Sevilen bir kişi öldüğünde arkasından ortak kurulan cümleler; "dünya hayatı geçici, geldik gideceğiz, ölüm hepimiz için" şeklindedir.
İşte bu noktada Müslümanlar olarak madem mutlak son belli; neden geldik dünyaya, sorusunun cevabını çok iyi öğrenip gereklerini yerine getirmemiz lazımdır, diye düşünüyorum.
Gerçi her Müslüman, dünyanın bir imtihan sahnesi olduğunu da bilir, itiraf eder. Ama mahiyetinden ve bu imtihanı kazandıracak doğru şıkları işaretlemekten kaçar.
Yani bir anlamda imtihanı hafife alır. Oysa bu imtihan hiç hafife alınacak bir imtihan değildir.
Onun için bir an önce niçin yaratıldık, sorusunun cevabını öğrenip ve bu cevabın gereklerini yerine getirmek durumundayız.
Niçin yaratıldık?
Bu sorunun cevabını bizzat insanı yaratan Yüce Allah (c.c) veriyor; "Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" (Zariyat, 56)
Bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu değerlendirmesi ufkumuzu açacaktır. Sayın Baş diyor ki;
"Allah (c.c) bu sonsuz kâinatı ve onda mevcut olanları insan için yaratmıştır. İnsan yaratılmamış olsaydı bu âlemin hiçbir anlamı olmayacaktı.
Dolayısıyla kâinatın değeri, kıymeti onu şereflendiren insandan gelmektedir. Âlemde mevcut olan değerler, kıymetler, rütbeler ve mevkiler de sadece insan içindir.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Cenabı Hak; "Yerde ve gökte, canlı ve cansız ne varsa hepsini Allah, sizin emrinize vermiştir."(Lokman, 20) buyurmaktadır.
Nasıl âlem insan için yaratılmışsa ve evren insana hizmet ettiği ölçüde mükemmelse, insan da kulluk için yaratılmış ve varlıklar içinde "Allah'ın Halifesi" mahzar kılınarak, seçilmiştir. Dolayısıyla o da, Rabbini bildiği ve O'na kul olduğu nispette mükemmeldir." (İman ve İnsan, sh:8)
Âlemler insan için insan da kulluk için yaratılmış.
Kur'an'ın ilk inen ayeti, 'yaratan Rabbinin adıyla' şeklindedir. Bu ayetteki vurgu; kulluktur. Mahiyetini Prof. Dr. Haydar Baş'ın Rahmet'el-lil Âlemin eserinden aktarayım;
"İnsanın yaradılışının sebebi; Allah'ı bilmek, bulmak ve tanımaktır. Nitekim ilk ayette, "Seni yaratan Rabbinin adıyla oku" buyrulmaktadır.
'Rab' kelimesi, "terbiye eden" demek olduğuna göre görmek, işitmek, koklamak ve hissetmeyi sağlayan organların bu vazifeyi kusursuz yapmalarının hikmeti Allah'ın, onlara verdiği terbiyedendir.
Aklın, beynin, kalbin çalışmalarının noksansız ve kusursuz olmaları da, Allah'ın koyduğu esasa kesinlikle itaatlerini ifade etmektedir.
Böylece, insanın maddî ve manevî bünyesine bu kabiliyeti verenin, yani 'Rabbin' adıyla denmesinin hikmeti, Allah'ın sanatını düşünerek bizi, kendi Zatını tanımaya davet etmesidir.
Ve yine diğer ayetlerde insanın yaradılışından bahsetmesi, Allah'ın niçin ve nasıl yarattığını beyan etmesi de, sanatını ve gücünü beyan etmek ve Zatını tanıtmak içindir.
Kısaca; Allah (c.c) özellikle insanı zikretmekle beraber, her eşyada Kendini tanıtmayı murat etmiştir.
Bir ayet-i kerimede; "Ben insanları ve cinleri ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım" deniyor.
Buradaki kulluktan maksat, Allah'ı bilmek demektir. Nitekim bir kutsi hadiste Rabbimiz; "Ben, gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim ve mahlukatı halk ettim" buyuruyor.
Hz. Ali (r.a.) de, "Ben, görmediğim Allah'a inanmam" buyurur. Bütün bunlardan anlaşılan; her türlü eşyadan bir yol bulup kulun Allah'a gitmesi gereğidir." (devamı yarın)…
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019