Yüce Rabbimiz bizleri yarattığında bizleri anne-baba, akraba sahibi de yapmıştır. Bu bağda en öncelik anne ve babaya aittir. Çünkü anne-babaya itaat farz, onlara isyan ve kötü davranış da büyük günahlardandır. Ailevi huzurumuzun olması, dünyada hayattan zevk alma, akrabalık ilişkilerimizi sıcak tutmakla olur. Bu sebeple Müslüman aileler olarak bizler başta akrabalarımız olmak üzere, birlikte yaşadığımız insanlarla samimi ve dürüst ilişkiler içinde olmamız gerekmektedir.Bugün sosyal hayatın maalesef bizlere kattığı olumsuz durumlar da vardır. Gerek kişilerin çalışma hayatlarının olması, gerekse aradaki uzaklık, mesafeler akrabalık bağlarının zayıflamasına hatta kopma derecesine gelmesine kadar varmıştır. Bunun olmaması için biz Müslümanların yaratılış gayemize uygun birer insan olarak hayatımızı sürdürme zorunluluğumuz vardır. Bunun sonucunda da maneviyatımıza, kendi iç dünyamıza dönüp, kendimizdeki olumsuz davranışları eleyip, doğru Müslüman olma yolunda çalışmamız gerekmektedir. Yüce Rabbimiz Nisa Sûresi 36. ayette, "Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kişileri sevmez" buyurmaktadır.Sevgili Peygamberimiz de (s.a.a.), akrabalık ilişkilerine son derece önem vermiş, onlara her zaman yakın ilgi gösterdiği gibi, akrabalık bağlarını zayıflatıcı davranışlardan da uzak durmuştur. Bir hadis-i şerifte, "Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten adam, kendisiyle ilgiyi kestikleri zaman bile, onlara iyilik etmeye devam edendir" buyurmuş ve sıla-i rahimin önemine dikkat çekmiştir.Evet, akrabalık ilişkileri bu kadar öneme haiz iken, günümüzde akrabalar arasında özellikle farklı siyasî fikir ve görüşe sahip olanlarda ciddi çekişmeler olduğunu görmekteyiz. Bu birçoğumuzun yaşadığı bir durumdur. Akrabaların arasındaki özellikle siyasi fikir ayrılıkları tartışmalara sebep olacağı gibi acaba ortak bir noktada da buluşulabilinir mi, diye soracak olur isek ortak noktanın ne olduğunu belirtmemiz gerekir. Bizce ortak nokta milli ve manevi değerlerimizin çerçevesinde bu buluşmayı sağlamaktır. Bugün bizi yöneten iktidar taraftarı olan yakınlarımız, maalesef hakkı bâtılla örtmeye çalışan, yanlış bir zihniyetin savunucuları olup gerçeği görmek istememektedirler. Bu da farklı tartışma zemini oluşturmaktadır. Son olarak, sıla-i rahimin ve akrabalık ilişkilerinin önemini belirttikten sonra, akrabalarımızla ortak noktamızın milli ve manevi değerler olduğu bilinci ile bu çerçevede birlik ve beraberliğimizin önemini bir kez daha belirtmiş olduk. Hangi sebeple olursa olsun yakınlarımızı uyarmak dünya ve ukbamızı kazanmak adına görevlerimizdendir. Cenab-ı Hak bizleri hakkı hak bilip hakka uyan, bâtılı bâtıl bilip ondan uzak olanlardan eylesin.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018