Anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı yoksa bu bir dışarının dayatması mı' (Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu)
29.10.2011 00:00:00
Türkiye'deki olayları doğru anlayıp yorumlayabilmemiz için Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye'deki olaylara bir bütün olarak bakmamız gerekir. Çünkü ABD Eski Başkanı Bush'un ulusal güvenlik danışmanı ve daha sonra Dışişleri Bakanı olan Condalize Rice, 2003 yılında, "Fas'tan Çin'e uzanan 24 ülkenin" sınırlarının değişeceğini söylemişti. Bu ülkeler arasında Türkiye'de bulunmaktadır.Yine 2006 yılında ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde Türkiye'nin Güneydoğusu'nu bölünmüş gösteren bir harita yayımlandı. Aynı yıl NATO'nun Roma'da yaptığı toplantıda ABD'li bir subay, yaptığı sunumda bu haritayı duvara yansıttığı için Türk subayları toplantıyı terk etmiş ve böylece toplantı dağılmıştı.Konu ile ilgili olarak Emekli Albay Erdal Sarızeybek bir TV programında, 1984 yılında Dünya Siyonist Kongresi toplandığını ve bu toplantıda şu kararın alındığından söz etti: "İsrail Arapların baskısından bıkmış, usanmıştır. Onun rahatlayabilmesi için Müslüman İsrail denilebilecek Büyük Kürdistan'ın kurulması gerekmektedir. Bunun gerçekleşebilmesi için de Kürt nüfusun yaşadığı Irak, Suriye, İran ve Türkiye'nin parçalanması gerekmektedir." 2003 yılında ABD işgali sonunda Irak üçe bölünerek bu projenin birinci ayağının gerçekleştiğini gördük. Şimdi sıra Suriye'dedir. Fakat gerek ABD ve gerekse NATO'nun Suriye ve İran'a saldırması bir dünya savaşını gündeme getirebilecektir. Çünkü ABD, Suriye'ye müdahaleye imkan verecek bir kararı BM'den çıkaramadığı gibi Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika Birliği, Suriye'ye müdahaleye karşı olduklarını açıklamışlardır. Hatta Türkiye'de kurulacak füze savunma sistemine karşı İran'da bir savunma sistemi inşa edebileceklerini açıklamışlardır.Geriye sadece demokrasi adı altında Türkiye'nin parçalanması planının uygulamaya konulması kalmıştır. Bu yazıyı okuyan dünyadan habersiz bazı kişiler, gülerek bunun bir komplo teorisi olduğunu söyleyebileceklerdir. O zaman bu arkadaşlar, yaşanan şu gerçeklere nasıl bir açıklama getirebileceklerdir? Çünkü bilimde sebep-sonuç ilişkisi vardır. 1. Özal döneminde Türkiye "AB Özerklik Şartı"nı niçin imzalamıştır?2. DSP - MHP - ANAP Hükümeti döneminde bazı aydınların ikiz ihanet sözleşmeleri dedikleri "Halklar kendi kaderlerini kendileri tayin edebilirler" mealindeki ikiz sözleşmeler, Türkiye tarafından BM'de niçin imzalandı ve 2003 yılında tam da Irak'ın işgali sırasında AKP Hükümeti bu sözleşmeleri niçin TBMM'den geçirerek yasal metin haline getirdi?3. Yine Haziran 2011 seçimleri sırasında ağız birliği yapmışçasına AKP, CHP, SP, HAS Parti, sözcüleri Anayası'nın ilk 3 maddesinin değiştirilebileceğini söylediler. Bu acaba tesadüf mü, yoksa büyük plan gereğince söylettirilen sözler mi? 4. Ayrıca TÜSİAD Anayasa raporunda, Anayasa'dan Türklüğün çıkarılacağını, yerel dillere özerklik tanınması gerektiğini, AB Özerklik Şartı'nın uygulanması gerektiğini ve Uluslar arası Sözleşmelerin yerine getirilmesi gerektiği gibi konulara tesadüfen mi yer vermiştir yoksa bu, küresel sistem tarafından kendilerine verilen bir görev midir?5. Yine Soros tarafından desteklenen TESEV adlı kuruluş "Türklüğün Anayasa'dan, yasalardan ve bütün yazılı metinlerden çıkarılması gerektiği" şeklindeki çalışmayı, niçin yaptırmıştır? 6. BDP'liler, Güneydoğu Anadolu bölgesinde özerkliği niçin ilan etmişlerdir? 7. AB uyum yasaları çerçevesinde Türkiye'de 12 kalkınma ajansı kurulmuştur. Bu ajanslar merkezi yönetimi dışlayarak doğrudan dışarıdan parasal destek alabilmektedirler. Nitekim Sayın başbakan bazı Alman Vakıflarının CHP'li belediyelere yaptırdıkları işler aracılığıyla PKK'ya para aktardıklarını söylemiştir. 8. Türk Milli Eğitiminin Amaçları, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından niçin kaldırıldı. Madde 2 - Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, 1. (Değişik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;Burada sırf Atatürk ilkelerini kaldırmak için olsa gerek bu maddede geçen "Türk milletinin milli, manevi, kültürel değerlerini korumak, vatanını milletini sevmek" ifadeleri çıkarılmıştır. Oysa Hz. Muhammed, bir hadisinde "Vatan sevgisi imandandır" buyurmuştur. Sayın Bakan nazarında bunun da bir anlam ve değeri olmadığı anlaşılmaktadır. Hukukçularımızın çok iyi bildikleri gibi bütün dünyada anayasalar, bir başlangıç yapılması amacıyla devrimlerden veya siyasal rejim değişikliklerinden sonra yapılmıştır. Öyleyse Türkiye'de devrim veya bir rejim değişikliği oldu da onun için mi yeni anayasa yapılması düşünülmektedir? Kaldı ki, çeşitli zamanlarda mevcut anayasanın 100'e yakın maddesi değiştirilmiştir. Geriye sadece değiştirilmemesi gereken ilk 3 madde kalmıştır. Bir de belki Sayın Başbakan'a başkanlık yolunu açabilecek maddelerin anayasaya konulması isteniyor olabilir.Konu çok boyutlu olduğu için bunu sadece iç dinamiklerle açıklamak mümkün olmasa gerektir. Bu konuda dışarının talep ve dayatmaları söz konusu olabilir. Nitekim 2007 yılında henüz Türkiye'de anayasa konusu hiç tartışılmadığı halde Prof. Dr. Ergun Özbudun, ABD'ye giderek ABD'li yetkililer ve Türkiye'deki bir cemaatin ileri gelenleri ile yeni anayasa konusunu tartışmıştı. Yine bugünlerde Prof. Özbudun, anayasa değişikliklerinde başrollerde yer almaktadır.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012