AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife

Belki de Türk gençliğinin en karanlık, en puslu dönemi içerisindeyiz. Uyuşturucu batağına batmış durumda olan binlerce gencimiz, bahis şirketlerinin tuzağında hayatları mahvolmuş çaresiz gençlerimiz…

Bir yandan ekonomik krizin pençesinde eğitim görmeye çalışan, iş bulmaya çalışan umutsuz gençlerimiz… 

Her sabah uyandığında yeni bir facia, yeni bir vahşet ile karşılaşıp psikolojisi bozulan gençlerimiz…

Aslında Türk gençliğine kurulan bu tuzakların hedefi Türk İstiklali ve Cumhuriyeti olduğunu unutmayalım.

Atamız adeta bugünleri işaret ederek Türk gençliğine hitaben şunları ifade ediyor: "İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir."

İşte bu çizdiğimiz tablodan ve Atamızın işaret ettiği bataklıktan milletimizi kurtaracak olan tek adres Türk gençliğidir. Türk gençliğine büyük bir vazife düşmektedir. Bu zor şartlarda ne yapmamız gerektiğini yine Atamız gençliğe hitabesinde ifade etmiş: 

"Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"

Evet, Türk gençliğinin üzerine düşen büyük bir vazife var, Atamızın Türk gençliğine verdiği en kıymetli vazife. Türk İstiklal ve Cumhuriyetini korumak ve kurtarmak…

Devletimizin geleceği ve bu çirkin tablodan kurtuluşu Atatürk'ün izinden gidecek gençlere bağlıdır. Bu nedenle Türk gençliği Türk milletinin tek çaresidir…