Hani derler ya; kelin ilacı olsa, kendi başına sürer diye? AKP hükümetinin memur zammı hususundaki ahvali, bu deyimi hatırlatıyor.Daha doğrusu, AKP kurmayları bu gerçeği itiraf ediyor. Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu "7.6'lık zam kabul edilemez" diyen sendikacılara,"Olsa dükkân sizin" karşılığını veriyor.İşte, işin özeti bu, AKP hükümetinin iflasının birkez daha ilanı bu: "Olsa dükkan sizin!"Bakan Başesgioğlu başka ne desin?!Ben, memuruna, işçisine, köylüsüne, çiftçisine yüzde 7 zam yapmakta dahi zorlanan, ama sadece elektriğe son 6 ayda yüzde 40 zam yapıp hala koltukta oturabilen AKP'ye değil; hala AKP'yi o koltukta tutan işçiye, memura, köylüye, çiftçiye şaşıyorum. AKP, işçiye, memura adamakıllı bir zam veremez.Köylüye, çiftçiye yüzlerini güldürecek bir tavban fiyat veremez.2 kere 2 nasıl 4 ediyorsa; bu da böyledir.Bunun birkaç temel sebebi var?1- AKP, IMF'nin dediğinin dışına çıkamaz.IMF, veremezsin diyor?Hatırlayın, IMF I. Başkan Yardımcısı Anne Krueger, vakti zamanında 380 YTL'lik asgari ücreti çok bulmuş; bu ücret aşağı çekilmeli, işsizliği çözmek için kıdem tazminatı azaltılmalıdır, demişti. Yine IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, Türkiye'de asgari ücret ve kıdem tazminatının çok yüksek olduğunu, makas atılması gerektiğini belirtiyor.Nitekim bugün memura "Olsa dükkan sizin?" diyen Bakan Murat Başesgioğlu, 2004'ün 14 Haziran'ında, IMF heyetinin asgari ücretteki olası artışlara karşı uyarıda bulunduğunu itiraf ediyor. Başesgioğlu, hükümetin ücretlerdeki aşırı artışın getireceği tehlikelerin farkında olduğuna dair heyete güvence verdiğini söylüyor.Bu IMF'ye bağlı ve bağımlı AKP'den, iççi-memur, köylü-çiftçi hala bir şey bekliyorsa; çok yanılıyor? Bu yanılgının faturasını artık esnaf da çekiyor, pazarcı da çekiyor, sanayici de çekiyor. Çünkü raftaki ve tezgahtaki mamule müşteri olması gereken geniş halk kesiminin tüm tüketim kabiliyeti yok olmuştur. AKP'ye ilişkin yanılgı ve yanlışın faturası önümüzdeki günlerde daha ağır olacak.2- AKP'nin işçiye, memura yeterli zam veya köylüye-çiftçiye tatmin edici taban fiyat vermek için ne kabiliyeti, ne projesi, ne de kendine ait bir hesabı var.Bu sebeple, AKP hükümeti, elektriğe 6 ayda yüzde 40 zam yaptığı, yağın, ekmeğin, tuzun, fasulyenin, soğanın, mercimeğin? vs yüzde 50 ila yüzde 120'lere varan oranlarda pahalandığı bir ekonomi ortamında, hala yüzde 8-9'luk enflasyon rakamlarını seslendirebiliyor. Dağdaki çoban dahi böyle bir hesap ortaya koymaz. Böyle bir hesabı öne süren bir ekonomi ve siyasi anlayışın, ekonomiye dair hesabı kitabı vardır, işçiye-memura yeterli zammı verme, köylüye-çiftçiye tatmin edici taban fiyatı verme istidadı ve projesi vardır denebilir mi?!Denemez? denirse; abesle iştigal olur.AKP'nin dermanı olsa, kendi keline sürerdi? Bu sebeple, Bakan Başesgioglu, "olsa, dükkan sizin" demek zorunda kalıyor.AKP'nin vaziyeti bu da; diğer siyasi partilerin herhangi bir hesapları veya ekonomi çözümleri var mı? Yok?Onlar da IMF ve ecnebi lobilerinden alma akılla yürüdüler, yine onlardan akıl ve ilham alarak konuşuyorlar? Onlar da kel; onlarda da bir şey yok? Vardır diyen beri gelsin! Bu işin tek istisnası vardır; o da BTP'dir, Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş beydir. Prof. Dr. Baş, ekonomide dünya çapında tez sahibidir; Milli Ekonomi Modeli vardır. Prof. Dr. Baş, Milli Devlet-Sosyal Devlet projeleri sahibidir. 4 tane uluslar arası kongrede yüzlerce bilim adamı, Prof. Dr. Baş'ın bu modeli ve projeleri, değil Türkiye'yi, dünyayı kurtarır, diye ilan ettiler? İşçi ve memur için de, köylü ve çiftçi için de, Türkiye ve dünya için de aklın ve bilimin yolu işte budur.Prof. Dr. Baş, asgari ücreti 2 000 YTL yapacağım, ikinci yılda bu ücreti 3 000 YTL yapacağım, diyor. Fındığa 10 bin YTL, çaya ve buğdaya 1 500 YT taban fiyat vereceğim, diyor. Tüketimin kendisi bizzat ekonominin kaynağıdır; dolayısıyla devletin verdiği bu paralar, 16 kez dolandığı piyasamızı canlandırarak kat kat misliyle devlete geri dönecek, diyor? Modelini, hesabını, formüllerini, iktisat matematiğini dünyanın önüne koyuyor.İşçi-memur, köylü-çiftçi gerçekten zam istiyor, gerçekten yüzünün gülmesini istiyorsa, aklın ve bilimin gösterdiği bu modele sarılmalı, BTP'yi işbaşına getirmelidir? Gerisi sadece vakit kaybıdır, kaynaklarımızın kaybıdır, çadır eylemidir, oyalanmadır, yürüyüştür; yürüyüp yürüyüp eve eli boş dönüştür?AKP ve sair IMF'ciler için bu yürüyüşler çok önemli değil; çünkü bunlara göre, zaten yollar yürümekle aşınmaz? O halde işçi ve memur, köylü veya çiftçinin yolu, şayet BTP'ye çıkıyorsa; o yürüyüşün bir faydası var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019