Ali Hamza Aydın: Ev eşyalarını satarak aile geçindirilir mi?

Biliyorum (!) satmak kelimesinden bıktınız ama satıyorlar. Devletin, yani senin, onu da geç evlatlarının geleceğini satıyorlar.

Diyen olabilir ki, 'devleti yönetmek, ekonomiyi yönetmek için satıyorlar.' 

Bu mantık iflasın ikrarıdır. Evinin eşyalarını satarak ailesini geçindiren bir kişiye ne dersiniz? Mevzu anlaşıldı sanırım!

'Mevzu ekonomi' diyen BTP Lideri Hüseyin Baş satılanların, nasıl satıldığını gündem ederek, planlı olarak nasıl bir yokluğa sürüklendiğimizi anlatıyor ve söz veriyor: 'Sattıklarını geri alacağız, devlet- millet ortaklığıyla işleteceğiz.'

Örneğin BTP Lideri Sayın Baş, kimsenin gündemine alamadığı şu kâğıt olayını hep sıcak tutuyor. 

En son, 'Kağıt ithal etmek için bu yıl harcadığımız döviz 3 milyar dolar. Hani SEKA'da üretilen, on binlerce vatandaşın istihdam edildiği SEKA'da, şimdi yurt dışına gidiyor o para. 3 milyar doların ne demek olduğunu ayrıca anlatırız. Hayırlı iftarlar' mesajıyla dikkat çekti.

3 milyar dolar ne demek biliyor musunuz? Cemal Kaşıkçı dosyası demek. Bayramda 13 milyon emekliye verilmeyen 500 liralık ikramiye artışı demek. Son iki yılda çiftçiye verilen destek miktarını kâğıda vermek, demek.

Düşünün şimdi! Kendine ait kâğıt fabrikaların var. Satıyorsun. Sonra gidip milyarları el aleme veriyorsun. Neden?

Şeker fabrikaların var. Toprağın da bereketli. Fabrikaları satıyorsun. Sonra gidip milyarları el aleme veriyorsun. Neden?

Zeytin yahu! Zeytin ağaçlarını kestirmek, zeytine karşı söylemlerde bulunmak nasıl bir ruh halidir? 

Ondan sonra da kalkıp Suriye'den zeytinyağı alıyoruz.

Pamuğun merkeziydi Çukurova. Ne olduysa, pamuğu Yunanistan'dan alır hale geldik.

Toprak var, güneş var, su var, tohum var. Ülkenin tüketim kapasitesi de belli. Ama Rusya'dan gelen ayçiçek yağı yüklü gemilere tören düzenleniyor. Böyle bir şey nasıl olabilir?

Altın, bor, toryum, bakır gibi hayati önem sahip madenlerimiz yok pahasına ülkeden götürülüyor.  

AKP iktidarının ilk doğalgaz müjdesi yanılmıyorsam 2007 yılındaydı. Başka cümleye gerek var mı?

Aya gidiyoruz (!) uçak üretiyoruz (!) kocaman köprüler yapıyoruz (!) dünya bizim SİHA'larımızı kıskanıyor!

Keşke 20 yılda bunları yapmak yerine bir cep telefonu üretseydiniz. 40 milyar dolardan fazla para cep telefonuna gitti. 

Nedir bu çözüm?

"Bütün bu sorunların tamamının bir çözümü var.  Nedir bu çözüm? Bakın Türkiye demiyorum dünyada hiçbir siyasal oluşumun elinde olmayan bir gerçek var bizde. Nedir bu? Milli Ekonomi Modeli. 

Bakın bu tez hiç kimse ekonomiye dair tek kelime konuşamazken yazılmış bir tezdir. Bu tezi bugün bütün dünya uygulamaya çalışıyor. 

Geçen televizyonda, 'Neo Liberal anlayış çöktü, dünyada sistem değişiyor' diyorlar. Dünyada sistem değişiyor da yerine ikame olan sistem nedir? 'Çin ile Rusya kendi rezerv paralarıyla ticaret yapmaya başlıyor' diyorlar. 

Bunu ilk kim söyledi? Bakın Milli Ekonomi Modeli 2005 yılında yazıldı. Milli paralarla ticaret ekonomi literatürüne ilk defa Prof. Dr. Haydar Baş ile girdi. Bizim elimizdeki bir modelimiz var, bizim bu sefalet tablosundan çıkacak anahtarımız var, Milli Ekonomi Modeli var. 

Şimdi biz diyoruz ki, bu ülkenin 6 bin 500 ton yeraltında altını var. Dünyada ikinci sırada. Kimse bu altınla ilgilenmiyor. Herkes defineciliğin peşine düşüyor ama kimse benim dediğim altınla ilgilenmiyor. Bakın Rusya Ukrayna'ya girdi. 

Ne dedik? Sen, 'Egemen bir devletin olduğu toprağa kafana göre giremezsin' dedik. Toprağının üstündekine dokundu diye bütün dünya ayağa kalktı. Biz diyoruz ki, bu ülkenin yeraltındaki bütün zenginliği 40 seneden beri işgal altında. Bunu anlatmaya çalışıyoruz, Milli Ekonomi Modeli bu işte. Milli Ekonomi Modeli bütün zenginliklerimizi milletimizin yararına kullanma projesi…

Türkiye'de yoksulluk var, fakirlik var, Türkiye'de pahalılık yok. Türkiye'de para yok derseniz; Türkiye'de parası olan, rahat rahat hayat yaşayan bir kesim var. Bu ülkede para geziniyor ama bu para vatandaşta değil. Dolayısıyla ekonomide reformun yanı sıra, aslında ekonomideki adaleti de biraz gözetmemiz gerekiyor…

Bugün dünyada en çok tartışılan şeylerden biri 'basic income' adı altında 'Evrensel Temel Gelir', bütün dünya bunu tartışıyor. Bu Finlandiya'da, Hollanda'da, ABD'de pilot bölgelerde uygulanıyor. 

Dünya, 'Her vatandaşa evrensel bir temel gelir vermemiz lazım, bu insanın hayatını öyle veya böyle sürdürülebilir bir ortam oluşturmamız lazım' diyor.  Türkiye bu noktada öncü olabilecek ülke, çünkü burası bu fikrin çıktığı topraklar. Prof. Dr. Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli ile bunu ortaya koydu." (Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Hüseyin Baş)