AKP adlanan Amerikancı ve Barzani sevici partinin şefleri iktidara gelmeden önce de, geldikten sonra da siyasi projelerinin merkezine sosyolojik ve hukuki anlamda başta anayasa olmak üzere bütün resmî kurumlardan "Türk milleti" ifadesini çıkarmayı, Türk millet yapısını ve dokusunu darmadağın edecek, "Tek millet: Türk milleti" bütünlüğünü bozup parçalayacak, Türkiye'yi iyice ayrıştırılmış etnik topluluklar karmaşasına sürükleyecek bir politikayı oturttu. İktidar yılları boyunca hem söylemleri hem de eylemeleriyle vatandaşlarımızın etnik mensubiyet damarlarını iyice tahrik etti. Buradan hareketle onlardan etnik aidiyetleri etrafında toplanan ayrışmış milletler üretilmesine zemin hazırladı. Atatürk'ün ve Cumhuriyetin vatandaşlarımızı ortak sosyolojik, kültürel ve hukuki değerlerde birleştirmeyi ve kaynaştırmayı amaçlayan tek millet projesini işlevsizleştirme çalışmalarında epeyce de başarılı oldular. Türkiye'yi millî devlet olmaktan çıkarıp etnik karmaşa devletine dönüştürme yolunda epey mesafe alan AKP şeflerinin asıl hedefleri başka kavimleri kutsarken Türklüğü, Türk milliyeti ruh ve şuurunu yok etmekti. Nitekim Türklüğü yok etmeye dönük bazı beyanatlarına ve eylemlerine bakalım.* "Ne mutlu Türk'üm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır." (Abdullah Gül)* "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" (AKP, MKYK üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay)* "Partimiz iktidarından önce hepimiz Türk'tük." (AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu)* "Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız." (AKP Genel Başkanı)* "Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Yoksa demokratikleşmeyi yapamayız. Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek." (AKP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı)* "Aslında ben Türk değilim." (AKP İstanbul milletvekili Hakan Şükür)* "Ülkemizin kurtuluş felsefesi 1920 Meclis'inde ve 1921 Anayasası'nda karşılığını bulan kapsayıcı Anadolu felsefesiydi. Bütün Anadolu kimlikleri eşit unsurlar olarak sürecin içindeydi. 1924'le birlikte kuruluş felsefesine geçildi. Kuruluş felsefesi dışlayıcı ve baskıcı ulus yaklaşımı üzerine kuruldu. İşte bu yaklaşımı benimseyen Türkiye toplumunun bugün oluşturmaya çalıştığı millet artık Türkiye milletidir. Yani dışlayıcı ve baskıcı Türk milletinden kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye milletine geçiş sürecinde Kürt sorununun kalıcı çözümünün gerçekleşeceği bir siyasal realite söz konusudur. Gerçekten de Türkiye toplumu, özellikle AKP hükümetleriyle birlikte bir Türkiye milleti inşa süreci yürütüyor. Bu tamamlandığında sadece Türkiye bakımından değil, bölgedeki Kürtler ve diğer toplumlar bakımından da çok önemli imkânlar doğacağı görülüyor." (AKP Kars Milletvekili Mehmet Uçum)AKP şefleri bu tür laflar ederken, bir yandan da Türk çocuklarına Türklük, milliyet ruh ve şuuru veren Andımızı kaldırdılar. "Türk Kızılayı Maden Suyu"nun adından "Türk" kelimesini çıkardılar, "Kızılay Doğal Maden suyu" ibaresini koydular. Bazı resmî kurumlardan TC (Türkiye Cumhuriyeti) ismini çıkardılar. Hazırladıkları yeni anayasa taslağınızda temel hak ve özgürlüklerle ilgili önerilerinde "Türk vatandaşı" ya da "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" şeklinde bir tanımlamaya yer vermediler. Mevcut anayasadaki "Türklük" ifadesini kaldırıp, vatandaşlığı "vatandaşlık bir haktır" şeklinde tanımladılar. Bütün konuşma ve yazılarında "Türk milleti" demek yerine ne idüğü belirsiz soyut bir tanımlama olarak sadece "milletimiz" dediler.İlginçtir, 1 Kasım 2015 seçimlerine giderken AKP, tek başına iktidar olabilmek için Türklerin oyuna muhtaç oldu ve ara sıra ürkek ürkek de olsa "Türk", "Türk milleti" demeye başladı. Ama unutmayalım AKP, seçimlerden hemen önce söylem planında biraz milliyetçi, iktidara geldikten hemen sonra eylem planında tamamen Türk milliyeti tasfiyecisidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015