Anma değil sadece?

Dün yapılan  "Attilâ İlhan - Oktay Sinanoğlu Anma Programı" bu iki değerli büyüğümüzü anmadan öteye bir anlama sempozyumuydu. Çünkü amiral gemisindeki süvarinin adı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Atatürk'ü doğru anlama rotasındaki geminin kerterizi milli birlik ve beraberliğimizdi. Hangi limana uğradıysa ilim ve irfanın bereketini bırakıyordu. Limandan ayrılırken de sevginin bolluğu ile yüklenmiş olarak yoluna devam ediyordu. Attilâ İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nu geçmek olmazdı; bu limanlarda da demir atan gemi, teknenin demir taraması için kalkışmada bulunanlara karşı inadına, milletimize doğruyu anlatma adına aydınlık ufuklara seyrini sürdürüyordu.
İşte anma ve anlamaydı Attilâ İlhan - Oktay Sinanoğlu programı;
Sunumlara bakalım:
Oktay Sinanoğlu'nun Türkçe Davası - Lutfullah Önder
Oktay Sinanoğlu ve Milli Eğitim - Sabiha Karamustafa
Bilim ve Sanat - Recep Şahin
Attilâ İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nda Türk Aydın Kimliği - Asude Havuzlu
Attilâ İlhan'ın Perspektifinden Atatürk - Emre Polat
Attilâ İlhan'ın Son Yolculuğu - Müslim Karabacak
İki Güzel İnsan: Attilâ İlhan/Oktay Sinanoğlu 
- Fuat Şengül
Oktay Sinanoğlu'na Göre Büyük Uyanış 
- Abdullah Terzi 
Attilâ İlhan'ın Ulusal Kültür Savaşı  - M.Emin Koç
Attilâ İlhan'ın Kalkınma Algısı: Türkiye Örneği 
- Harun Kayacı
Oktay Sinanoğlu ve Türk Kültürü - Seçil Mumcuoğlu
Attilâ İlhan'ın Misyonerlik Duyarlılığı - A.Hamdi Kepekçi
Attilâ İlhan'a Göre Batı ve Emperyalizm 
- Ahmet Erimhan
Oktay Sinanoğlu'na Göre Amerika ve Batı 
- İbrahim Berk
Attilâ İlhan'ın Gözüyle Prof. Dr. Haydar Baş 
- Selim Kotil
Attilâ İlhan ve Oktay Sinanoğlu/Hatıralar 
- Muharrem Bayraktar
Oktay Sinanoğlu'nun Bilimsel Çalışmaları 
(Türk Einstein'i) - Ömer Eyercioğlu
Konu başlıklarına baktığımızda programın Türkiye için bir bilim, kültür ve sanat politikasına yol gösterme işlevini de üstlendiğini anlamaktayız.
"Atatürk'ü Anlama"  içerikli programlarımızda O'nu tanıtırken, bize kazandırdıkları nasıl tek tek anlatıldıysa; Attilâ İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nu anma adına düzenlenen programda da onların ulusal kültürümüze kazandırdıkları bir bir açıklandı. Bu nedenle konuşmacılarımızın değerli katkılarıyla zenginleşen program, izleyenlerin salondan hayli zenginleşerek ayrılmalarına vesile oldu. Televizyon başındaki dostlar için de bu geçerliydi.
Kültürel kimliğimizi koruyamadığımız günümüz ortamında, ülkemize ait özelliklerin giderek yok oluşu ya da yaşam alanının daralışı bir gerçektir. Kültürel kimliğin en önemli taşıyıcısı olan  "dil" deki yozlaşmadan "mimari" ye, "müzik" ten el sanatlarına, görsel sanatlardan mutfak kültürüne kadar yaşamın her alanında kimliksizleşme süreci yaşanmaktadır.
Bütün bu olumsuzluklar karşısında Attilâ İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nu anma/anlama programının önemi ortadadır;
Yakın tarihimizin çeşitli dönemlerinde uygulanmış bulunan kültür politikalarının başlıca hatalarından biri de "tepeden inmeci" nitelikler taşımalarıdır. Bu politikalar sonuçta, kültür alanını iktidarların ideolojik propaganda mekanizmasına dönüştürmüştür.
O halde, tepeden inme - ısmarlama değil, ortam hazırlayıcı bir politikanın izlenmesi doğru olacaktır.
Sayın Haydar Baş'ın da yaptığı budur; sosyal projeleriyle milli kültürümüzü yükseltecek, kimliğimizi koruyacak çareler üreten politikanın tüm taşıyıcı unsurları bu projelerdedir.
Anma programına yansıyan muhteşem tablonun mümzisi Prof. Dr. Haydar Baş'a minnet ve şükranlarımızı sunmak, vicdanımızın emri ve bilim namusumuzun gereğidir.