Anketler mi sandık mı

Ülkemizin içinde bulunduğu tehlikeli süreci görüp birlik ve beraberliğin gerekliliğini düşünen, sözde değil özde vatanperver siyasileri Demokrat Parti(DP) ve Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) liderleri ve kadroları öyle bir birliktelik sergiliyor ve öyle candan bir çalışma sergiliyorlar ki gerçekten görülmeye değer. İnanıyorum ki bu çalışmaların meyvesi, sandıktan çıkacak olan; inanmayanlar için sürpriz ama benim için hiç de sürpriz olmayacak bir tablo ile karşı karşıya kalacağız.   Bu tablo meclis aritmetiğini değiştirecek bir sonuç olacak ve bu aritmetikte mutlaka Allah'ın izniyle Demokrat Parti yer alacaktır. Bu satırları okuyan değerli vatandaşlarımız, bu satırları yazan kimsenin hayal gördüğünü falan zannetmesin, hele de hamasetle yazdığını hiç düşünmesin?Ben sadece gördüğüm ve sezdiğim şeyleri yazmaya çalışıyorum.Geliniz, gördüğüm ve sezdiğim bazı şeyleri sizlerle birlikte paylaşalım ve siz de kendi  kendinize muhasebe ediniz?Öncelikle şunu peşinen belirtmekte fayda var ki milletimizin beklediği ittifak çalışmalarında başlangıçta yer aldığı halde son anda çark edip bu ittifakta yer almayan, diğer partilere karşı da vatandaşın gönlünde ciddi kırılmalar olduğunu, iktidarla birlikte onların da gereken derse muhatap olacaklarını açıklıkla belirtebiliriz. Onlar da AKP ile birlikte "kendim ettim kendim buldum" şarkısını söylemeye şimdiden başlayabilirler!***Her seçim döneminde masa başı anketlerle vatandaşın istenilen yönlere sevk edildiğini bilmeyenimiz yoktur. Bu seçimde ister masa başı olsun, ister birebir vatandaş içersinde yapılan anketler olsun, anketçiler yanılacaktır. Anketlerle sandıktan çıkacak sonuçlar bu sefer farklı olacaktır. Bunun sebebi AKP iktidarının bizatihi kendisi olacaktır. Neden mi? Nedeni, iktidar sahiplerinin kurduğu korku imparatorluğu ve demokratik krallık rejimidir. Kendine soru yöneltilen vatandaşların psikolojik tavırları bize bunu söylüyor. İnsanlar sanki gizli bir göz tarafından izlendiğine inandırılmış, "oyunuzu hangi partiye vereceksiniz" denince hemen ya "AKP ye diyor", yada "ben siyasetle uğraşmıyorum" deyip kendini gizlemeye çalışıyor. Daha mahrem ortamlarda bir araya geldiğimiz kimseler(yani yaptığı konuşmayı kimsenin duymayacağına inandığı ortamı bulunca) "sandık önümüze konursa, inşallah biz yapacağı biliyoruz. Sayın Tayyip efendi AKP ye verdiğimiz oyları babasının malı zannediyor ama yağma yok, fazla ileri gittiler." Gibi, bu ve benzeri ifadeleri söylemekten geri durmuyorlar. Vatandaşın kafasında ülkeyi imar edenlerle ülkeyi satanlar fark edilmeye başlamış. İçeride ve dışarıda yapılan yanlışlara, ekonomik göstergelere, açlık ve işsizlik rakamlarına, iktidarın terör örgütü ile görüşmelerine tepkiler oluşmaya başlamış. Fırsatını bulunca iktidar ile aynı düşünmediklerini dile getirmektedirler.

Sanayicisi, iş adamları, kanaat önderleri, artık farklı düşünmeye başlamış ama korku hakimiyeti olduğundan, herkes perde arkasındaki sandığı gözlemeye koyulmuş vaziyettedir. Görelim Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler.