13 yıl evvel ülkemizde kimin Alevi, Sünni, Kürt, Laz, Çerkez vs. etnik kökenlerden olduğunu bilmezken, bugün, bırakın Türkiye'yi bütün İslam dünyası mezhepler üzerinden birbirine kırdırılmaya çalışılıyor. Biz Türk halkı olarak yanı başımızdaki Kürt komşumuz Mehmet abiyi, Fatıma ablayı kendimizden ayrı görmezken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olduğu dönemde "Kürt sorunu vardır'' çıkışıyla körüklenen terör olayları, bugün getirilmek istenen bölünme sürecinin hemen öncesinde teröristlere ve terörist başı Apo'ya verilen tavizleri beraberinde getirdi. Bugün terörün çözümü konusunda konuşacak en son kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni 14 yıldır yönetenler ve TBMM koltuklarında oturan siyasilerdir. Nitekim milletimizinde görmesi gereken asıl gerçek budur. Bugün, Kürt kardeşlerimizi ayırmak isteyenler Batı'nın çıkarları uğruna hizmet eden ajanların ta kendileridirler. Bu hususta ufak çaplı araştırma yaptığımızda Türk milleti üzerinde oynanan oyunu görmek işten bile değildir. Dünyanın en zengin ailelerinden, dünyanın ve ülkemizin yeraltı kaynaklarını da verilen maden ruhsatları sayesinde sömüren Nickholas Rockefeller, 22 Mart 2010'da kendisiyle çekilen belgeselde biz vatan sevdalılarını ilgilendiren çok önemli bir itirafta bulunur: "Dünyanın sahipleri bizleriz, yeryüzü Muhammed'e iman edenlerin kanıyla sulanmalı, çiçekler Müslüman kanıyla sulanıp tomurcuklanmalı. Asırlardır Türklerin Muhammed'in dinine inananları bir insan vücudu gibi bir arada tutmalarını engelleyemedik. Ama biz bu vücudu, Kürtlere özbenliklerini unutturup onları Türklere düşman ederek, ikiye bölebiliriz. Dünyayın her yerinde Müslüman kanı akmalı.''Bu oyunu gören Kürt kardeşlerimiz 1967 yılında sağ sol olaylarında yapılan bir açıklamada Türk-Kürt ayrımı yapanlara şöyle cevap verirler: "Tarihin en eski çağlarından beri bu topraklar üzerinde yaşayanları bu topraklardan kovacak zihniyet kimi temsil ediyor? Asıl kovulacak ve ıslah edilmesi gerekenler etnik kökenleri birbirine düşürmek emelinde olan hayalperestlerdir. Doğulu gençler olarak Kürt davasını kurt kurnazlığı ile Türkiye'mizin doğu illeri davası halinde ileri sürmek niyetinde değiliz ve bu niyette olanları da kabul etmiyoruz. Doğunun geri kalmasının en büyük nedeni ekonomik sömürüdür. Biz Türk vatandaşları arasında mevcut ırk, dil, din ve mezhep farklarını istismar ederek onları düşman kutuplar haline getirmek isteyen zihniyetin karşısındayız. Türkiye'de mevcut anayasa çerçevesinde beraberliği ve kardeşliği tesis etmez şiarımızıdır.'' (Karadoğan, Y. 2010 syf-232).Çok kıymetli okurlarım, aslında çok fazla örneğe bile gerek yok. Kürt kardeşlerimizi bizden ayrı görenlerin kimlere hizmet ettiğini görmemiz Müslümanlık görevimizdir. Kırşehirli Kürt esnaf Hüseyin Beydoğan abimizin dükkanına astığı "Yüzyıllardır bir ve bütünüz ve bütün kalmaya devam edeceğiz'' yazılı pankartı hatırlayalım. Kürt genç kardeşlerimizin internet üzerinde başlattığı "Türk-Kürt ayrımı yapılmasın" kampanyasını hatırlayalım. Lozan görüşmelerinde masa başında Güneydoğu bölgemizi bizden ayırmak isteyenlere Mustafa Kemal Paşa'nın, "Kürtler azınlık değildir, azınlık olan ancak gayrimüslimlerdir. Topraklarımızda Müslüman olarak yaşayan herkes Türk milletidir'' sözleriyle verdiği cevabı hatırlayalım.Ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Kürtlerin Türk boyundan olduğunu belirttiği 26 Mart 2015 tarihli köşe yazısını neden yazdığını anlayalım. Şimdi Bağımsız Türkiye Partisi'nin 7 Haziran seçimlerinde başlattığı "hakkına sahip çık'' kampanyasını görmezden gelenler, Diyarbakır'ın dağında çıkarılan petrolden bahsetmezlerken bölünmekten bahsediyorlar. Kasım ayında yapılacak seçimler bizlerin son şansıdır. Ekranlara çıkıp Milli Ekonomi Modeli'ni yandaşlık uğruna aşıranlar, Türkiye'nin tek çıkış kapısının modelin asıl sahibi Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu çok iyi biliyorlar. Bizi bölmek isteyenlere vereceğimiz en güzel cevap hakkımıza sahip çıkarak Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşımak olacaktır.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018