Asıl katil taşeronlaştırma
DİSK Başkanı Kani Beko, "Büyüme sarhoşluğu başları döndürürken, çalışanların bedenleri düşüyor, kayboluyor, patlıyor, yanıyor, eziliyor ve parçalanıyor. İşte bunu sağlayan gerçek: Taşeronlaştırma, güvencesiz çalışmadır" dedi
09.09.2014 00:00:00
HABER MERKEZİTorun Center'da yaşanan iş kazasına ilişkin açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Soma'da ölen 301 madencinin katliamının karabasan gibi toplum üzerinde dururken, şimdi de İstanbul'un ortasında Mecidiyeköy'de, park ve depremden korunma alanı olarak düşünülen bir alanda başka bir katliam yaşandığını belirterek, "Torun Center'da 10 işçinin asansörün 32. kattan düşmesi sonucu öldü" dedi. 6331 sayılı yasanın 2 yıl önce çıktığını belirten Beko, "Yasadan beklenen işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında iyileşmelerin gerçekleşmesi ve olumsuzlukların giderilmesiydi. Ama sonuç ne? Ölümlü iş kazalarında en az yüzde 20 artış oldu. Ülkemizde inşaat sanayi büyüyor, biriktiriyor ve rekabet ediyor. Öyle bir büyüyor ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının yüzde 10'u, sürekli iş göremezliklerin yüzde 25'i ve ölümlü iş kazalarının yüzde 34'ü inşaat işlerinde gerçekleşmektedir" ifadelerini kullandı.İşçiler gözden çıkarıldıYasaların uygulamaların asgari düzeyini belirlediğini bildiren Beko şunları kaydetti: "Sağlık ve güvenlik alanında asgari düzeyde mevzuatın izlenmesi hayata geçirilmesi, olmuyorsa denetim ve yaptırım olgusu inşaatları hiç mi hiç "bağlamıyor'. Büyüleyici büyüme sarhoşluğu başları döndürürken, çalışanların bedenleri düşüyor, kayboluyor, patlıyor, yanıyor, eziliyor ve parçalanıyor. İşte bu birikimi sağlayan gerçek: Taşeronlaştırma, güvencesiz çalışma,sendikasızlaştırma, örgütsüz işçi kitlesi, iş saatlerinin artırılması ve hızlı çalıştırmadır. İnşaatlarda çalışan işçiler yaşarken gözden çıkarılmış durumda. Sömürülüyor, en kısa sürede yaşamları tüketiliyor. Ama çok daha kötüsü ölülerine bile saygı gösterilmiyor. İşverenleri aklayan ve üretim sistemi üzerine tek laf etmeyen yetkililerin bu yaklaşımları "ölü bedenler' üzerinden yaratılan birikimin siyasal ve ekonomik bir tercih olduğunu bize çok açık bir şekilde göstermektedir.Sermaye açısından işçi sağlığı ve güvenliğinin ekonomi-politiği, rekabet ve birikime engel olmamasıdır. Ama aynı zamanda, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının rekabet ve birikimin sağlanabileceği piyasa ilişkileri içinde yer almasıdır. Politikaların ve uygulamaların karşısında yapılacak tek şey var: İnsan onuruna yakışır iş için örgütlü bir mücadele hattını sınıfın bilinciyle yaşama geçirmek. Ölümlere "fıtrat' diyen, işçileri yalancılıkla suçlayan sermaye düzenine karşı mücadeleyi ve örgütlenmeyi yükseltmektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.