logo
25 NİSAN 2024

Atatürk Osmanlı topraklarını sattı mı?

26.02.2015 00:00:00

Şark kurnazlığında sınır yok!

Şimdi de vatan topraklarını bırakıp kaçmayı zafer olarak yutturmak istiyorlar.

Şark kurnazlığı dedik ya, hemen Osmanlı'nın en şaşalı dönemindeki harita ile Türkiye Cumhuriyeti haritasını yan yana koyuyorlar ve üstlerine de 'Lozan'dan önce ve sonra' yazarak 'toprak kaybını görmek isteyenler baksın' diyorlar.

Tabi hedeflerinde Atatürk var!

Güya onlara göre Osmanlı'yı yıkan, toprakları kaybeden Atatürk!

Ben de bu kör zihniyete diyorum ki, madem haritaları karşılaştıracağız o zaman Osmanlı'nın altına imza attığı Sevr haritasına bir de şimdiki Türkiye Cumhuriyeti haritasına bakalım.

Acaba aradaki farkı fark edebilecek misiniz!

 

* * *

 

Osmanlı'nın yıkılışından Atatürk'ü sorumlu tutan mandacı zihniyet acaba Atatürk, milli mücadeleyi başlattığında İstanbul'un İngiliz, Ege'nin Yunan, Doğu Karadeniz'in Rus, Güneydoğu'nun Fransız ve Akdeniz'in de İtalyan işgali altında olduğunu biliyor mu?

Hoş, bilseler ne olur ki!

Şunu açıkça ifade edelim, bu zihniyet, milli mücadele dönemindeki İngiliz ajanı sözde hocaların devamı.

O dönem yayınladıkları fetvalarla Anadolu insanını milli mücadeleye destek vermek yerine İngiliz ve Yunan ile beraber hareket etmeye çağıran sözde hocaların zihniyeti artık daha güçlü. Bu zihniyet bize karayı ak olarak gösteriyor ve biz de ne yazık ki millet olarak bunu yutuyoruz.

 

* * *

 

Uluslararası antlaşmalarla Türk toprağı olarak tescillenen Süleyman Şah türbesinin bulunduğu bölgeden kaçışın toprak kaybı olarak değerlendirilmesine getirdikleri bir diğer savunma da Musul ve Kerkük.

Musul ve Kerkük'ü masa maşında kaybedenler bize Süleyman Şah'tan kaçışın hesabını soramaz diyorlar.

Hedeflerinde yine Atatürk var. Atatürk'ü bu iki Türkmen kentini satmakla suçluyorlar.

Peki, gerçekten öyle mi?

Değil elbette!

Ortada yine çok büyük bir şark kurnazlığı var.

Misakı Milli sınırları içerisinde yer alan bu iki kentin elimizden çıkmasının nedeni bugün AKP tarafından baş tacı yapılan ve Güneydoğu'da kent meydanlarına adı verilen Şeyh Sait'tir.

Nasıl mı?

İzah edelim;

Bu iki kent ile ilgili müzakereler sürerken Şeyh Sait İngilizlerin talimatıyla çok büyük bir isyan başlatır.

İsyan kısa süre içerisinde Doğu ve Güneydoğu'ya yayılır.

Büyük bir savaştan çıkmış ve henüz yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, isyanı bastırmak için uğraşırken İngilizler de eş zamanlı olarak Musul ve Kerkük'e asker yığar.

Türkiye birkaç ay sonra isyanı bastırır ancak isyan hedefine ulaşmıştır, İngilizler bu iki kenti ele geçirir.

Sonraki süreçte Musul ve Kerkük özel bir statü ile Irak'a bırakılır. Özel statü kapsamında Türkiye'nin de bu şehirler üzerinde bazı hakları saklı tutulur.

Mesela petrol gelirlerinden pay gibi, ilerde oluşacak farklı bir durumda referandum yapılması gibi...

Bu durum Türkiye,  AKP hükümeti ile tanışana kadar sürdü. Önce "Irak'ın kuzeyinde kurulacak bir Kürt devleti savaş nedeni sayılır" şeklindeki kırmızı çizgimiz yok edildi, sonra da bölgede bir Barzani devleti kurulmasına her türlü destek verildi. 

Bu süreçte bölgedeki Türkmenler yalnız bırakıldı ve bu iki kent Barzani'ye teslim edildi.

Fiili durum ise zaten ortada!

O gün Şeyh Sait'in İngilizlerle birlikte yaptığını bugün yeni Osmanlıcılar farklı bir yönüyle gerçekleştirdi.

 

* * *

 

Bugün "Osmanlı'nın mirasına sahip çıkacağız, yeni Osmanlı olacağız" diyenlere soralım, siz hangi Osmanlı'nın mirasına sahip çıkıyorsunuz. Sevr Osmanlı'sının mı yoksa Viyana kapılarına dayanan Osmanlı'nın mı?

Görünen o ki, sizin hayalinizdeki Osmanlı Sevr'e imza atan Osmanlı!

Güneydoğu'ya özerklik veren çözüm sürecini, ülkeyi eyaletlere ayıracak Başkanlık sistemi hayalini, İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayalini gerçekleştirme projesi olan BOP'taki eş başkanlığı başka nasıl izah edebiliriz. 

Evet... Öyle görünüyor ki, sizin hayalinizdeki Osmanlı ya da yeni Türkiye Sevr şartlarındaki Osmanlı.  


 

   

Barzani'ye Akdeniz koridoru mu?

Türkiye 1921 Ankara ve 1924 Lozan antlaşmalarıyla Türk toprağı olarak tescil edilen Suriye sınırları içerisindeki Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu topraklardan çekildi.

Gerekçe IŞİD tehdidi.

Üstelik de geri çekilme operasyonu terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olan PYD ile birlikte gerçekleştirildi.

Kaçarken bile terör örgütü dediğimiz bir grubun yardımına ihtiyaç duyduk.

* * *

Peki, bu geri çekilmenin perde arkasında ne var?

Türkiye'nin, Suriye sınırının 37 km içerisindeki topraklardan geri çekilmesi bölgedeki dengeleri nasıl değiştirecek?

Bu sorunun cevabı Suriye'nin kuzeyinde tıpkı Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi bir özerk bölge oluşturma projesini akıllara getirdi.

Kobani bölgesinin Yahudi asıllı Barzani'ye teslim edilmesinin ardından bölgenin batıya doğru genişletilmek istendiği ve Türkiye'nin de bu geri çekilme ile birlikte Barzani'nin önünü açtığı ifade ediliyor.

Ortalıkta dolaşan haritaya göre Suriye'nin kuzeyi Irak'ın kuzeyi ile birleştiriliyor ve batıdan Akdeniz'e açılan büyük bir koridor oluşturuluyor.

Bu da büyük Kürdistan daha doğrusu Büyük İsrail projesiyle birebir örtüşüyor.

Bu anlamda Türkiye'nin bölgeden çekilmesiyle "Barzani'nin Akdeniz'e açılması mı sağlanmak isteniyor?" sorusu bu gündemin en kritik sorularından biri.

 

 
Bayram Coşkun / diğer yazıları
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.