Kıbrıs uzun tarihsel geçmişi içinde Akdeniz Dünyasında daima önemli stratejik ve lojistik öneme haiz olmuştur. Ege dünyası ile Doğu ve Batı Akdeniz arasında önemli bir kavşak, değişik kültürler ile temasta bulunan ve değişik kültürlerin karşılaştığı bir odak noktası olmuştur.
Bugün sizlerle; adanın zengin madenleri, orman ve tarım potansiyeli, ile ilgili üzerine hiç konuşulmayanları birlikte irdeleyeceğiz.
CMC 1932 yılında Skouriotisse dağının batı ve güney batı eteklerinden altın madeni yataklarını işletlemeye açmıştır. Bu şirket Amerikalı Gunther'in ada ile ilgili maden notlarından yola çıkarak işletme kararı almıştır. Yine araştırmada Gunther'in Fugase Kuzey Metihati ve Ablıs'ta altın madeni bulduğu görülmektedir.
CMC ilk ihracatını 1934 yılında, ve kayıtlara göre "Gold Ore" diye isimlendirilen 311 ton maden ihraç edilir. Aynı yıl "Yellow Ore" adı altında 3.150 ton konsantrasyon daha ihraç edilir.
Bu altın konsantrasyonlarının içerikleri ise hep gizli kalmıştır. Yine aynı yıllarda adadan 30.000.000 ton bakır konsantrasyonu, 4.314 ton gümüş konsantrasyonu ihraç edilmiştir.
Yine bir başka kaynak "Blue Book" isimli sömürge yıllarındaki istatistikleri veren Levender tarafından yazılan kitapta CMC'nin o yıllarda (1932 - 1938) toplam 86.000 ons Altın ve 625.000 ons gümüş çıkarttığıdır. Yani Altın yaklaşık 2.5 tondur, yani 25 milyon $'dır. Ayrıca sömürge yıllarında açılan ve daha sonra verimsiz diye kapatılan bakır, demir ve kükürt madenlerinin akıbeti ise belli değildir.
Bir Amerikan şirketi olan CMC, Gemi konağı, Lefke ve Karadağ bölgeleri ile ilgi raporlarınıda toplayarak bölgeden ayrılmış ve Kıbrıs'ın tekrar Rumlara terk edileceği bu günleri ülkesinde sessisce bekliyor. Çünkü CMC Kıbrıs'ı 1974 barış harekatının hemen ardından 1975 yılında apar topar terketti. O günler, her yerde olduğu gibi ülkenin madenlerinin talan edildiği, sadece yüzeysel madenlerin çıkarıldığı ve derinliktekilerin ise yok gösterilmeye çalışıldığı anlaşılacaktı.
Kıbrıs ve özellikle Lefke'de maden işletmeciliği günümüzden 3500 yıl öncesine kadar gitmektedir. Bundan sonrada daha da hızlanarak devam edecektir. Amerikalı, ama menşei Yunanlı maden arama ve işletme şirketleri, Kıbrıs'ın tamamen Rumlaşmasını bekliyorlar. Bize düşen sonuna kadar kan ve gözyaşı ile kazandıklarımızı, kaybetmemek için direnmektir.
Bugün sizlerle; adanın zengin madenleri, orman ve tarım potansiyeli, ile ilgili üzerine hiç konuşulmayanları birlikte irdeleyeceğiz.
CMC 1932 yılında Skouriotisse dağının batı ve güney batı eteklerinden altın madeni yataklarını işletlemeye açmıştır. Bu şirket Amerikalı Gunther'in ada ile ilgili maden notlarından yola çıkarak işletme kararı almıştır. Yine araştırmada Gunther'in Fugase Kuzey Metihati ve Ablıs'ta altın madeni bulduğu görülmektedir.
CMC ilk ihracatını 1934 yılında, ve kayıtlara göre "Gold Ore" diye isimlendirilen 311 ton maden ihraç edilir. Aynı yıl "Yellow Ore" adı altında 3.150 ton konsantrasyon daha ihraç edilir.
Bu altın konsantrasyonlarının içerikleri ise hep gizli kalmıştır. Yine aynı yıllarda adadan 30.000.000 ton bakır konsantrasyonu, 4.314 ton gümüş konsantrasyonu ihraç edilmiştir.
Yine bir başka kaynak "Blue Book" isimli sömürge yıllarındaki istatistikleri veren Levender tarafından yazılan kitapta CMC'nin o yıllarda (1932 - 1938) toplam 86.000 ons Altın ve 625.000 ons gümüş çıkarttığıdır. Yani Altın yaklaşık 2.5 tondur, yani 25 milyon $'dır. Ayrıca sömürge yıllarında açılan ve daha sonra verimsiz diye kapatılan bakır, demir ve kükürt madenlerinin akıbeti ise belli değildir.
Bir Amerikan şirketi olan CMC, Gemi konağı, Lefke ve Karadağ bölgeleri ile ilgi raporlarınıda toplayarak bölgeden ayrılmış ve Kıbrıs'ın tekrar Rumlara terk edileceği bu günleri ülkesinde sessisce bekliyor. Çünkü CMC Kıbrıs'ı 1974 barış harekatının hemen ardından 1975 yılında apar topar terketti. O günler, her yerde olduğu gibi ülkenin madenlerinin talan edildiği, sadece yüzeysel madenlerin çıkarıldığı ve derinliktekilerin ise yok gösterilmeye çalışıldığı anlaşılacaktı.
Kıbrıs ve özellikle Lefke'de maden işletmeciliği günümüzden 3500 yıl öncesine kadar gitmektedir. Bundan sonrada daha da hızlanarak devam edecektir. Amerikalı, ama menşei Yunanlı maden arama ve işletme şirketleri, Kıbrıs'ın tamamen Rumlaşmasını bekliyorlar. Bize düşen sonuna kadar kan ve gözyaşı ile kazandıklarımızı, kaybetmemek için direnmektir.
Fuat Şengül / diğer yazıları
- En önemli katığımız ekmek / 13.07.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023