Ülkemizin milli davasıdır konu olan; Türk Milletinin karakter özellikleriyle ilgilidir. Çocuklarımızın eğitiminin olmazsa olmazlarındandır; mensup oldukları milletin değerlerini bilmek ve sindirmektir asıl olan. Bu da, adı üzerinde, milli eğitim politikasının gereğidir. Türk milletinin çocukları, milletinin "doğru ve çalışkan" olduğunu, "büyüklerini sayan, küçüklerini koruyan… ileri gitme ülküsünü özümseyen…" karakter özelliklerinin bilincinde olacaktır.
Buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı düzenlediği bir yönetmelikle andımızın okullarda okunmasını yasakladı 2013'te. Bakanlığın bu işleminin iptali için İdari Yargıda dava açıldı. Danıştay, 5 yıl sonra yönetmeliğin iptaline karar verdi.
Anahtar soru: Mahkeme kararı üzerine andımız tekrar okullarda okunacak mı?
Mahkeme kararına karşı siyasal iktidardan gelen tepkilere bakınca, perşembenin gelişi anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve adalet eski bakanı Danıştay'ın yetkisini aşarak "yerindelik" kararı verdiğini, öne sürmüşlerdir.
Önce şunu söyleyelim, Danıştay kararı henüz kesinleşmemiş olup temyiz süreci vardır. Temyiz, yani karara itiraz sonucunda karar onanacak mı, bozulacak mı, belli değil; yargı süreci devam etmektedir.
Anayasanın "Mahkemelerin bağımsızlığı" başlığını taşıyan 138.maddesine göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Siyasal iktidar bu anayasa hükmü gereği henüz kesinleşmemiş mahkeme kararı için görüş ve telkinlerde bulunamaz. Karara karşı itirazlar yargı usulleri çerçevesinde, temyiz yoluyla, davanın taraflarınca yapılabilir.
Siyasilerin tepkileri Danıştay'ın yetkisini aştığı, yerindelik kararı verdiği yolundadır;
İşi hukuka yatıralım ve şu "yerindelik" neymiş, ona bakalım:
Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğu Anayasanın 2.maddesinde belirtilmiştir. Bunu hayata geçirecek sistemlerden biri İdari yargıdır. Yürütme organının işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğunu İdari yargı (İdare Mahkemeleri ve Danıştay) denetler. Nitekim, Anayasanın 125.maddesine göre, "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır".
Olayımızda idare, Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Andımızı yasaklayan yönetmelik bu bakanlığın işlemidir ve yargı denetimine açıktır yani yönetmeliğin iptali için dava açılabilir. Ve dava açılmıştır. Buraya kadar sorun yok! Yine aynı anayasa hükmüne göre (madde, 125) İdari yargı "yerindelik" denetimi değil, ancak "kanunilik" veya "hukuka uygunluk" denetimi yapabilir. İşte siyasal iktidarın tepkisi bu noktada yoğunlaşmış, Danıştay'ın hukuki denetim değil, "yerindelik" denetimi yaptığı öne sürülmüştür. Yerindelikten amaç, mahkemenin idarenin yerine geçerek işlem yapması yani yargı yetkisini aşarak idari işlem tesis etmesidir.
Peki, Danıştay kararı hukuki denetim midir, yoksa Milli Eğitim Bakanlığı yerine geçilerek kurulan bir işlem midir?
Danıştay, anayasadaki ilkeleri gerekçe göstererek yani hukuk açısından bakanlığın işlemini denetlemiştir. Bakanlığın yerine geçerek yeni bir yönetmelik yapmamıştır.
Yönetmeliği iptal ettiğine göre, bunun gereğini yapacak bakanlık, yeni bir işlemle andı başlatacaktır yani işlemi İdare yapacaktır. Yapmadı ve andı başlatmadı diyelim. Bu da anayasaya aykırıdır; Yasama ve Yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez (Anayasa, madde:138).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023