Karatutlu, yaptığı açıklamada, Gavur Gölü'nün, oluştuğu tarihten itibaren göçmen kuşların Türkiye'deki en önemli konaklama merkezleri arasında yer aldığını belirterek, "Gavur Gölü'nde avlanma tamamen yasaklanmalı ve kuşların geleceği kurtarılmalı" dedi.
Bu yerlerde avlanma tamamen yasaklanmalı
Yağışların bu yıl çok olması nedeniyle kurutulma çalışmaları yapılan Gavur Gölü'nün yeniden su topladığını anımsatan Karatutlu, "Su olunca göçmen kuşlar da Gavur Gölü'ne gelmeye başladı. Ancak, av yasağının kalkması sonucu haftada 3 gün göle gelen avcılar, sayıları iyice azalan ördek, karabatak ve kazları vurarak, adeta yok ediyorlar" diye konuştu.
Ekolojik dengeye katkısı hiç bir zaman gözardı edilemeyecek olan Gavur Gölü ve benzeri yerlerde, avlanmanın tamamen yasaklanması gerektiğini öne süren Karatutlu, şöyle devam etti: "Doğal dengenin korunması için, hiç olmazsa Beyoğlu Beldesi yakınında, TÖİGEM'in mülkiyetindeki 22 bin dönüm arazinin bir bölümü Milli Parklar'a devredilerek "Kuş Cenneti"ne dönüştürülmeli. Gavur Gölü tamamen kurutulursa doğal denge olumsuz etkilenir.
Avcılık, katliam demek değildir
Çok az bölümünün dahi sulak arazi olarak korunması halinde hem göçmen kuşlara konaklama olanağı sağlanır hem de çevre korunmuş olur. Ayrıca, bu göl, hazırlanacak bir proje ile gelir getirici konuma getirilebilir. Böyle bir düzenleme yapılırsa, Gavur Gölü, avcılığı katliam yapmak olarak gören düşüncedekilerden de kurtarılmış olur."
Karatutlu, av yasağının olduğu dönemde yakaladıkları 50 avcı hakkında yasal işlem yaptıklarını, yasağın kalkması sonrasında ise Gavur Gölü'nün çevresinin adeta avcı kaynadığını, av yasağı getirilmemesi halinde birçok kuş türünün önemli ölçüde azalacağını da sözlerine ekledi.
Bu yerlerde avlanma tamamen yasaklanmalı
Yağışların bu yıl çok olması nedeniyle kurutulma çalışmaları yapılan Gavur Gölü'nün yeniden su topladığını anımsatan Karatutlu, "Su olunca göçmen kuşlar da Gavur Gölü'ne gelmeye başladı. Ancak, av yasağının kalkması sonucu haftada 3 gün göle gelen avcılar, sayıları iyice azalan ördek, karabatak ve kazları vurarak, adeta yok ediyorlar" diye konuştu.
Ekolojik dengeye katkısı hiç bir zaman gözardı edilemeyecek olan Gavur Gölü ve benzeri yerlerde, avlanmanın tamamen yasaklanması gerektiğini öne süren Karatutlu, şöyle devam etti: "Doğal dengenin korunması için, hiç olmazsa Beyoğlu Beldesi yakınında, TÖİGEM'in mülkiyetindeki 22 bin dönüm arazinin bir bölümü Milli Parklar'a devredilerek "Kuş Cenneti"ne dönüştürülmeli. Gavur Gölü tamamen kurutulursa doğal denge olumsuz etkilenir.
Avcılık, katliam demek değildir
Çok az bölümünün dahi sulak arazi olarak korunması halinde hem göçmen kuşlara konaklama olanağı sağlanır hem de çevre korunmuş olur. Ayrıca, bu göl, hazırlanacak bir proje ile gelir getirici konuma getirilebilir. Böyle bir düzenleme yapılırsa, Gavur Gölü, avcılığı katliam yapmak olarak gören düşüncedekilerden de kurtarılmış olur."
Karatutlu, av yasağının olduğu dönemde yakaladıkları 50 avcı hakkında yasal işlem yaptıklarını, yasağın kalkması sonrasında ise Gavur Gölü'nün çevresinin adeta avcı kaynadığını, av yasağı getirilmemesi halinde birçok kuş türünün önemli ölçüde azalacağını da sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.