Cümlesi Feridun Akbay'dan geldi.
Kıbrıs, Kuzey Irak, ekonomi... bunları bir kenara koyup okuyun.
Yurdum insanlarından seçme dumur durumları...
*** Bu olay Trabzon Farabi Tıp Fakültesi'nde aynen yaşanmış bir olaydır.
Acil kapısının önüne kornalar çalarak 2-3 araç geliyor. İçinden insanlar fırlayarak klasik "doktorlar nerede, sedye getirin" şeklinde bağrışmalar oluyor. Öndeki arabadan çıkan bir kişi arkadaki arabaya "hastayı arabadan çıkarın" diyor. Ve arkadakinin yanıtı: "Sizin arabada değil miydi?"
Vatandaşlar hastayı Rize'de bırakıp diğer arabada olduğunu sanarak Rize'den, yani 1 saatlik yoldan tam gaz gelmişler...
*** Master yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdim. Ankara, Kavaklıdere'deki Amerikan Büyükelçiliğine çarşamba günü saat 10'da gittim. Lakin vize işlemleri "Pazartesi-Çarsamba 8.30-10.00" gibi bir ilanla karşılaştım elçilik kapısında. Mecburen iş bir hafta sonraya kaldı. Pazartesi gittiğimde, saat henüz 8.30 olmamıştı. Kapıdaki görevliye durumumu anlattım. O da bana neden perşembe günü gelmediğimi sordu. Ben de kapıdaki ilanı gösterdim. O da bana "O ilan İranlılar için" dedi. Bu laf üzerine uzun süre düşündüm. Şu an Amerika'dayım hala düşünüyorum.
*** "Er Rayn'ı kurtarmak" filminin muhabbetleri vahşet ve hüzne çevirdiği dönemlerdi. Ben de dayanamadım gidiyim dedim şu filme. Gittim, abi film acayip manyak başladı tüm salonu uçurdu zaten ilk 10 dakikada. Neyse izleyenler bilirler bir karakter vardı "Upham" miydi neydi?. Adam tırsak bir tipti. Öyle savaşma falan gibi becerileri yoktu. Heyecanın tavana vurduğu dakikalardı. Filmin ortaları bu bizim "Upham" korkudan arkadaşına cephane taşıyamadı ve o herif öldü. Herkes kendi çapında bu senaryoya üzülürken arkadan bir ses beni ve tüm salonu dumurdan kırdı geçirdi: "Ulan Allah belanı versin seni bu filme alanın..."
*** Sevgililer Günü
2 sene önce sevgililer gününde dolmuşla Kadıköy'e gidiyordum. Ön koltukta oturuyorum, çalan radyoda dj şöyle bir anons yaptı: "Bu güzel sevgililer gününde şimdi yanınızdaki o güzel insana dönüp elini tutun ve seni seviyorum deyin". Arkadakilere bir göz attım, oturan çiftler birbirlerinin elini tutup seni seviyorum dediler. Önüme dönerken şoföre gözüm takıldı ve şoför bana aynen şunu dedi: "Sakın aklından bile geçirme."
*** Trabzon'da, Trabzon gezim sırasında bir butikte şöyle yazdığını gördüm: 1 Tişört 2.000.000, 2 Tişört 5.000.000, 3 Tişört 8.000.000?!
*** Adam gibi
Bir firmaya bilgisayar kurmak için Adana'ya gitmiştik. Arkadaşımla sigara almak için büfeye girdik. Arkadaşım: "bi kısa Camel verir misiniz" dedi. Gelen cevapla dumurun doruklarındaydık:
-Ne yalvarıyon lan adam gibi istesene.
*** Hizmet anlayışı
Bandırmada bir restoranın camı: "23 saat açığız"
*** Öğrenci
Bir gün kardeşim ben ve annem Ankara'ya gidiyorduk, kardeşim babamdan tuvalet için para aldı. Tuvaletten çıktık ve kardeşim parayı adama uzatıp 'amca iki öğrenci' dedi. Ben gülmekten kırılırken adam 'yiğenim öğrenci fark etmiyo, aynı para' demesi beni birkez daha yıkıma uğrattı...
*** Olabiliyormuş
Eski işimde, Hindistan'ın koyu Müslüman kesiminden bir firmayla çalışıyorduk. Bir gün telefon etmem gerekti, adama "how are you?" dediğimde aldığım cevap tüyler ürperticiydi: Fine Elhamdüllillah! Yetmezmiş gibi bir isteğimi ilettikten sonra gelen tepki ise: Okey inşallah!
*** Otobüs
Binmek üzere olduğu otobüsün hangi istikamette gideceğini bilmediği için, en bilen kişi olduğunu zannettiği şoföre sordu. "Mecidiyeköy'den geçer mi?"
"Sen nereye gitçen kardeş"
"Evee"
*** Zonguldak Yolculuğu
Arkadaşlarımla gezi amacıyla geçen sene Zongudak'a gitmiştim. Dağlık bir yolda giderken bir tabela gözüme ilişti: "Osman Et Lokantası 100 metre geridedir". Daha sonra geri dönüp bunun sebebini sorduğumuzda ilgili kişinin söylediği söz: "Napalım arkadaşım anca burada yer bulabildik."
*** Kısa anlatacam; üzerine düşünmeye vaktiniz kalsın. Bi turist, kiralık jipini parketmeye çalışıyor, bir abimiz de yardım ediyor: "Come with the ball, come with the ball.!!"
- Ne diyim.
*** Mevsimlerden yaz, berbat bi sıcak. Ankara, Sıhhiye'de kuzenle otobüs bekliyoruz. Sıcağa daha fazla dayanamayıp hemen ordaki büfeye gidiyoruz birşeyler içmek için. Kuzen büfedeki tipe "Bize iki Yedigün Light" diyor. Tipin verdiği cevap bizi yıkıyor:
- Yedigün Light kalmadı abi, Marlboro Light veriyim mi?
*** Arkadaşım Denizli'nin köylerinden birine hurda bir minibüsle gitmektedir. Minibüste yayla köylerine giden köylüler vardır. Köylülerden bir ileride yol kenarında otlayan keçi yavrularını göstererek şoföre seslenir. "Oğlakların yanında indiriver". Şoför vitesi küçültür tam duracakken motor sesinden ürken keçi yavruları yol boyunca koşmaya başlarlar. Şoför de hızını yeniden artırıp oğlakların peşine düşer. Araba ile oğlaklar arasında müthiş bir kovalamaca başlar. Yaklaşık 2 kilometre sonra oğlaklar yorulur ve durur. Şoför de durup kapıyı açar. Köylü hiçbir şey söylemeden minibüsten iner.
*** Geçen yaz bi arkadaşımla Datça'da çarşıda geziyoruz. Bi eczane gördük, camında da öküz kadar puntolarla şu ifade yer alıyordu:
Alkolikler Müjde!!!
Karaciğer yenileyen hap geldi.
Kıbrıs, Kuzey Irak, ekonomi... bunları bir kenara koyup okuyun.
Yurdum insanlarından seçme dumur durumları...
*** Bu olay Trabzon Farabi Tıp Fakültesi'nde aynen yaşanmış bir olaydır.
Acil kapısının önüne kornalar çalarak 2-3 araç geliyor. İçinden insanlar fırlayarak klasik "doktorlar nerede, sedye getirin" şeklinde bağrışmalar oluyor. Öndeki arabadan çıkan bir kişi arkadaki arabaya "hastayı arabadan çıkarın" diyor. Ve arkadakinin yanıtı: "Sizin arabada değil miydi?"
Vatandaşlar hastayı Rize'de bırakıp diğer arabada olduğunu sanarak Rize'den, yani 1 saatlik yoldan tam gaz gelmişler...
*** Master yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdim. Ankara, Kavaklıdere'deki Amerikan Büyükelçiliğine çarşamba günü saat 10'da gittim. Lakin vize işlemleri "Pazartesi-Çarsamba 8.30-10.00" gibi bir ilanla karşılaştım elçilik kapısında. Mecburen iş bir hafta sonraya kaldı. Pazartesi gittiğimde, saat henüz 8.30 olmamıştı. Kapıdaki görevliye durumumu anlattım. O da bana neden perşembe günü gelmediğimi sordu. Ben de kapıdaki ilanı gösterdim. O da bana "O ilan İranlılar için" dedi. Bu laf üzerine uzun süre düşündüm. Şu an Amerika'dayım hala düşünüyorum.
*** "Er Rayn'ı kurtarmak" filminin muhabbetleri vahşet ve hüzne çevirdiği dönemlerdi. Ben de dayanamadım gidiyim dedim şu filme. Gittim, abi film acayip manyak başladı tüm salonu uçurdu zaten ilk 10 dakikada. Neyse izleyenler bilirler bir karakter vardı "Upham" miydi neydi?. Adam tırsak bir tipti. Öyle savaşma falan gibi becerileri yoktu. Heyecanın tavana vurduğu dakikalardı. Filmin ortaları bu bizim "Upham" korkudan arkadaşına cephane taşıyamadı ve o herif öldü. Herkes kendi çapında bu senaryoya üzülürken arkadan bir ses beni ve tüm salonu dumurdan kırdı geçirdi: "Ulan Allah belanı versin seni bu filme alanın..."
*** Sevgililer Günü
2 sene önce sevgililer gününde dolmuşla Kadıköy'e gidiyordum. Ön koltukta oturuyorum, çalan radyoda dj şöyle bir anons yaptı: "Bu güzel sevgililer gününde şimdi yanınızdaki o güzel insana dönüp elini tutun ve seni seviyorum deyin". Arkadakilere bir göz attım, oturan çiftler birbirlerinin elini tutup seni seviyorum dediler. Önüme dönerken şoföre gözüm takıldı ve şoför bana aynen şunu dedi: "Sakın aklından bile geçirme."
*** Trabzon'da, Trabzon gezim sırasında bir butikte şöyle yazdığını gördüm: 1 Tişört 2.000.000, 2 Tişört 5.000.000, 3 Tişört 8.000.000?!
*** Adam gibi
Bir firmaya bilgisayar kurmak için Adana'ya gitmiştik. Arkadaşımla sigara almak için büfeye girdik. Arkadaşım: "bi kısa Camel verir misiniz" dedi. Gelen cevapla dumurun doruklarındaydık:
-Ne yalvarıyon lan adam gibi istesene.
*** Hizmet anlayışı
Bandırmada bir restoranın camı: "23 saat açığız"
*** Öğrenci
Bir gün kardeşim ben ve annem Ankara'ya gidiyorduk, kardeşim babamdan tuvalet için para aldı. Tuvaletten çıktık ve kardeşim parayı adama uzatıp 'amca iki öğrenci' dedi. Ben gülmekten kırılırken adam 'yiğenim öğrenci fark etmiyo, aynı para' demesi beni birkez daha yıkıma uğrattı...
*** Olabiliyormuş
Eski işimde, Hindistan'ın koyu Müslüman kesiminden bir firmayla çalışıyorduk. Bir gün telefon etmem gerekti, adama "how are you?" dediğimde aldığım cevap tüyler ürperticiydi: Fine Elhamdüllillah! Yetmezmiş gibi bir isteğimi ilettikten sonra gelen tepki ise: Okey inşallah!
*** Otobüs
Binmek üzere olduğu otobüsün hangi istikamette gideceğini bilmediği için, en bilen kişi olduğunu zannettiği şoföre sordu. "Mecidiyeköy'den geçer mi?"
"Sen nereye gitçen kardeş"
"Evee"
*** Zonguldak Yolculuğu
Arkadaşlarımla gezi amacıyla geçen sene Zongudak'a gitmiştim. Dağlık bir yolda giderken bir tabela gözüme ilişti: "Osman Et Lokantası 100 metre geridedir". Daha sonra geri dönüp bunun sebebini sorduğumuzda ilgili kişinin söylediği söz: "Napalım arkadaşım anca burada yer bulabildik."
*** Kısa anlatacam; üzerine düşünmeye vaktiniz kalsın. Bi turist, kiralık jipini parketmeye çalışıyor, bir abimiz de yardım ediyor: "Come with the ball, come with the ball.!!"
- Ne diyim.
*** Mevsimlerden yaz, berbat bi sıcak. Ankara, Sıhhiye'de kuzenle otobüs bekliyoruz. Sıcağa daha fazla dayanamayıp hemen ordaki büfeye gidiyoruz birşeyler içmek için. Kuzen büfedeki tipe "Bize iki Yedigün Light" diyor. Tipin verdiği cevap bizi yıkıyor:
- Yedigün Light kalmadı abi, Marlboro Light veriyim mi?
*** Arkadaşım Denizli'nin köylerinden birine hurda bir minibüsle gitmektedir. Minibüste yayla köylerine giden köylüler vardır. Köylülerden bir ileride yol kenarında otlayan keçi yavrularını göstererek şoföre seslenir. "Oğlakların yanında indiriver". Şoför vitesi küçültür tam duracakken motor sesinden ürken keçi yavruları yol boyunca koşmaya başlarlar. Şoför de hızını yeniden artırıp oğlakların peşine düşer. Araba ile oğlaklar arasında müthiş bir kovalamaca başlar. Yaklaşık 2 kilometre sonra oğlaklar yorulur ve durur. Şoför de durup kapıyı açar. Köylü hiçbir şey söylemeden minibüsten iner.
*** Geçen yaz bi arkadaşımla Datça'da çarşıda geziyoruz. Bi eczane gördük, camında da öküz kadar puntolarla şu ifade yer alıyordu:
Alkolikler Müjde!!!
Karaciğer yenileyen hap geldi.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024