak AKP hükümetinin bundan başka bir proje geliştirmesi mümkün değil? Çünkü taşıma su ile, elin ecnebisinin faizli borç parasıyla değirmen ancak bu kadar dönüyor.
Bu liberal ekonominin dünya çapındaki ağababaları batıyor, devletler batıyor, küresel şirketler çöküyor. Onların faizli banknotları ve rüzgarına göre yelken açan AKP hükümeti mi ayakta duracak?!
Kendinizi kandırmayın.
Bu müflis liberal sistemde dar gelirli kesim devlete yüktür, emekli ve yaşlı kesim bütçeye yüktür. Nitekim 2007 yılında Almanya Heidelberg’teki 3. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresine, İtalya Parma Üniversitesi’nden katılan Prof. Dr. Francesco Daveri, Avrupa Birliği ülkelerindeki liberal-kapitalist ekonomi anlayışında, yaşlıların ekonomilere bir yük olarak görüldüğünü ifade ederek şu noktanın altını çizmişti:
“Kapitalist sistemde üreten insan kıymetlidir. Üretme kabiliyetini yitiren yaşlılar bu yüzden kıymetsizdir. Şirketler ve hatta devletler, bu insanları bir yük olarak görüyor. Üstelik Avrupa’da pek çok düzenleme getirilmesine rağmen durum böyle… Yük kabul ediliyorlar. Ancak Milli Ekonomi Modeli, insanın tüketim kabiliyeti ile bir değer olduğu görüşünde. Bu yaklaşım, sorun için köklü bir çözüm üretiyor, yaşlansa da insanların değeri azalmıyor. Çok ciddi bir devlet gücü, ciddi ve güçlü bir devlet, imkânı olan bir devlet öngörüyor.”
Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’nde doktorun bilgisi ve hizmeti, sağlık çalışanlarının emeği bir değerdir. Köylünün ürünü, sanayicinin mamulü nasıl bir değer, nasıl bir mal ise; doktor ve sağlık çalışanlarının da bilgi ve hizmetleri aynen öyle bir değerdir. Devlet bu emeğin karşılığında kendi parasını basar. Doktor ve sağlık çalışanını, üç kuruşa muhtaç etmez, hastanın elindeki üç kuruşa bakacak hale düşürmez. Devlet, nasıl ki vatandaşının ürününe karşılık kendi parasını basması gerekiyorsa, doktorunun da hizmeti karşılığında para basar, sağlık harcamalarını finanse eder. Kendi doktorunun hizmet ve bilgisine, elin ecnebisinin faizli banknotunu karşılık yapmaz.
Prof. Dr. Daveri’nin dikkat çektiği üzere, Milli Ekonomi Modeli’nin sağlık ve sosyal güvenlik sisteminde bir vatandaşın hastalığı, tüketici kesimin tüketim kabiliyetinin bir versiyonudur. Sözkonusu hastalığa tedavi hizmeti karşılığında devlet emisyonunu genişletir. Böylece vatandaşının hastalığının tedavisini bizzat finanse eder. Devlet, hastanın finasmanı için ne ecnebiden faizli banknot dilenir, ne de onu küresel tefecilerin içerideki distribütörleri gibi çalışan sigorta veya kefen soyucu aracı şirketlerin kucağına iter… Devlet de, vatandaşta sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürer.
Bu bakımdan Prof. Dr. Baş’ın projelendirdiği bu Sağlık ve Sosyal Güvenlik sistemi dışındaki bu liberal sistem arayışları, ancak milleti oyalamak, sağlık çalışanlarını sıfırla çarpmak, devleti de borca batırmaktır.
Firavunlar devrinden miras Papaz Malthus’un liberal sihirli değneği ile Asa-ı Musa arasındaki fark bu olsa gerek... Görene… Köre ne?!
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.