logo
23 NİSAN 2024

Avrupa Birliği Maceramızı Tarih Affeder mi?

30.08.2001 00:00:00
Avrupa'nın kırık aynasındaki İslam imajı

Oryantalizm Bir Paranoya mı?

Herkesin bildiği gibi, yalancı herkesi yalancı görür, hırsız herkesi hırsız görür.

Buna psikoloji dilinde, "yansıtma" denir. "Yansıtma" bir savunma mekanizmasıdır başka deyişle bir tür kendi kendini kandırma mekanizmasıdır.

Bir savunma mekanizmasının uzun süre ve ısrarla kullanılması durumunda bir ruhsal hastalığa yol açar, psikiyatri dilinde buna "paranoya" adı verilir.

Paranoyaklar saplantılı oldukları konular dışında oldukça normaldirler. Ama trajik olan "paranoya"nın tedavisinin çok zor hatta imkansız gibi olmasıdır.

Batı kültürü ve bunun çarpıcı örneği Amerikan kültürünün paranoid karakterini gözlemlemek için ünlü postmodernist Jean Baudrillard'ın Amerika'sını (1) okumak yerine B. Wills'in "Kuşatma" filmini de izleyebilirsiniz.

Kuşatma filminde "müslüman Arap teröristler" (!?) ABD'yi işgale (!?) teşebbüs etmektedir; B. Wills de her zaman ki gibi "kurtarıcı" olarak görevini yerine getirmektedir.

Paranoyanın temel bazı özellikleri şöyledir (2):

- Parlak bir zeka (akıl değil),

- Aşırı bencillik,

- Herşeyden ve herkesten kuşku duyma.

Paranoid tiplerde gözlemlenen özellikler, aslında İblis'in Alemlerin Rabbi Allah'ın "Adem'e secde edin" emri karşısındaki tavrına da denk düşmektedir. (3) Tasavvuf'un diliyle paranoya bir tür kalp hastalığı olan "tekebbür: kibirlenme"dir. Bu tür tekebbür: kibirlenme ise İblis örneğinde olduğu gibi hakikatin bile bile inkarını gerektirir. (4)

Ben-merkezli İblis gibi Avrupalı oryantalistlerin hareket noktası "etno-santrizm" olmuştur. Kişi için aşırı bencillik ne ise toplumsal bağlamda etno-santrizm de odur. Tasavvufi açıdan söylersek etno-santrizm, aşırı bencillik gibi tipik nefs-i emmare tavrıdır. Bu nedenle oryantalistlerin İslam'ı kavrayışları paranoid bir karakterdedir. Şimdi bunu görelim.

Ortaçağ'dan günümüze Avrupa'nın kırık aynasındaki İslam imajı(5)

1. "İslam dini, batıl ve hakikatin zıddıdır." güya.

Halbuki Mevcut Hıristiyanlık hakikatten bir sapmadır. Hıristiyanlığın İsa Mesih değil Pavlus tarafından kurulduğunu genellikle kendilerince bile kabul edilir.(6)

2. "İslam, şiddet ve kılıç dinidir." güya.

Halbuki Haçlı seferlerini düzenleyenler, Engizisyonlar aracılığı ile insanlara zorla din değiştirmeyi dayatanlar müslümanlar değil Hıristiyanlardı.(7)

Watt'ın dediği gibi, "Haçlı seferlerine katılanların, kendi dinlerinin bir barış dini, muhaliflerinin ise bir şiddet dini olduğuna inanmaları gerçekten çok gariptir."(8)

3. Güya "Müslümanlık, nefse düşkünlük dinidir."

"Müslüman İspanya ve Sicilya'nın "ihtişamlı hayat"ına ulaşamayanlar için böyle lüks bir hayat tarzı, nefse düşkünlük gibi gelmiş olmalıdır. İşlerine geldiği zaman müminlerin yeminlerine bozabileceklerini; ve bir Müslüman Kelime-i Şehadet'i mükerreren söylediği takdirde, hiç bir amel-i salihası olması bile onun cennete girebileceğini, Kur'an'ın ilan ettiğini söylüyorlardı". (9)

Halbuki hedonizmi öngören felsefe de (10), tüketim kültürü (11) de Batı kaynaklıdır. Pavlusla birlikte Tevrat'taki emir ve yasakların yahudi kökenli olmayan hıristiyanlar için-ki zaten büyük çoğunluğu oluşturuyor- bağlayıcılığı kalmamıştır.

4. Güya "Muhammed İsa'nın muarızı." (12) imiş.

Halbuki Hz Kur'an, İsa Mesih'i Allah'ın elçisi olduğunu bildirirken Pavluscu hıristiyanlık Orijinal İncillerde "Ahmed" adıyla müjdelenen (13) Hz Muhammed''in peygamberliğine inanmadıkları gibi ona düşmanlık beslerler.

"Hıristiyan tefekkürünün esasını şu nokta teşkil ediyordu: Muhammed, peygamber olmadığına ve buna rağmen bir din kurduğuna göre, muhakkak ki o, insanları şerre teşvik etmektedir, o halde, O ya şeytanın bir aleti veya mümessilidir."(14)

"Avrupalılar arasında İslam'ı bir din olarak ilmi bir şekilde tetkik etme arzusu ve bu arzunun zamanla aleni bir şekilde artması, Haçlı seferleri sırasında meydana geldi. Daha evvel İslam hakkında, kısmen Bizans kaynakları, kısmen de İspanya'daki Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki münasebetler sebebiyle şüphesiz bir şeyler biliyorlardı. Ancak bu bilinenler, içinden çıkılmaz surette hatalarla dolu idi. Müslümanları Muhammed'e ibadet eden putperestler olarak telakki ediyorlardı. Yahut Peygambere sihirbazlık isnad ediyorlardı. Muhammed'in adından bozularak meydana getirilen İngilizce'deki "Mahound" kelimesinde de anlaşılacağı gibi bizzat O'na şeytan diyorlardı. (15) İslam dinini, fuhşa ve gayri meşru cinsi münasebetlere müsaade ettiğini inanıyorlardı." (16) Bu sapık inanışlar hala Avrupa'nın bilinçaltında yer almaktadır.

Dipnotlar:

1 Jean Baudrillard, Amerika, çev., Yusuf Avunç, İst.-1996, Ayrıntı yay.

2 Geniş bilgi çin bkz., Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Ed., Prof Dr M. Orhan Öztürk, 4. Bası, Hekimler Yayın Birliği, 199-204.

3 Bkz., Hazret-i Kur'an, Bakara sûresi 2/30 vd.

4 İblis, Adem'in topraktan yaratıldığını ileri sürüyordu, tipik bir indirgemeci mantıkla. Halbuki Adem'in bedeni topraktan iken Ruh'u Allah'tan bir nefhadır. Allah'ın bunu bildirmesine rağmen İblis bile bile bunu inkar ediyordu. Bkz., Hazret-i Kur'an, Bakara sûresi, 30. Ayet ve devamı.

5 Geniş bilgi için bkz., W. M. Watt, The Influence of İslam on Medieval Europe, Edinburgh, 1972, özellikle, s. 72-77; Norman Daniel, İslam and the West: the Making of an Image, Edinburgh, 1960; İslam and Imperializm, 1965.

6 Mesela bkz., Altındal'ın "Üç İsa" adlı yapıtı.

7 Engizisyon mahkemeleri hakkında geniş bilgi çin bkz., Kürşat Demirci, Engizisyon, TDV İslam Ansiklopedisi, XI/238-241.

8 W. M. Watt, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, çev., H. Yavuz Boğaziçi yay., İst. -1986, s. 82.

9 Watt, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, s. 83.

10 Bu bağlamda özellikle güya Sokrat'ı izlediklerini söyleyen Kyreneliler ekolünü ve bu ekolün önde gelen filozoflarından Aristippos'u anmak gerek herhalde, Alfred Weber, Felsefe Tarihi, s. 46 vd; Frank Thilly, Felsefenin Öyküsü, çev. İ. Şener, İst.-2000, İzdüşüm Yay., I/177 vd.

11 Örneğin bkz., Featherstone, Mike, Postmodernizm ve Tüketim Kültürü, çev., M. Küçük, Ayrıntı Yay., İst.-1997.

12 Watt, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, s. 80.

13 Tevrat ve İncil'de Alemlere rahmet Hz Muhammed'in müjdelenişi hakkında geniş bilgi için bkz., Prof Abdulehad Davud, Tevrat ve İncil'e Göre Hz Muhammed (as), çev., Nusret Çam, İzmir-1990, Nil yay.; A. H. Vidyarthi , U. Ali, Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed, Zerdüşt, Hindu, Budist (Muhammad in Parsi Hindoo and Buddhist Scpirtures) çev., Kemal Karataş, İstanbul 1997, İnsan Yayınları.

14 Watt, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, s. 80; Aynı yazar, İslam ve Hıristiyanlık, çev. Turan Koç, İst.-1991, İz yay., s. 21

15 Watt, İslam ve Hıristiyanlık, s. 21; Aynı yazar, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, s. 80

16 Watt, İslam'ın Avrupa'ya Tesiri, s. 80.

17 G. E. Prvett, s. 61.

18 Watt, İslam ve Hıristiyanlık, s. 21.

19 "Güçlenen İslam'ın Yankıları"nın içinde, s. 29-44.

Ali KARATEPE /İbrahim BERK /Mustafa ÇİÇEK
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.