Efendim neymiş, PKK silah bırakacakmış!
Sonra ne olacakmış?
"Terörsüz Türkiye" inşa edilecekmiş! Peki, siz buna inandınız mı?
Buna gerçekten inanan bir Allah kulu var mı?
Türk milleti kendisini yönetenlerin zayıflığından veya teslim alınmışlığından dolayı bin bir badire geçirmiş ve halen daha bu cenderenin içerisinde olmuş olabilir ancak, sizin bu "Terörsüz Türkiye" zırvalarınıza inanacak kadar benliğini ve kimliğini kaybetmiş değildir.
Bu işin sonu çıkmaz sokaktır.
Oynanan tiyatronun perde arkasında ABD ve İsrail var.
Oyunun gerçek adı, BOP.
Ne diyor ABD Büyükelçisi müteahhit Tom Barrack:
"Osmanlı millet sistemi, tarihte farklı kimliklerin barış içinde bir arada var olabildiğinin önemli bir örneğidir. Bu modelin, bugün Ortadoğu'da barış ve istikrarın temeli olabileceğine inanıyorum."
Ne demek yani bu? Salak olan anlar bu numarayı ama, biz yine de anlamamışlar varsa deşifre edelim.
Adam diyor ki, ulus devletten vazgeçin ve yeniden Osmanlı gibi ne olduğu belli olmayan yamalı bohçalı federatif bir sisteme yeniden geçiş yapın.
Yani… Sevr'e geri dönün!
BOP ekseninde adımlar atın, biz de sizi demokratikleştiniz diye alkışlayalım!
Aşağılık Büyükelçi!
Sen git önce kendi kanlı ve soykırımlarla dolu tarihinle yüzleş.
Al sana kendi tarihin!
ABD, resmi olarak 4 Temmuz 1776 tarihinde Kızılderililerin kanları üstüne kurulmuştur.
Her Kızılderili'nin öldürülmesi için resmi olarak 5 dolar ödeyen ABD, toplamda 70 milyon Kızılderili Türk'ü katletti.
Gelelim bizim içimizdeki hainlere!
DEM eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sahiplerinin bulunduğu İngiltere'den öttü:
Ne demiş hazret:
Barış ve Demokratik Toplum Sürecine destek verilmesi çağrısında bulunmuş ve ayrıca, 100 yıl önce bölgede kurulan statükonun kaos, savaş ve çatışma yarattığını ve herkesin bölgedeki sorunlara yeni bir bakış açısı ve felsefeyle çözüm araması gerektiğini belirtmiş.
Bu adamların bırakın açıklamalarına yorum getirilmesini, bir saniye bile dışarıda bulunmaları haramdır!
Partilerinin halen daha kapatılmamış olması ise, yargının üzerindeki siyasi baskıların ağırlığını göstermektedir.
Filmi biraz geriye sararak hatırlatmak isterim.
İmralı süreci devam ederken önce Cemil Bayık "Türkiye ile berabere kaldık" açıklamasını yapmıştı hatırlarsanız.
Ardından Murat Karayılan PKK'nın gerekirse Ankara'ya kadar her yerde hava saldırıları gerçekleştirebilecek imkana sahip olduğu tehdidini savurma küstahlığında bulunmuştu.
Karayılan, Öcalan'ın açıklaması öncesinde PKK şeflerinin yeni bir sözde "savaş doktrini" kabul ettiklerini, şimdiye kadar yer üstü ve yer altında yürüttükleri sözde "savaşı" havaya da taşıma kararı aldıklarını iddia etmişti.
Karayılan bu kararı Öcalan'ın 27 Şubat açıklamasından dolayı askıya aldıklarını ifade ettikten sonra "Türkiye'yi kandırıyorlar. Yöneticilerini de kandırıyorlar. Gerçeklik böyle değil. Öyle söylendiği gibi kimse de gidip teslim olmaz" diye devam ederek, "Kürtlerin kimlik hakları tanınmalı, Kürtler statü sahibi olmalı" demişti.
Öte yandan TEMEL Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdürrahim Temel ise şöyle diyordu:
"Hükümet bugün ya da yarın bazı değişiklikler yapacak. Bazı yasalar değiştirilecek. Her şeyden önce hasta tutuklular serbest bırakılacak.
Uzun yıllardır cezaevinde olanlar tahliye edilecek ve pek çok kişi ev hapsine alınacak.
PKK üyeliğinden tutuklanan kişiler de serbest kalacak. Selahattin Demirtaş da tahliye edilecek.
Öcalan'ın tutukluluk koşulları değiştirildi ve bu şartlar daha da değişecek. Belki halk farkında değil ama bu temaslar sürüyor" şeklinde açıklamaları olmuştu.
Şimdi önümüzdeki günlerde oynanacak tiyatro belli gibidir.
Göstermelik silah bırakıldığına ilişkin görseller paylaşılacak ve bunlar hükümetin medya organlarında 24 saat boyunca, adeta bir zafer kazanılmış edasıyla algı oluşturulacak!
Oysa bunun bir çadır tiyatrosu olduğunu en iyi, Türk ordusu bilmektedir.
PKK zaten, kahraman Türk ordusu tarafından bitirilmişti.
ABD'nin Suriye'de oluşturduğu uydu devletçik içerisinde yer alan terör yapılanması silah bırakmadığı sürece, yapılan tüm açıklamalar yok hükmündedir.
Asıl silah bırakması gereken işi ve pili bitmiş olan bir avuç çapulcu sürüsü PKK'lı alçaklar değil, Suriye'ye deki bizzat ABD kuvvetleridir!
BOP'un gereği olarak Türkiye'ye karşı bilenen, silah doğrultan ve ordu kuran ABD'dir.
Yani bizim biricik stratejik ortağımızdır.
Ortadoğu coğrafyasında ve sınırlarımızın hemen dibindeki en büyük açık tehdit ve tehlike, bizzat ABD ve onun can suyu verdiği yapılardır.
Çocuklara masal anlatır gibi, "Terörsüz Türkiye" mavallarıyla PKK'nın silah bıraktığına ilişkin açıklama veya birkaç videonun paylaşılacak olmasına karnı tok olanlara, gerçekten yuhlar olsun!
Türkiye bugün eşsiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün döneminde olduğu gibi, tam bağımsız Türkiye olabilseydi bakın neler yapardı.
1- DEM hemen kapatılırdı.
2- MHP'ye ciddi bir ihtar verilirdi.
3- DEM'li bölücüler derhal tutuklanırdı.
4- ABD, asla sınırımızın dibinde kuvvet bulunduramazdı.
5- "Kürt soronu" var diyenler, ihanetle yargılanıdrı.
6- Türk milleti kadim tarihimizde olduğu gibi, bir yürek bir bilek yapılırdı.
Bütün bunları hayata geçirebilmenin ve refaha kavuşmuş bir Türkiye inşa etmenin tek bir yolu vardır.
Kurucu değerlerimize süratle dönülmesi ve her konuda Atatürk'ün izinden gidilmesi.
Sonra ne olacakmış?
"Terörsüz Türkiye" inşa edilecekmiş! Peki, siz buna inandınız mı?
Buna gerçekten inanan bir Allah kulu var mı?
Türk milleti kendisini yönetenlerin zayıflığından veya teslim alınmışlığından dolayı bin bir badire geçirmiş ve halen daha bu cenderenin içerisinde olmuş olabilir ancak, sizin bu "Terörsüz Türkiye" zırvalarınıza inanacak kadar benliğini ve kimliğini kaybetmiş değildir.
Bu işin sonu çıkmaz sokaktır.
Oynanan tiyatronun perde arkasında ABD ve İsrail var.
Oyunun gerçek adı, BOP.
Ne diyor ABD Büyükelçisi müteahhit Tom Barrack:
"Osmanlı millet sistemi, tarihte farklı kimliklerin barış içinde bir arada var olabildiğinin önemli bir örneğidir. Bu modelin, bugün Ortadoğu'da barış ve istikrarın temeli olabileceğine inanıyorum."
Ne demek yani bu? Salak olan anlar bu numarayı ama, biz yine de anlamamışlar varsa deşifre edelim.
Adam diyor ki, ulus devletten vazgeçin ve yeniden Osmanlı gibi ne olduğu belli olmayan yamalı bohçalı federatif bir sisteme yeniden geçiş yapın.
Yani… Sevr'e geri dönün!
BOP ekseninde adımlar atın, biz de sizi demokratikleştiniz diye alkışlayalım!
Aşağılık Büyükelçi!
Sen git önce kendi kanlı ve soykırımlarla dolu tarihinle yüzleş.
Al sana kendi tarihin!
ABD, resmi olarak 4 Temmuz 1776 tarihinde Kızılderililerin kanları üstüne kurulmuştur.
Her Kızılderili'nin öldürülmesi için resmi olarak 5 dolar ödeyen ABD, toplamda 70 milyon Kızılderili Türk'ü katletti.
Gelelim bizim içimizdeki hainlere!
DEM eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sahiplerinin bulunduğu İngiltere'den öttü:
Ne demiş hazret:
Barış ve Demokratik Toplum Sürecine destek verilmesi çağrısında bulunmuş ve ayrıca, 100 yıl önce bölgede kurulan statükonun kaos, savaş ve çatışma yarattığını ve herkesin bölgedeki sorunlara yeni bir bakış açısı ve felsefeyle çözüm araması gerektiğini belirtmiş.
Bu adamların bırakın açıklamalarına yorum getirilmesini, bir saniye bile dışarıda bulunmaları haramdır!
Partilerinin halen daha kapatılmamış olması ise, yargının üzerindeki siyasi baskıların ağırlığını göstermektedir.
Filmi biraz geriye sararak hatırlatmak isterim.
İmralı süreci devam ederken önce Cemil Bayık "Türkiye ile berabere kaldık" açıklamasını yapmıştı hatırlarsanız.
Ardından Murat Karayılan PKK'nın gerekirse Ankara'ya kadar her yerde hava saldırıları gerçekleştirebilecek imkana sahip olduğu tehdidini savurma küstahlığında bulunmuştu.
Karayılan, Öcalan'ın açıklaması öncesinde PKK şeflerinin yeni bir sözde "savaş doktrini" kabul ettiklerini, şimdiye kadar yer üstü ve yer altında yürüttükleri sözde "savaşı" havaya da taşıma kararı aldıklarını iddia etmişti.
Karayılan bu kararı Öcalan'ın 27 Şubat açıklamasından dolayı askıya aldıklarını ifade ettikten sonra "Türkiye'yi kandırıyorlar. Yöneticilerini de kandırıyorlar. Gerçeklik böyle değil. Öyle söylendiği gibi kimse de gidip teslim olmaz" diye devam ederek, "Kürtlerin kimlik hakları tanınmalı, Kürtler statü sahibi olmalı" demişti.
Öte yandan TEMEL Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdürrahim Temel ise şöyle diyordu:
"Hükümet bugün ya da yarın bazı değişiklikler yapacak. Bazı yasalar değiştirilecek. Her şeyden önce hasta tutuklular serbest bırakılacak.
Uzun yıllardır cezaevinde olanlar tahliye edilecek ve pek çok kişi ev hapsine alınacak.
PKK üyeliğinden tutuklanan kişiler de serbest kalacak. Selahattin Demirtaş da tahliye edilecek.
Öcalan'ın tutukluluk koşulları değiştirildi ve bu şartlar daha da değişecek. Belki halk farkında değil ama bu temaslar sürüyor" şeklinde açıklamaları olmuştu.
Şimdi önümüzdeki günlerde oynanacak tiyatro belli gibidir.
Göstermelik silah bırakıldığına ilişkin görseller paylaşılacak ve bunlar hükümetin medya organlarında 24 saat boyunca, adeta bir zafer kazanılmış edasıyla algı oluşturulacak!
Oysa bunun bir çadır tiyatrosu olduğunu en iyi, Türk ordusu bilmektedir.
PKK zaten, kahraman Türk ordusu tarafından bitirilmişti.
ABD'nin Suriye'de oluşturduğu uydu devletçik içerisinde yer alan terör yapılanması silah bırakmadığı sürece, yapılan tüm açıklamalar yok hükmündedir.
Asıl silah bırakması gereken işi ve pili bitmiş olan bir avuç çapulcu sürüsü PKK'lı alçaklar değil, Suriye'ye deki bizzat ABD kuvvetleridir!
BOP'un gereği olarak Türkiye'ye karşı bilenen, silah doğrultan ve ordu kuran ABD'dir.
Yani bizim biricik stratejik ortağımızdır.
Ortadoğu coğrafyasında ve sınırlarımızın hemen dibindeki en büyük açık tehdit ve tehlike, bizzat ABD ve onun can suyu verdiği yapılardır.
Çocuklara masal anlatır gibi, "Terörsüz Türkiye" mavallarıyla PKK'nın silah bıraktığına ilişkin açıklama veya birkaç videonun paylaşılacak olmasına karnı tok olanlara, gerçekten yuhlar olsun!
Türkiye bugün eşsiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün döneminde olduğu gibi, tam bağımsız Türkiye olabilseydi bakın neler yapardı.
1- DEM hemen kapatılırdı.
2- MHP'ye ciddi bir ihtar verilirdi.
3- DEM'li bölücüler derhal tutuklanırdı.
4- ABD, asla sınırımızın dibinde kuvvet bulunduramazdı.
5- "Kürt soronu" var diyenler, ihanetle yargılanıdrı.
6- Türk milleti kadim tarihimizde olduğu gibi, bir yürek bir bilek yapılırdı.
Bütün bunları hayata geçirebilmenin ve refaha kavuşmuş bir Türkiye inşa etmenin tek bir yolu vardır.
Kurucu değerlerimize süratle dönülmesi ve her konuda Atatürk'ün izinden gidilmesi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Türk devlet aklı kaldıysa okusun / 11.09.2025
- Türk kime denir ey gafil! / 08.09.2025
- Atatürk’ün hafız olduğu kesin, senin soyunun kim olduğu meçhul! / 02.09.2025
- Kürt isyanlarının asıl nedeni / 01.09.2025
- Sen olmasaydın, biz olmayacaktık / 29.08.2025
- Bu millet Türk’tür, dili Türkçedir! / 28.08.2025
- Osmanlı seviciler iyi okusun! / 27.08.2025
- Özgür Bey peşini bırakmayacağım / 26.08.2025
- Komisyondan eyalet sistemi kararı çıkabilir! / 25.08.2025
- Özgür Özel bu yazı senin için / 22.08.2025
- Türk kime denir ey gafil! / 08.09.2025
- Atatürk’ün hafız olduğu kesin, senin soyunun kim olduğu meçhul! / 02.09.2025
- Kürt isyanlarının asıl nedeni / 01.09.2025
- Sen olmasaydın, biz olmayacaktık / 29.08.2025
- Bu millet Türk’tür, dili Türkçedir! / 28.08.2025
- Osmanlı seviciler iyi okusun! / 27.08.2025
- Özgür Bey peşini bırakmayacağım / 26.08.2025
- Komisyondan eyalet sistemi kararı çıkabilir! / 25.08.2025
- Özgür Özel bu yazı senin için / 22.08.2025