EYÜP KABİL / HABER ANALİZ

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, seçim vaatleri arasında olan saatlik asgari ücretin 12 euroya çıkarılması konusunda kararlı olduklarını açıkladı. Twitter'dan bir açıklama yapan Başbakan Scholz, "Benim için saatlik asgari ücreti 12 euroya çıkarmak en önemli projelerimizden biri ve bu, çalışanların başarılarına saygı gösterme meselesi" dedi.

Çalışma bakanlığı, asgari ücrette yapılacak değişikliğin ülke genelinde 6 milyondan fazla kişiyi doğrudan etkileyeceğini ve bu artışın ekim-aralık döneminde iş verenlere maliyetinin yaklaşık 1,6 milyar euro civarında olacağını tahmin ediyor. Koalisyon kabinesinin yasa tasarısını şubat ayında kabul etmesi bekleniyor. Yeni asgari ücret uygulamasının yaz tatilinde parlamentodan geçeceği ön görülüyor. İşveren dernekleri, yüzde 20'den fazla artışa itiraz etmiş ve kararı mahkemeye taşıyacağını açıklamıştı.

Almanya'da birçok sektörde halihazırda işgücü sıkıntısı yaşanıyor, bu nedenle ücretlerin yükselmesi, daha fazla yabancı işçi çekmenin bir yolu olarak görülüyor. Almanya Merkez Bankası, hükümetin yeni planının, enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde, ücretleri genel olarak yukarı çekebileceği uyarısında bulunuyor.

Asgari ücret artışı istihdamı düşürmüyor

2021 Nobel Ekonomi ödülü, asgari ücret artışının ekonomi üzerindeki etkilerinin deneysel olarak ispatlanması üzekine verilmişti.

Nobel ekonomi ödülü, ABD'deki fast food sektöründen, Castro döneminde Küba'dan göçe kadar farklı alanlarda gerçek dünya temelli ekonomik etkileri gösteren "doğal deneylerin" kullanımına öncülük eden ekonomistler Card, Angrist ve Imbens'e verildi. Kanada doğumlu David Card, "İşgücü ekonomisine ampirik katkıları dolayısıyla" ödülün yarısını aldı.

Doğal deneylere örnek olarak, Kanada doğumlu ekonomist Card'ın ABD'deki New Jersey eyaletindeki asgari ücret artışı üzerine yaptığı deney gösterildi. Card'ın bu deneyi, asgari ücretteki artışların daima istihdamda düşüşe yol açtığı görüşünün bilim insanları tarafından sorgulanmasına yol açtı. Çünkü asgari ücret artışının istihdamı düşürmediği deneysel olarak ispatlanmış oldu.

Dar gelirlinin tüketim kabiliyeti artırılmalı

Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan ve 2005 yılında ilk uluslararası kongresini yapan Milli Ekonomi Modeli'nde ise devlet, vatandaşlarının gıda, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Bu haklar doğumla kazanılır. Bir insanın üretim kabiliyeti olsun veya olmasın her yaşta tüketim hakkına sahiptir. Bu insan olarak dünyaya gelmesinin sonucudur.

Bu amaçla devlet, emisyon hacmini artırmak suretiyle, proje karşılığında üretimi teşvik ettiği gibi, sosyal devlet olmasının gereği olarak tüketici kesimini destekleyerek gelirin adil bir şekilde dağılımını sağlar.

Ev hanımlarını emekli etmek, yeni doğan her çocuğa, işsizlere ve kimsesiz yaşlılara maaş vermek, öğrencilere karşılıksız burs vermek gibi insanlara doğrudan gelir desteği sağlanması, tüketim kabiliyeti olmayan kesimlere ihtiyaçlarını karşılama fırsatı verecektir.

Ayrıca eksik kalan talebi tamamlayacak ve gelir dağılımında dengeyi sağlayacaktır. Bu bağlamda asgari ücret de yoksulluk sınırının altında olmayacak şekilde düzenlenmesi ve aradaki farkın devlet tarafından karşılanması Milli Ekonomi Modeli'nin çığır açan projelerinden biri olarak dünya ekonominde yerini aldı.