"Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar önünde, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.
Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar."
(Mustafa Kemal Atatürk)
Prof. Dr. Haydar Baş, dünyanın merkezine inşa ettiği Milli Ekonomi Modeli (MEM) projesiyle Atatürk'ün manevi mirasçılığını hak ederken "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle de veraset ilamını (mirasçılık belgesi) mahkemeden değil, yüce Türk milletinin kolektif vicdanından almıştır.
Diğerleri mi?.. Yani milletimizin birlik ve beraberliğine kastedenler, Atatürk'ün ulusumuza kazandırdığı değerleri yok etmeye çalışanlar…Atatürk bunların topunu birden mirasından çıkarmıştır.
Haydar Hoca, Atatürk'ün bize kazandırdıklarını tek tek ortaya koyarken, sahte Atatürkçüleri de açığa çıkarmıştır. Bu asil davranışından da ne dış güçlere ne de yerli işbirlikçilerine karşı zerre taviz vermemiştir. Yüzsüz takımının Sayın Baş'a karşı hınçları bundandır.
Atatürk'ün kazandırdıkları derken bunu önce iki yabancı bilim adamının tespitinde görelim;
Prof. Dr. Justin Mc Carthy:
"Atatürk olmasaydı, Türk belki Özbekistan'da olurdu, ama Trakya ve Anadolu'da kalmazdı. Yüz yılda tüm civar büyük coğrafyadan sürülmüş ve katledilmiş Türklerin Konya Ovası'ndan sürülmeleri ve atılmaları ne kadar sürerdi sanıyorsunuz.
Ne Türk ne de Türkiye kalırdı. Mustafa Kemal sadece ülkeyi kurtarmadı; Türk neslini de kurtardı… M. Kemal'in itildiği Konya Ovası'nı gözler önüne getirin. Bir yüzyılda nereden nereye gelinmiş. Ben size diyorum ki, Atatürk olmasaydı, Türk kalmazdı."
Diğer bilim adamının tespiti de şöyle;
Arnold Toynbee: "Batı dünyasındaki Rönesans, reformasyon, bilim ve düşünce ihtilali, Fransız inkılabı ve sanayi devrimini, Atatürk, bir insan ömrüne sığdırmıştır."
Atatürk'ün kazandırdıklarını bilge lider, ilim adamı Prof. Dr. Haydar Baş bir dizi konferans ve sempozyumlarla ülkenin her yanına taşımak ve yaymakla kalmamış ortaya koyduğu eserlerle milletimize anlatmıştır. Bu çalışmasını azimle sürdürmektedir. Lozan'ı yalan yanlış bilgilerle ve tarihçi müsveddeleriyle karalamaya çalışanlara karşı savaş açmıştır.
Lozan ile ilgili Atatürk'ün bir cümlesini görelim: "Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış, büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir."
Sayın Haydar Baş Lozan için "Türkiye'nin tapu senedidir" ifadesini kullanmıştır.
Sayın Baş'ın lideri olduğu Bağımsız Türkiye Partisi de geleceğe pasaporttur. Vizeyi 31 Mart'ta milletimiz verecektir. Hayırlı olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023